2010 KPSS sorularının sızdırılması davasında yeğen Gülen suçlamayı kabul etmedi

2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin şüpheliler hakkında açılan ve aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Muhammed Sait Gülen ve gazeteci Mehmet Baransu’nun ağabeyi Yalçın Baransu’nun da bulunduğu 5. davanın ilk duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Sanıklar, “FETÖ/PDY üyesi olmak”, “resmi belgede zincirleme sahtecilik” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık” suçlarından yargılanıyor. Sanık Muhammed Sait‘in CMK tarafından aranan avukatı Ramazan Güler, vekaletle avukatı olduğunu belirterek, davadan çekilme talebinde bulundu.

Sanık Gülen, ifadesine başlarken kendisine atılan suçların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, bundan önceki beyanlarını işkence ve kötü muameleden kurtulmak amacıyla verdiğini iddia etti. Sanık Gülen ifadesinde, “Bundan önceki savunmalarımın hepsini reddediyorum. 23 Temmuz’da Erzurum’da gözaltına alınarak Ankara’ya getirildim. Ankara’daki sorgulamada ‘Soruları kimden aldın?’ diye sorulduğunda ‘Kendim çalıştım yaptım’ dedim. İşkenceden kurtulmak için Süleyman Yörük adında birinin ismini verdim. Süleyman Yörük’ü benim bulunduğum nezarete getirdiler. Onunla konuşma fırsatım oldu. Neden onun ismini vermek zorunda kaldığımı anlattım” dedi.
İlkokul, lise ve üniversiteyi Erzurum’da okuduğunu kaydeden Gülen, mezun olduktan sonra 2010 yılında KPSS sınavına girdiğini ve 90 puan aldığını belirterek, “Sınavın iptal edilmesinden sonra girdiğim sınavdan 84 aldım. Ailemin yanından ayrılmamak için tercih yapmadım. 2016 Mayıs ayında girdiğim KPSS sınavında bin 800’üncü olarak 90 puan aldım. Sürekli iş değiştirdiğim için ailemle sıkıntı yaşıyordum. Memuriyete girmek için sınavlara girdim. 6 sene sonra girdiğim KPSS’den yine 90 aldım. Bu da başarımın tesadüfi olmadığını gösteriyor” şeklinde konuştu.
Gülen, “Herhangi bir örgütle bağlantım yok, daha önce soruları temin etmedim” diyerek tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini talep etti.

Sanık Süleyman Yörük ise, Afyon’daki evinde gözaltına alınarak Ankara’ya getirildiğini belirterek, tuvalette ve doktor kontrolü sırasında Muhammed Sait Gülen ile karşılaşarak görüşme fırsatı bulduğunu, bunun dışında bir görüşmesinin olmadığını kaydetti. Yörük ifadesinde şunları söyledi:
“Sait Gülen ile karşılaşmamızda benim ismimi neden verdiğini, benim de kabul etmek zorunda olduğumu, aksi takdirde işkence göreceğimi söyledi. Onun uydurmuş olduğu senaryoyu bende kabul etmek zorunda kaldım. Emniyetteki ifademi kabul etmiyorum. Ben fizik öğretmeniyim. Benim devlete atanmam için 90’ı geçmem gerekiyor. 84 puan aldım. Atanma şansım yoktu. Soruları almış olsam neden kendimi kurtarmayayım.” Hakkındaki “ByLock” suçlamalarını kabul etmeyen Yörük, “ByLock programını basından öğrendim. Ne işe yaradığını da bilmem. Bu işin net bir şekilde aydınlatılıp adaletin yerini bulmasını ve beraatimi istiyorum” diye konuştu. 

Sanık Özcan Solmaz ise FETÖ ve KPSS ile alakasının olmadığını savunarak, eşinin KPSS’ye kendi ısrarıyla hazırlandığını öne sürdü. Solmaz, savunmasını şöyle sürdürdü:
“En büyük hayalim KPSS’ye girerek öğretmenlik harici başka bir konumda devlet memurluğu yapmaktı. İsmimi veren Sait Gülen’i de tanımam. Zaten kendisi de ifade etti.”
Solmaz, evinde bulunan 1 doların kızlarından birinin para koleksiyonunda olduğunu, bunu da kızından öğrendiğini ileri sürdü. Solmaz, ayrıca Pensilvanya’ya gitmediğini ve Fetullah Gülen’i tanımadığını savundu.