Tüp bebek tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken 10 önemli nokta

Tüp bebek tedavisi, son yıllarda gittikçe daha çok rağbet görüyor. Bebek sahibi olmak isteyen ailelerin yeni umutlarla yola çıkmalarını sağlayan bu tedavi yöntemi pekçok müstakbel anne ve baba adayını heyecanlandırıyor. Ancak uzmanlar, tüp bebek tedavisinde transfer sonrasında çok dikkatli olunması gerektiğini özellikle vurguluyor.

İşre transferi yapılmış anne adaylarının dikkat etmeleri gereken 10 önemli nokta...

İLAÇLAR ZAMANINDA VE DÜZENLİ KULLANILMALI

Transfer sonrası verilen tüm ilaçları dikkatli ve düzenli kullanmak tedavi sürecinin en önemli kısmını oluşturuyor. Belirlenen zaman diliminde ve saatlerde ilaçları alıyor almak tutunma şansını artırıyor. Zamanında ilaçların alınmaması ise tutunmama riskini yükseltiyor.

BOL SIVI TÜKETİLMELİ

Transfer sonrası rahmin kasılmaması çok büyük önem taşıyor. Sıvı alımı ile rahmin kasılması en aza indirgenebiliyor, aynı zamanda tutunacak embriyoya giden kan akışı da artırılmış oluyor.

AKDENİZ DİYETİYLE BESLENİLMELİ

Transfer sonrası dönemde bol yeşillik ağırlıklı beslenmek, zeytinyağlı yiyecekleri tüketmek, yağlı tohumlar almak önem taşıyor. Uzmanlar, Akdeniz usulü beslenme öneriyor. Böylelikle tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini de artıyor. Bu besinler embriyo tutunma şansını da artırıyor.

HAFİF HAREKETLİ BİR YAŞAM SÜRÜLMELİ

Bu dönemde anne adayları çoğunlukla yatak istirahatine yöneliyor. Ancak uzmanlar yatak istirahati sebebiyle embriyoya yeterli kan akışı sağlanamadığı ve bunun da tutunanama riskini yükselttiğini belirtiyor. Hekimler ağır olmamak şartı ile günlük hayata devam etmelerini öneriyor. Hekimler özellikle anne adaylarının hasta psikolojisine girmemesi gerektiği konusuna dikkat çekiyor.

TAKVİYE EDİCİ GIDALAR İHMAL EDİLMEMELİ

Bağışıklık sisteminin, embriyo tutunmasını doğrudan etkilediği biliniyor. Bu sebeple bu dönemde anne adaylarının hiçbir vitamin ve mineral eksikliği yaşamaması gerekiyor. Özellikle C, E vitaminleri, folik asit ve demir bu anlamda oldukça önemli vitamin ve mineraller olarak dikkat çekiyor. 

KABIZ OLUNMAMALI

Kabız kalmak, tuvalete çıkamamak ve buna bağlı ıkınmak gibi durumlarda karın zorlandığı için rahim bundan etkilenebiliyor ve bu nedenle kasılabiliyor. Bu sebeple sıklıkla bu rahatsızlığı yaşayan anne adaylarının kabız kalmamaya yönelik ilaçlar alınması öneriliyor.

SİGARA VE ALKOL GİBİ ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN UZAK DURULMALI

Sigara ve alkol gibi vucüda hasar verdiği bilinen maddeler, barındırdığı zararlı içeriklerinden ötürü embriyonun kanlanmasını bozuyor ve embriyoya ciddi zararlar veriyor. Ayrıca bebeğin tutunamama riskini de yükseltiyor. Uzmanlar erken gebelik kaybı şansızlığını da artırdığı göz önüne alarak bu ürünlerin kullanımını özellikle bu dönemde son derece yanlış buluyor.

TRANSFER SONRASI İLK 24 SAAT ÖNEMLİ

Uzmanlar, embriyo transferi sonrası ilk 24 saatin oldukça önemli olduğunu belirtiyor. Bebeğin rahme tutunmasının gerçekleşeceği bu zaman aralığında, yolculuğa bağlı sarsıntı, yorgunluk ve yaşanan stres rahmi kasarak bebeğin tutunmasını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle transfer sonrası ilk 24 saat içerisinden 2 saatten daha uzun yolculuklar önerilmiyor.

BİLİMSEL OLMAYAN BİTKİSEL KÜRLER TÜKETİLMEMELİ

Bu dönemde öncelikle kesinlikle rahmin kasılmamasının sağlanması gerekiyor. Ancak uzmanlar bazı bitkisel kaynaklı kürlerin rahmi kastığını anneler üzerinde gözlemlediklerini belirterek bu tür etkisi kanıtlanmamış ve bilimsel olmayan kürlerden kesinlikle uzak durulması gerektiğini söylüyor.

STRESTEN UZAK DURULMALI

Stres, özellikle istemsiz kasların kasılmasına sebep oluyor. Rahim de bu kasa sahip organlardan biri olduğu için anne adayının vücudunda meydana gelen stres faktörü ile rahim de kasılıyor. Ancak hekimlerin transfer sonrası ilk istediği şey; rahmin gevşek kalması oluyor. Bu anlamda tüm anne adaylarına transfer sonrası rahat olmalarını, strese girmemelerini, oksijen dolu bol yürüyüşler yapmalarını ve olumlu düşünerek bu süreci geçirmelerini özellikle tavsiye ediyorlar.