'Seninle daha işimiz var'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Manisa Demirci'de halka seslendi. Erdoğan, soruşturma dosyası elinden alınan savcı Muammer Akkaş'a yüklendi.

'Seninle daha işimiz var'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.12.2013 - 15:18

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...
 
-Bu hangi meşrepten olursa olsun, hangi mizaçtan olursa olsun, kim olursa olsun, karşılarında bizi bulacaklardır. Bu ülkede, devletin içinde, hizmeti kalkıp da istismar etmek suretiyle, cemaat istismar etmek suretiyle, tertemiz kardeşlerimizi maalesef bu ülkede bölmeye gayret etmek suretiyle, onlar üzerinden rant elde etmek suretiyle bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır. Çünkü bu ülke, 76 milyonun ve biz 76 milyonun hükümetiyiz. Bu ülkeyi, bölmeyi parçalamaya kimse cüret edemez. Kimsenin de buna hakkı yok. Herkes yerini bilecek. Bu kim olursa olsun. Bu ülkede birçok insanı istismar etmek, iftira atmak suretiyle günah keçisi haline getiriyorlar.

-Son olayları görüyorsunuz. Ulusal boyutu var uluslararası boyutu var. Gizlilik kaydı olan evrakları yanına aldığı yandaş medyayala birlikte kullanarak birçok masum insanları deşifre etmek suretiyle, günahları olmadığı halde iftira atmak suretiyle onları günahkar hale getiriyor.
 
-Çıkıyor bir savcı efendi, makamını farklı bir şekilde kullanıyor. Gizlilik kaydı olan evrakları yanına aldığı yandaş medya ile birlikte kullanarak birçok masum insana iftira atmak suretiyle bu ülkede onları günah keçisi haline getiriyor. Bu insanlar yarın tertemiz olsalar da toplumun içinde nasıl dolaşacaklar? Başsavcımızın yaptığı bir açıklama var çok manidardır. Ancak bu gücü suistimal etmek suretiyle bu ülkenin bölünmesine neden oluyorlarsa bunu teşhir ederiz. Bu nasıl savcı? Seninle işimiz var. Dur bakalım seninle işimiz var. Adalet sarayının önünde adalet değil bildiri dağıtıyorsun. Hangi savcı sokağa çıkar da bildiri dağıtır?
 
- Yargı, kayıtsız şartsız egemen  değildir. Yürütme, kayıtsız şartsız egemen değidir. Egemenlik, kayıtsız şartsız  milletindir.


BAYKAL KOMPLOSU ORTAYA ÇIKIYOR
 
-CHP’ye ağır eleştirilerde bulunan Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “Bunun adı kaset genel müdürüdür” diye yüklendi. Erdoğan, “Çünkü Baykal’ı bir kasetle götürdüler. Şimdi iş ortaya çıkıyor. Demek ki bu işin arkasında birileri var ama kimler var sorusunun cevabı yavaş yavaş çıkmaya başladı. Tezgahı farklı kurmuşlardı ama bumerang döndü şimdi kendilerini vurmaya başladı. Bunun adı tam manasıyla kaset genel müdürüdür. Kendi genel başkanına bu tür tezgahı kuran, bu ülkede her şeyi yapar! dedi.
 
-Eğitimde attığımız adımları biliyorsunuz. Sağlıkta Demirci hastanesinin inşaatı devam ediyor. Eskiden çekilen çileleri biliyorsunuz değil mi?SSK'nın genel müdürüyken yolsuzluklarıyla meşhurdu biliyorsunuz.
 
-Kendi genel başkanına bu tezgahı kuran herşeyi yapar. Sayın Baykal'ı bir kasetle götürdüler. Şimdi iş ortaya çıkıyor. Bu işin arkasından kimler var sorusunun cevabı çıkmaya başladı.
 
-Yolsuzlukla partinizden ihraç ediyorsunuz daha sonra gelip İstanbul'dan aday yapıyorsunuz.
 
-CHP susuzluktur. CHP hava kirliliğidir. Bunların devirleri hep böyle oldu.
 
-Yüzlerce binlerce baraj yaptık gölet yaptık Türkiye'ye.
 
-İzmir susuzdu. Belediyenin yapması gerekir yapamadı. Biz yaptık.

-HSYK da yetkilerini farklı kullanmaya başladı. Burada bir yanlış yaptık. Nedir o yanlış? HSYK, onu da yargılayan,  denetleyen bir mekanizma vardı. Biz dedik ki demokrasinin gereğini yapalım ve  millete gititğimizde Adalet Bakanlığının elinde olan bu yetkiyi kalktık  devrettik. Orada yanlış yapmışız. Eğer şu anda Anayasayı değiştirecek bir güce  sahip olduğumuzda bu yetkiyi değiştirmek durumundayız. Çünkü kimsenin kalmaması  gerekir. Yani bu ülkede Başbakan denetlenecek, bakanlar denetlenecek, parlamento  üyelerinin tamamı denetlenecek, bu beyler denetlenmeyecek. Demek ki olmuyor bu  iş. Bunların da denetlenmesi lazım.


-Biz tedbirli ihraç kararıyla disipline gönderdik. İstifa etmek zorunda kaldılar.
 
-İstifa edenlerin içinde bakıyorsun bir tanesi bakan. Sen bakanken niçin bu uyarılarını yapmadın? Madem bir şeyler  biliyordun, o zaman niye konuşmadın, şimdi bülbül oluyorsun. Dürüstlük bu mu?  Eğer bakan olarak kalsaydın bunları söyleyecek miydin? Bağımsız milletvekili olmayıp devatemize icab edeceksin sonra da genel başkanının arkasından ihanet edeceksin.

 

Erdoğan: Evladım olsa prim vermem


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon