Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: 'Parasal sıkılaşmanın sonuna gelinebilir'

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, parasal sıkılaşmanın sonuna gelinebileceğini ifade ederek, "Türkiye'de parasal sıkılaşma yeni başladı. Bunun sene sonuna kadar sağlanabileceğini, ocak ayı gibi gelinecek olan seviyelerde enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasıyla parasal sıkılaşmanın da artık sonuna gelinebileceğini düşünüyorum" dedi.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: 'Parasal sıkılaşmanın sonuna gelinebilir'
Abone Ol google-news
AA
Yayınlanma: 25.08.2023 - 14:58

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası'nın 99. kuruluş yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de parasal sıkılaşmanın yeni başladığını, bunun kademeli olmasını çok kıymetli bulduğunu ifade eden Aran, sıkılaşmanın devam edeceğini, ocak ayı gibi enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasıyla parasal sıkılaşmanın da artık sonuna gelinebileceğini kaydetti.

Hakan Aran, şu anda birbirini besler nitelikteki hem yurtiçi hem yurtdışındaki kırılganlıkların çok ciddiye alınması gerektiğini, bunların yarattığı risklerin çok önemli boyutlara ulaştığını söyledi.

Covid-19 salgınında tedarik zincirinin kırıldığını, devamında Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla arz-talep konusunda ciddi bir dengesizlik yaşandığını, bunun genişleyici para politikasıyla birleştiğinde küresel enflasyona neden olduğunu anlatan Aran, küresel enflasyonla mücadele konusunda merkez bankalarının parasal sıkılaşmaya gittiğini ve faiz oranlarını artırdığını hatırlattı.

"KREDİ MALİYETİ EPEY ARTACAK"

Hakan Aran, Türkiye'de parasal sıkılaşmanın yeni başladığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bunun kademeli olmasını, bir anda sıkılaşmaya gidilmemesini, piyasadaki dengelerin sağlıklı bir şekilde sağlanması, ani bir duruşa neden olmaması ve kredi riskine yol açmaması adına kıymetli buluyorum. Bu, hem bankacılık sektörü için hem reel sektör için geçerli. Eğer ani bir artış olsaydı - herkesin beklediği gibi - ani duruş riski barındırırdı, bankaların bilançosunda çok güçlü bir bozulmaya, reel sektörde de kredi krizine neden olabilirdi. Çünkü değişken faizli kredilerin oranı az değil. Faiz oranı arttığında kredi maliyeti de epey artacak. Bunun enflasyon beklentilerine paralel bir şekilde yönetilmesi önemli. O nedenle kademeli artışın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlanana kadar ve piyasada faizlerde enflasyona paralel bir denge oluşana kadar devam edeceğini, dengenin de sene sonuna kadar sağlanabileceğini, ocak ayı gibi gelinecek olan seviyelerde enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasıyla parasal sıkılaşmanın da artık sonuna gelineceğini düşünüyorum."

"ENFLASYONA YAKIN MEVDUAT FAİZİ OLUŞMASI GEREKİR"

Aran, parasal sıkılaşmanın bankacılık sektörüne etkisine ilişkin de, "Biz hazırlıklıyız. Burada mevduat-kredi makasının nerede olacağı kritik. Alınan kredinin enflasyonla karşılaştırıldığında iş yapma potansiyelini düşürmemesi, karlılığını etkilememesi, fiyatların enflasyon oranında arttığı varsayıldığında kredi maliyetinin bunun altında kalması; mevduat sahibinin de size parasını emanet ederken enflasyon kadar kazanması gerekiyor. Dengeyi sağlama kısmı gerçekten önemli. Orada muhtemelen enflasyonun çok yakınında bir mevduat ve kredi faizi oluşması gerekir" yorumunu yaptı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler