“1 Mayıs’ı kısıtlamalara rağmen kutlayacağız”

Çeşitli törenlerle her yıl coşkuyla kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, bu yıl tam kapanma kapsamında, sokağa çıkma kısıtlamasına denk geldi. Cumhuriyet’e konuşan SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, 1 Mayıs’ı yasaklara rağmen kutlayacaklarını kaydederek “ Kapanma kararından önce valilik kararlarıyla 1 Mayıs’ı yasaklama girişimi başlamıştır. 29 Nisan tarihini açıklayarak bunu tamamladılar.

1 Mayıs’a ve onun ifade ettiği toplumun birleşik, örgütlü ve eylemli mücadelesine ilişkin bir korkuları ve baskılama çabaları olduğu açık.  1 Mayıs’ı tüm kısıtlılıklara rağmen emeğin etkili bir mücadele gününe dönüştürmeye çalışacağız. Emek ve meslek örgütleriyle birlikte katıldığımız ortak eylemlerin dışında, 1 Mayıs’ta gün boyunca bulunduğumuz sokakta, mahallede 1 Mayıs’ı kutlayacağız.

Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi 21.00’da balkonlardan 1 Mayıs marşlarını çalarak, ses çıkararak emeğin sesini yükselteceğiz. Ama aynı zamanda gün boyu da çalışmaya devam eden iş yerlerinde evde olanların bulundukları sokağımızda, evimizin önünde, parkta 1 Mayıs’ı kutlamaya çağırıyoruz. Bir meydanda toplanamıyorsak bize düşen her yeri 1 Mayıs meydanına çevirmektir, bunu yapacağız” dedi. 

‘1mayistasokaktayiz.com’ isimli bir internet sitesi kurduklarını da duyuran İşleyen “Bu sitede herkes hangi sokakta 1 Mayıs’ı kutlayacağını işaretliyor, o sokakta birbirini de görebiliyor. Herkesi 1 Mayıs’ta bulunduğu sokakta küçük topluluklar olarak bir araya gelerek, sokağına, balkonuna 1 Mayıs bayrağı asarak kutlamasına bir çağrı zemini olarak oluşturduk siteyi. Aynı zamanda bu site üzerinden evlere, sokaklara asmak için hazırlığımız 1 Mayıs bayrakları talep edilebiliyor. 1 Mayıs’ta o sokakların görüntülerini yine site üzerinden bizimle paylaşabilecekler” diye konuştu. 

“SALGINDA HALKA YA ÖLÜM YA AÇLIK SOPALARI DAYATILIYOR”

Koronavirüs sürecinde işçi ve emekçilere yönelik gerekli adımların atılmadığını kaydeden Önder İşleyen “İktidar ve sermaye pandemiyi bir fırsata dönüştürmeye çalışılıyor. Tükenen Saray rejimi salgını toplumu kontrol etmenin aracı kıldı.

Kendileri tam bir kuralsızlık içinde hareket etti. Toplum ve muhalefeti kontrol etmek üzere yürütülen baskılara yenileri de salgın bahanesiyle eklendi. İşçiler salgın boyunca yeterli tedbirin alınmadığı fabrikalara işe gitmeye, orada hastalanmaya devam etti. Salgın dert edilmedi, ama işçiler haklarını aramak istediklerinde salgın akla gelip, yasaklandı. Baskının başka yönüyle de toplumsal hayata müdahale görüyoruz.

Bu kapanma döneminde alkol satışını yasakladılar. Bu yasağın salgınla bir ilgisi olmayın bu yasağın, yaratmak istedikleri yaşam biçiminin bir örneği olarak, adı konulmamış bir şeriat uygulaması olduğu ortada. Salgın sermaye için de fırsata dönüştürüldü. Çarklar işçilerin ölümü pahasına çevrildi. Kamu kaynakları sermayeye transfer edildi, birikmiş vergi borçları affedildi. Kapanma kararı alında ama emekçi halka ekonomik ve sosyal güvence verilmiyor. Salgında halka ya ölüm ya açlık sopaları dayatılıyor, 1 Mayıs tüm bunlara itirazı, isyanı engellemek için yasaklandı” ifadelerini kullandı.