Mehmet Demirkol'dan Fenerbahçe değerlendirmesi: Güven olmayan yerde istikrar olmaz
Spor Toto Süper Lig’in 14. haftasında Fenerbahçe, bu akşam Göztepe deplasmanına konuk olacak.
UEFA Avrupa Ligi’nde Olympiakos karşısında 1-0 yenilerek Avrupa’ya veda eden ve UEFA Konferans Ligi’nde mücadelesine devam edecek olan sarı-lacivertliler, Süper Lig’de Galatasaray galibiyetinin ardından çıkış yakalamak istiyor.
Spor yorumcusu ve gazeteci Mehmet Demirkol, sarı-lacivertli takım için “Güven olmayan yerde istikrar olmaz” başlıklı bir yazı yayımladı.
Demirkol, Fenerbahçe’de gerçek bir güvenilirlik sorunu olduğuna işaret ederek, “Bir düşünün kayıtsız şartsız güven duyulan kaç aktör var? Fenerbahçe’de kararlarının arkasında güvenle duran ve camiayı rahatlatan kaç aktör var? Seneler evvel Yiğit Şardan, Galatasaray yöneticisiyken işlerin kötü gittiği bir dönemde ‘Benim de kalkıp yönetim istifa diye bağırasım geliyor’ demişti, hatırlarsınız. Durum aslında bu! Fenerbahçe 3 yıldır böyle bir depresyon sarmalında. Sürekli kendisini tekzip etmek zorunda kalan bir yönetim var. 3 yılda 7. hocanın da kabul oranının bu kadar düşebilmesini başka nasıl anlatırız?” dedi.
Demirkol’un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
3 yılda alınan oyuncuların büyük çoğunluğunun gelişme gösterememesi, Kim, Szalai, Altay dışında değer kaybetmelerinin sebebini ya da? Koeman’ın, Barça’dan ayrılmasının ardından Mingueza ‘Güven kalmayınca herkes kendi kendine bir şeyler yapmaya çalıştı’ demişti. Fenerbahçe’de sürekli yaşanan bu! Fenerbahçe’nin bir sene önce sembol bir sportif direktörü, genç umut vadeden yerli bir hocası vardı. Şimdi sportif direktör filan yok. Hocası da en çok tartışılan adam.
Önce Yanal, ondan önce Cocu. Hiçbir şey değişmiyor. Bu durumu değiştiren 'Sembol’ Emre Belözoğlu’yla oyun istikrarı sağlanmışken vedalaşlamasının sebebini ise bilmiyoruz. Büyük organizasyonlar, yüksek egolu birey hedeflerini ana hedefle paralel kılmak zorundadır. Bu devasa kitleler ancak böyle gelişip, yolda kalabilirler. Güven kaybolduğunda egoların savrulmasının yarattığı savrulma ve yıkım orta ölçekli organizasyonlara göre çok daha büyük olur. Böyle olunca Rossi, Muhammed ya da Arda gibi genç değerlerin gelişebilmesi imkansızlaşır. Fenerbahçe’nin güvenilir bir sabiti yok. Ve böyle olunca da her şey el yordamıyla yapılıyormuş gibi duruyor. Yıkıcı bir kaos.
Sorun yapısal ve kapsamlı. Teşhisler ise tribünde doğal olarak irrasyonel ve yüksek duygularla hareket eden taraftarınkinden farklı olmuyor. Sorun 3’lü ya da 4’lü savunma değil. Sorun hem genel hem de detay defolara kafa patlatacak rasyonellikten uzak olunması. Misal İrfan Can olmazsa olmaz. Ama Başakşehir’den bu yana ilk 11/90 dakika tamamlama yüzdesi bu kadar elzem bir oyuncu için çok düşük. Peki bunun sebebi, beslenme mi, uyku mu, uygun olmayan çalışmalar mı? Ama hemen her bir aktör için giderilmesi gereken doğal defolar var. Taraftar irrasyonlliğiyle bunu çözemezsiniz.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti