2020'yi galibiyetle kapatmak!

Galatasaray belki de son yıllarda Trabzon'da bu kadar rahat bir maç kazanmamıştı; şampiyon olduğu, puan farkı yaptığı yıllar dahil.

Neredeyse ellerini kollarını sallaya, salaya maç kazandılar.

Üstelik Diagne gibi bir golcüyü İstanbul'da, sakatlıktan yeni çıkan Falcao'yu da kulübede bırakıp skoru yakaladılar.

Gerçekten zirve yürüyüşü adına önemli bir yengi!

Burada kaptan Arda Turan'ın oyununa şapka çıkarmak lazım. Adam eksilterek kullandığı sol kulvarda rakibi şaşırttı. Yeri geldi sağa geçti, Belhanda'nın 'ruh' gibi oynadığı görüp 10 numaralığa soyundu. (Ki ikinci yarıda Belhanda toparlandı) Golü de takipçilik ve oyun konsantrasyonu gerektiren bir dokunuş içeriyordu; kenar süslemesi gibiydi. Sanırım Galatasaray yönetimi geçen yılın devre arasında niye almadık diye üzülmüştür Trabzonspor karşısındaki Arda'yı seyrettikten sonra.

Ve Oğulcan Çağlayan. Aslında klasik 9 değil. Kenarları kullanıyor. Diagne-Falcao yokluğunda merkez santrfor oynadı; iyi de oynadı. Attığı golde deparı ve şut tercihi 1. sınıftı. Taylan'da düşüş sürüyor, bir de sarı kart gördü limiti doldurup haftaya oynama şansını kaybetti. Taylan'ın bu eksikliğini tribünden gören 'cezalı' teknik direktör Fatih Terim sanırım Ömer'in dinamizmi ile genç oyuncunun açığını kapattırdı.  Onun dışında Galatasaray rahat oynadı. Bir iki pozisyon dışında açık vermediler, eksik yakalandıkları anda da kaleci Okan kalesinde büyüdü de büyüdü.

Sonuçta da 2020'yi tüm dünya gibi kabus dolu günlerle yaşayan Galatasaray, 'uğursuz' senenin son maçında hem de Trabzon'u deplasmanda yendi.

Kutlamak gerek.

Gelelim Trabzonspor'a; Abdullah Avcı gibi pas oyunu isteyen bir teknik adam bu kadar teknik kusuru olan isimlerle ne yapacak bilinmez. Ama Flavio başta olmak üzere 3-4 oyuncu değil Trabzon'da, TFF 1'de bile oynayamaz. BU transferleri kim yaptı? Başkan ve yönetim mi? Antrenörler mi? Menajerler mi? Dünkü maçın asıl yanıt aranması gereken sorusu bu!

Ve hakem; Halil Umut Meler kötüydü diğer meslektaşları gibi. Skor 1-0'ken Omar'ın getirdiği topta top Edgar'ın eliyle ceza alanında buluştu. Mesafe azdı, ama Edgar'ın eli omuz hizasından yukarıdaydı, penaltıyı veremedi. Keza Falvio'yu da atamadı kırmızı kartla. Maç 2-0 olduğu için bu pozisyonlar konuşulmaz, ama karşılaşma berabere bitseydi, Umut Meler'in sonu da Mustafa Öğretmenoğlu ya da Bahattin Şimşek'ten farklı olmazdı.