28 Şubat davasında 'hukuksuz karar'
Emekli Tümgeneral Yavuz, AYM ve AİHM sürecine dikkat çekerek, “Fazla aceleci davranılmış. Bu süreçler beklenebilirdi” dedi. Hukukçu Kazan da, Yargıtay kararında delillerin sahte olduğunun kabul edildiğini ancak “Delile gerek yok” dercesine mahkûmiyet kararının onandığını vurguladı.
Genelkurmay Personel Başkanlığı, 28 Şubat davasında hüküm giyen 13 emekli generalin rütbelerinin sökülmesine ilişkin idari işlemin yapıldığını mahkemeye bildirdi. Karara tepki gösteren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, “Yapılan idari işlemin bir mahkeme kararına dayanması, yapılan işin ahlâki ve hukuki olduğunu göstermez. Çünkü hukuksuz bir yargılamaya dayanmaktadır” dedi. Hukukçu Turgut Kazan ise “hukuki olmayan bir davada rütbelerin sökülmesinin, hukuka aykırılığın farklı bir görüntüsü olduğuna” dikkat çekerek, kamuoyunda “cüppeli amiral” olarak bilinen Tuğamiral Mehmet Sarı’yı anımsattı. Kazan, Sarı hakkında inceleme sürerken emekli edildiğine işaret ederek, “Denizci bir tarikat mensubunu koruyan Genelkurmay, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında tavsiye kararına imza koyanların rütbelerini söktü. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu olduğunu unutarak tarikat evinde el pençe duran bir amiral onurlandırıldı. Görevini yapanlar ise mahkûm edilerek, cezaevine sokuldu. Bu da ayrı bir skandal” tepkisini gösterdi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında, aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, eski Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, eski Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak ve eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın da olduğu 14 sanığa verilen müebbet hapis cezasını onamıştı. Sanıklar, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda da bulunmuştu. Kararın onanması ile birlikte infaz gerçekleşmiş ve 14 isim, cezaevine gönderilmişti. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi de 14 isme ait kesinleşme şerhlerini, Genelkurmay Başkanlığı’na ve Milli Savunma Bakanlığı’na iletmiş; “rütbelerin sökülmesi” olarak da değerlendiren Askeri Ceza Yasası’nın ilgili hükümlerinin gereğinin yapılmasını istemişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise “infazın durdurulması, karar düzeltme yoluna gidilmesi, davada bazı sanıklar açısından verilen bozma kararının müebbet hapis cezası alan 14 isme de sirayet ettirilmesi” talebiyle yapılan başvuru üzerine, dosyayı istemişti.
13 İSİM İÇİN UYGULANDI
Genelkurmay Başkanlığı, mahkemenin yazısının ardından, karar doğrultusunda, emekli generallerin bağlı bulunduğu kuvvet komutanlıklarına talimat verdi. Çalışmaların ardından Genelkurmay Personel Başkanlığı, 13 isim hakkında TSK’den çıkarma işlemi yaptı. Buna göre, emekli orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi, İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp’in rütbesi söküldü. Dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı Korgeneral Hakkı Kılınç’a ilişkin yazıyı da İçişleri Bakanlığı’na yönlendirdi.
‘DAYANAĞI HUKUKSUZ’
Generallerin rütbelerinin sökülmesi kararını değerlendiren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, AYM’ye yapılan başvurulara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru durumunun olabileceğine işaret etti. Yavuz, “Biraz fazla aceleci davranılmış. Bu süreçler beklenebilirdi” diye konuştu. Yavuz, rütbelerin de mutlaka teslim edileceğini söyleyerek, “Ne kadar sürer bilemem ama bir süre sonra o rütbelerin özürle hak sahiplerine geri teslim edileceğini ancak bu işlemi sadece çocuklarının görebileceğini görür gibiyim. Mevcut siyasi yapı içerisinde bir sonuç alınacağını zannetmiyorum” ifadelerini kullandı. Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz
‘DELİLE GEREK YOK!’
Hukukçu Turgut Kazan ise davanın hukuki olmadığına işaret ederek, “bu nedenle rütbelerin sökülmesinin de hukuka aykırılığın farklı bir görüntüsünü oluşturduğunu” kaydetti. Yargıtay kararında delillerin sahte olduğunun kabul edildiğini ancak “Delile gerek yok” dercesine mahkûmiyet kararının onandığını vurgulayan Kazan, 28 Şubat sürecine ilişkin geçmişte suç duyurusunda bulunulduğunu, takipsizlik kararı verildiğini, takipsizlik kararına itirazın da reddedildiğini aktardı. Kazan, “Buna karşın 8-10 yıl sonra yargılama yapıldı. Bu, bir skandaldır. Anayasasına ‘hukuk devleti’ diye kayıt düşmüş bir ülke için büyük ayıptır” ifadelerini kullandı. 14 ismin AYM başvurusuna da işaret eden Kazan, “Türkiye’de hukukun zerresi varsa, AYM hak ihlali kararı vermeli” dedi. Hukukçu Turgut Kazan
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!