“128 milyar doların 1 milyarı tüm KYK borçlarını siler”

Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü Kredi Dairesi Başkanlığı tarafından açıklanan 2020/2021 verilerine göre, Türkiye’de yüksek öğrenime 7 milyon 940 bin öğrenci kayıtlı. Bu rakama göre, devletten burs alanların oranı yüzde 5,6, kredi alanların oranı da yüzde 12,2. Şu zamana kadar KYK öğrenim kredisi alıp ödeyemeyenlerin sayısı ise 6 milyona yaklaştı.

İktidar, seçim vaatlerinde sık sık KYK kredi borçlarının silineceğini dile getirdi. 2019’da AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KYK borçlarının silinmesinin bütçe görüşmeleri sonrası gündeme alacaklarını söyledi. Ancak 2020 yılında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen konu reddedildi. Gazete Kolektif’e konuşan KYK öğrenim kredisi borçlusu mezun gençler, iş bulamadıklarını, geçinemediklerini ve imza attıkları borcun faizle daha da arttığını belirtti.

Mezun gençler gelir sahibi olmadıkları için borçlarını ödeyemediklerini, hâlâ öğrenci olanlar ise aldıkları kredi yetmediği için okurken çalışmak zorunda kaldıklarını kaydetti. Mezun olanlar mesleğinde iş bulamadıklarını, salgın döneminde zorlaşan çalışma koşullarda ise buldukları işlerinde de olduklarını dile getirdi. Geçinemeyen ama her geçen gün faiz biriken KYK kredilerinin silinmesini talep eden gençler yaşadıklarını Gazete Kolektif’ten Miray Mert’e anlattı:

“EN ÜRETKEN DÖNEMİMİZDE GELECEĞİMİZ ÇALINDI”

Ezgi (21, İstanbul) :

“Istanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümünde okuyorum. KYK bursuna başvurdum ama çıkmadı, kredi almak zorunda kaldım. Izmir’den geliyorum, ailem aylık yalnızca kiramı karşılıyor o yüzden kredi almak zorundaydım. Kredi almadan geçinebilmek asla mümkün değildi. Keşke bir genç olarak sosyalleşmeye para harcayabilseydim ama faturalar buna izin vermedi. Kredi parası bile yetmiyor o yüzden borca girmemiz gerekiyor ona da faiz biniyor ve iyice işi içinden çıkılmaz hale geliniyor. Ek gelir olması için belli günler figüranlık yapıyorum bazen 18 saat çalışıp 85-100 tl alıyoruz. Bizler hayatlarının en üretken döneminde olmamız gerekirken hayatta kalmaya çalışıyoruz geleceğimiz çalındı kimseye bırakmayacağız.“

“128 MİLYAR DOLARIN 1 MİLYAR DOLARI KYK KREDİ BORÇLARINI SİLMEYE YETER”

Ufuk (22) :

“Kayseri Üniversitesi Muhasebe Finansman Bölümü mezunuyum. Şu an özel bir fabrikada depo bölümünde çalışıyorum. Mezun olduğumuz bölümde iş bulamadığımız için asgari ücretle işe girmek zorunda kalıyoruz ve bu aldığımız maaşın 4’te biri gelen icralar yüzünden kesiliyor, zaten açlık sınırının altında ezilen asgari ücretimizde borçların yüküyle eriyip bitip kül oluyor. Asgari ücret yetersizliği ile yaşamımızı kıt kanaat idare etmeye çalışırken bir de üzerine yetmez gibi kesinti yapılacağı söyleniyor. Tekrar tekrar borçlanmak zorunda kalıyoruz. Bir borcu ödeyebilmek için başka bir yere borçlanıyoruz. Borç yükümüz hiç bitmiyor. Geleceği kuracak olan bizler geleceğe dair karamsar ve tükenmişlik içinde bakıyoruz.

KYK borçlusu işsiz ve geleceksiz Gençlerin Oluşturduğu bir hareket olan KYK Borçluları Hareketi’nin üyesiyim. Her seçim öncesi vaat edilen boş sözlerden sıkıldık. Eğitimin ücretsiz olarak lanse edildiği ülkemizde eğitim borçlusu ve işsiz gençler olarak ödeyemediğimiz borçlarımızın silinmesini istiyoruz. Peki neden borcumuzun silinmesini talep ediyoruz? Ülkemizdeki pek çok ihaleyi kazanan Cengiz İnşaat’ın vergi borcunun silinmesi, ayrıca benzer holding ve büyük şirketlerin de vergi borçlarının silinebiliyor olması. Madem bu kadar yüce gönüllü bir ülkede yaşıyoruz neden işsiz borçlu gençlerimizin borcu affedilmesin ki? Kaynak olarak da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin günlük giderlerinin, maliyetinin 10 milyon TL olduğunu basın kaynaklarının araştırmalarından öğrenmiştik. Yaklaşık 2-3 yıllık bu maliyetle tüm borçlu gençlerin borçları silinebilir! Ayrıca son günlerde kasadan eriyip giden 128 milyar doların 1 milyar dolarıyla tüm KYK borçları silinebilir ve mevcutta okuyan arkadaşlarımıza burs verilebilir iken bunca kaynak israf. ”

“SARAYIN BİR GÜNLÜK MUTFAK MASRAFI GENÇLERİN BORCUNU ÖDER”

Eylem (İstanbul):

“Vakıf Üniversitesi’nde burslu olarak psikoloji okuyorum ve 3’üncü sınıf öğrencisiyim. Ailem şehir dışında olduğu için KYK bursu almak benim bir ihtiyacım dolayısıyla başvurdum ancak kredi çıktı. Aldığım kredi öğrenim ihtiyaçlarımı karşılamaya yetmiyor. Bugün bir ders kitabı en az 100-200 TL. Yol, barınma, yemek gibi temel ihtiyaçları bile saymıyorum. Dolayısıyla hayatıma devam edebilmek için okurken aynı zamanda çalışmak zorundayım. Ancak pandemi koşullarında çalışacak iş de kalmadı. Dolayısıyla bu süreçte üstelik online eğitimle başka ihtiyaçlar oluşmuşken bunları karşılamak gerçekten zor. Gezmeye ve kafelere harcanacak bir para da kalmıyor açıkçası ama bizler insanız pek tabii sosyal ihtiyaçlarımız da var. Mezun olduktan sonra iş bulmam için bir garantim yok dolayısıyla geleceğimi de öngöremiyorum.

Kredi borcum 15 bini geçti mezun olduktan sonra benim ödemem gerekecek. Ancak bir iş bulma garantim yokken ve milyonlarca genç işsiz varken bu kredilerin ödenmesinin beklenmesi anlamsız geliyor. Sarayın mutfak harcamaları üstelik bir günlüğü bile binlerce gencin borcunu ödemeye yetecek seviyede. Lüks içinde saraylarda sefa sürenler bizden öğrenim giderlerimizi bile karşılamayan parayı geri istiyorlar. Geleceğim için endişeliyim borçların silinmesi için her alanda mücadele edeceğim. Madem şirketlerin

vergi borçlarını tek kalemde siliyorlar, bizler bu ülkenin geleceğiysek bizlerin de KYK kredi borçları silinsin!”

“PARASIZ, NİTELİKLİ EĞİTİM EN TEMEL İNSANİ HAK”

Barış (24, İstanbul) :

“Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldum. KYK burs başvurusunda bulundum ve buna ihtiyacım vardı. 4 kardeşiz ve hepimiz de öğrenci olduğumuz için ailemin maddi durumu hepimizi geçindirmek için yeterli olmuyordu. Bu yüzden KYK kredisi almaya bir nevi mecburdum. Ekonomik şartlar da epey kötü olduğu için kredi haricinde part-time çalışmama rağmen anca geçinebiliyordum. Bazen full-time çalıştığım da oldu. Aileden destek ise sınırlı oluyordu hâliyle. İş bulamadım, yaklaşık 1 yıldır işsizim. Okuduğum bölümle alakalı bir iş yapmak neredeyse imkansız. Ben de bir süredir kendimi geliştirdiğim Grafik Tasarım alanında iş arıyorum.

Ben sözleşmeye imza attığımda borcum 22.500tl idi. Faizle beraber şu an 34 bin TL’nin üzerinde. Henüz borcumu ödemeye başlamadım ve başlayabileceğimi de düşünmüyorum. Herhangi bir geliri olmayan bir insanın binlerce liralık borcunu ödemesi imkansız. Hem işsizlik hem de iş olsa bile çok kötü ekonomik şartlar ve hayat pahalılığı bu saçma borç sistemine karşı mücadele etmeye itiyor. İlerisi için herhangi bir olumlu gelecek ihtimali yok. Bu sistem de gençliğimizi elimizden aldı. Parasız nitelikli bir eğitim en temel insani haktır. Kredi yerine insanca yaşamak için uygun burslar verilmesi de bu hakkın içindedir. Bu bir beklentiden ziyade zorunluluktur, böyle yapılması şarttır. Borçların silinmediği ve kredilerin bursa çevrilmediği ihtimalin öğrencilere, gençlere en ufak bir katkısı olamaz. O yüzden faizleri silmek de oturup alkışlayabileceğimiz bir şey değil. Faiz harici miktarlar da çok yüksek miktarlar. Taleplerimiz çok net. Parasız, nitelikli ve bilimsel bir eğitim en temel insani haktır. Bu sebeple bir an önce kredi borçları silinsin ve var olan krediler bursa çevrilsin.”

“KYK ÖĞRENİM KREDİSİ İHTİYAÇLARI KARŞILAMAYA YETMİYOR”

İsim belirtmedi (23, Gaziantep):

“Gaziantep Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü okuyorum. KYK Bursuna başvuru yapmıştım ancak talebim onaylanmadığından kredi almak zorunda kaldım. KYK öğrenim kredisi yetersiz kalıyordu ihtiyaçlarımı tam olarak karşılayamıyordum. Dolayısıyla ailemden yardım istemek zorunda kaldım. Eğer ki kredi almasaydım, daha çok zorluk çekerdim. Açıkçası KYK öğrenim kredisi ücreti, itham ettikleri gibi gezmeye, harcamaya yetecek kadar değil. Kredi borcum yaklaşık 20 bin TL, 4 bin TL kadar da faiz uygulandı. . Henüz ödemeye başlamadım. Nasıl ödeyeceğim konusunda fikrim yok. Hükümet de ekonomik olarak bizim vergilerimizle geçiniyor. Onlar kazanırken biz kaybediyoruz. Çeyrek zamanlı alışveriş merkezinde çalışıyorum maaşımı alınca direkt aileme veriyorum. Evimiz kira, aldığım maaş brüt olarak 900 TL, asgari ücretin altında, elbette ki yetmiyor. Hem kendi adıma hem ülke adına oldukça endişeliyim. Geleceği düşünmek dahi istemiyorum. KYK kredi borçlarımızın silinmesini talep ediyorum. Merkez Bankası da sorunlarımıza dahil olursa çok tatmin olurum. Hem faizlerimiz, hem de borçlarımız silinmeli. Biz ne kadar devlet hakkında bilgilerden haberdar oluyorsak, devlet de halktan haberdar olmak zorunda. Devlet de benim, halk da benim. Bizi borç batağına sürükleyemezler. Hakkımızı istiyoruz!“

“KREDİ BORÇLARI SİLİNSİN, ŞU AN VERİLEN KREDİLER BURSA ÇEVRİLSİN”

Feyaz (25,İstanbul):

“Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunuyum. Üniversite okumak isteyen milyonlarca genç gibi ben de ailemden para almak ya da KYK kredi/burs almak ikilemi arasında kalarak başvuru yaptım. Ve çoğu öğrenci gibi bana da kredi çıkmış oldu. Öğrenim kredisi milyonlarca genç için bir tercihten öte zorunluluk. Zaten birçok öğrenci gibi ben de öğrenim kredisi yetmediği için okurken çalışmak zorunda kaldım. Öğrenci demek çok düşük bir ücrete uzun saatler çalışacak işçi demektir. Öğrencilerin kafelere, barlara gitmeleri veya gezmeleri suç mu? Öğrencilik demek sabah derse giren akşam yurda dönen kişi mi demektir? Bunun yanında zaten kredi alan herkes bilir ki krediler temel ihtiyaçlar olan barınma, ulaşım ve beslenme ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz. Şöyle bir örnek vermek gerekirse şu an öğrenim kredisi alan bir kişi 550 TL alıyor ve bu paranın 200 TL’si KYK yurt ücreti olarak geri ödeniyor. KYK yurtlarının yetersizliğini de geçiyorum. Sizce 350 TL ile nasıl geçinilir? Mezun olduktan sonra bölümümle bir bağlantısı olmayan bir işte yarı zamanlı çalışıyorum. Çalıştığım gün kadar ücret alıyorum.

Borcum 34 bin TL ve gelecek yıl faiz işlenmeye başlayacak. Aslında devletten beklentimiz kamu kaynaklarını şirketlerin borçlarını silmekte değil gençliğin borçlarını silmekte kullanmasıdır. Milyonlarca genç ve aileleri KYK borçları ve diğer borçlarla boğuşurken iktidar şirketlerin, futbol kulüplerinin borçlarını siliyor. Uzun süredir KYK Borçlular Dayanışması olarak KYK borçlarının silinmesi için birçok kanaldan ses yükseltiyoruz. KYK borçları toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Öncelikle KYK borçlarının şartsız olarak silinmesi gerekiyor. Bir kalemde şirketlerin borçlarını silenler için bu zor bir talep değildir. Diğer yandan 8 milyon öğrencinin olduğu ülkemizde milyonlarca öğrenci hâlâ daha KYK öğrenim kredisi almak zorunda kalıyor. Bu nedenle KYK kredileri bursa çevrilmelidir. Eğer KYK kredisi verilmeye devam edilirse birkaç yıl sonra yine aynı sorun ortaya çıkacaktır. Son olarak öğrencilere verilen maddi desteğin insanca yaşanabilecek bir seviyeye çıkarılması zorunludur.”

“YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİME DEVAM EDEMEDİM”

Dilan:

“KYK kredisi ile 2014’te tanışmak zorunda kaldım. 4 çocuklu bir ailenin o sene üniversiteye başlayan üçüncü çocuğuydum. Annem işçi emeklisi babam da memurdu (KHK ile ihraç edilmeden önce). Eve iki maaş da girse aynı anda dört çocuk okutmak kolay değil. Üstüne üstlük iki çocuk il dışında üniversite okuyor. Bana KYK bursu çıkmadığı gibi yurt da çıkmamıştı. O sene KYK kredisi 330 TL, özel yurt aidatı 600 TL idi. Bu arada yurt da şehrin en kötü yurduydu, yemekleri yenmiyordu, hâlâ o zamanlardan kalma sindirim sistemi hastalıklarım var. Bir şekilde 4 seneyi bitiriyorum derken 2018’de sendika yönetiminde olduğu için çeşitli bahaneler bulup babamı KHK ile ihraç ettiler. Sonrasında da yetmezmiş gibi cezaevine girdi. 2018 senesinde yüksek lisansı birincilikle kazandım fakat okuyacak param yoktu. Yine KYK kredisine başvurdum. Ama o da yetmedi.

Yaşam mücadelesi vermekten kitap parasını bile çıkaramadığım yüksek lisans eğitimime devam edemedim. Bir kurs merkezinde ders ücreti karşılığında öğretmenlik yapmaya başladım. Keman ve piyano dersleri veriyordum. Aynı zamanda sahne alıp günü kurtarıyordum. Pandemi sonrası hobi dersi olduğu için ilk bırakılan dersler benimkiler oldu. İlk vazgeçilen eğlence sektörü olduğu için sahneler de olmadı. KPSS ile atanıp çalışayım desem babası terörist görünen evladın bu topraklarda yeri yok. İşimde iyi olmak için çabaladığım onca seneye acıyorum.”

“ALACAKLIYIZ, BİZE GELECEK BORÇLARI VAR”

Sinan (30, Samsun):

“Ailemle yaşıyorum, sabit gelirimiz yok. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu pazarlama programından 2014 yılında mezun oldum. Öğrenciliğim döneminde 1 yıl için KYK Burs ve Kredi Başvurusunda bulundum. Burs çıkmayınca geri ödemeli kredi almak durumunda kaldım. 1 sene boyunca aylık 380 TL kredi aldım. Üzerine işlenen faiz, bu borcu iki katın üzerine taşıdı. Ailemin ve içinde yaşadığım toplumun ekonomik durumu gereği o gün imzayı atarken dahi miktarına bakmaksızın mevcut şartlarda geri ödeyemeyeceğimi biliyordum. KYK kredisinin büyük bölümünü yurt aidatını ödemek üzere ayırırdım. Bu da aldığım kredinin hemen hemen yarısına denk geliyordu. Diğer yarısı ise sosyal hayat ve okul için yol harcamalarına giderdi. Ailemin destek verecek gücü yoktu. Çoğunluğu yatılı okul olmak üzere 16 seneye yakın eğitim hayatımın büyük kısmını kendi imkanlarımla sürdürdüm. Aldığımız kredi bizi en üste taşımadı ama krediyi geri çevirmek dram ve trajediyi doruğunda yaşamak olurdu. Geçim için ya da sosyalleşme için krediyi harcayanlara yönelik etiketlemeleri ahlaki bulmuyorum. Sen neden bu şekilde harcama yaptın sorusunu ahlaki bulmam. 5 arkadaş bir kafeye gidiyor hepsi hesap için cüzdanına el atıyor diyelim sadece kredi parası olan biri benim param kredili diyerek kenara mı çekilecek? Sosyalleşmek ile eğitim birbirinden ayrılamaz bir doğru üzerine kuruludur. Kimse sen neden arkadaşlarınla eğlendin bu parayla dememeli. Kredi aldım ve asosyal hayata imza attım bu mu olmalı? Okuduğum bölümle ilgili bir meslek icra edemiyorum. Mezun olduktan sonra özel sektörde iş aradım herkes tecrübeli eleman şartını önde tuttu tabii bir süre inşaat sektöründe çalıştım. Bu iş mevzusu yüzünden çok şey kaybettim fakat koca ülkede bana göre iş bulunmadı.

Koşulsuz silinmesi gerektiğine inanıyorum, geleceğimiz gençlerimiz diyebilen yönetici gençleri borç batağına itmemeli. Kendimizi borçlu hissetmiyoruz aksine alacaklıyız yanlış politikalarla istihdamın önü kapatılıyor. Bize bir gelecek borçları var. Geri adım atmıyoruz. 5.5 milyon artarak katlanan KYK borçlusu var. Siyasi tercihimizi bu konu üzerine fikir sunup çözüm arayan siyasilerden yana kullanacağız. Silinmiyorsa hepimizi içine sığdıracak bir hapishane inşaatına başlamaları gerekiyor. Sosyal medya halinde diğer borçlu arkadaşlar ile iletişim halindeyiz birlikte hareket ederek sesimize kulak tıkayamayacakları biçimde yayma çabasında olacağız. ”