Tarım sektöründe eylemlere konu olan sorunların 2025’te artması bekleniyor
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, iktidarın uyguladığı politikalar değişmediği sürece 2025’in tarım için çok daha zor olacağını söyledi.
Çiftçilerin seslerini yükseltmesi ile yeniden gündeme gelen tarımda yaşanan belli başlı sorunlar şöyle:
DESTEKLER YETERSİZ:
Tarımsal destekler bir yıl sonra ödeniyor. Onlar da yetersiz kalıyor. 2025 yılında ödenecek 2024 destekleri hâlâ açıklanmadı. 2023 yılında 63.4 milyar lira olan destek, 2024 yılında 91.6 milyar liraya çıkarıldı. Ancak enflasyondaki artışın altında kaldı.
YÜZDE 1 UYGULANMIYOR:
Tarım Yasası’na göre, GSYH’nın en az yüzde 1’inin tarım destekleri için ayrılması gerekiyor. Ancak AKP yasadaki bu hükmü uygulamıyor. Destek bu oranın altında kalıyor.
KURAKLIK ARTIYOR:
Kuraklık her geçen yıl artıyor. Çukurova’da kuraklık nedeniyle sonbaharda bazı ürünler için sulama yapılamayacak. Bu da gıda fiyatlarının artması anlamına geliyor. Ayrıca ithalata da kapı açılıyor.
YANLIŞ ÜRÜN, YANLIŞ SULAMA:
Birçok yerde hâlâ “salma sulama” yöntemi kullanılıyor. Bu su tüketimini artırıyor. Ayrıca su sıkıntısı yaşanmasına karşın birçok yerde yanlış ürün ekimi yapılıyor. Örneğin Ege’de yoğun su tüketen mısır üretimi yaygınlaşırken, yeraltı suları daha derine çekiliyor. Hayvancılık “mısır silajına” bağımlı hale getiriliyor.
GİRDİ MALİYETLERİ ARTIYOR:
Mazot, gübre, elektrik fiyatları artıyor. Akaryakıta hemen hemen her hafta zam geliyor. Ayrıca işçilik maliyetleri de yükseliyor. Kâr edemeyen çiftçi tarladan çekiliyor.
İHRACATA KISITLAMA:
İktidar yanlış politikalarının faturasını çiftçiye kesiyor. Fiyat artışlarını dizginleyebilmek için ihracata kısıtlama getiriliyor. Ancak bu da pazar kaybına neden oluyor. Kaybedilen pazarı başka ülkeler dolduruyor.
‘2025 DAHA ZOR OLACAK’
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, iktidarın bu politikaları değişmediği sürece 2025’in tarım için çok daha zor bir olacağını söyledi. Kemer sıkma politikalarından tarıma da yeterli desteğin verilemeyeceğinin anlaşıldığını belirten Suiçmez, gelecek yıl ödenecek desteklerin halen açıklanmadığına dikkat çekti. Suiçmez, yasaya göre GSYH’nin yüzde 1’i olması gereken desteklerin, bu orana ulaşamadığına vurgu yaptı. Suiçmez, domates, patateste olduğu gibi alım fiyatlarının tarlada baskılanacağı, üreticinin kâr edemeyeceği bir sezon beklendiğine dikkat çekti. Yaşanan kuraklığa işaret eden Suiçmez, sulamada planlama yapılmadığını, suya göre ürün planlaması olmadığını, bu nedenle de kuraklık boyutunda da zor bir dönemin beklendiğini belirtti. Suiçmez, ihracat kısıtlamalarının da üreticiyi zora soktuğunu vurguladı. “Dış pazarı kaybettiğinizde bir daha girmek zor. Limonda, domateste bu görüldü” diyen Suiçmez, bu nedenle de üreticinin üretimden çekileceğini kaydetti. Suiçmez, şunları söyledi:
“Girdilerde mazotta, tohumda, ilaçta, gübrede, yemde, sulamada kullanılan elektrikte çitfçi lehine indirimler yapılmadığı sürece üreticinin işi zor. ÖTV’nin sıfırlanması, KDV’nin indirilmesi, sulamada kullanılan elektriğe indirim yapılması gerekirken tam tersine zam yapılmasını göz önüne alırsak, ayrıca destek bütçesinin yetersizliği, geç ödenmesi, girdilerdeki artış, sulamada planlama yapılmaması da birlikte değerlendirildiğinde, politikaların değişmediği
2025’te bizi çok daha zor tarım ve gıda sezonunun beklediğini gösteriyor.”
Suiçmez, tarımsal üretimin planlanması ile sözleşmeli üretici yönetmeliklerinin yayınlandığını ancak hiçbir hazırlık yapılmadığını kaydetti. “Bu iki yönetmeliğin hazırlıksız uygulamaya sokulması üreticinin elini kolunu bağlayarak daha da büyük sıkıntılar yaşamasını gündeme getirecek” diyen Suiçmez, iki yönetmelik için de dava açtıklarını söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Mahkeme ara kararı açıkladı
- 10 Kasım anmasında kayyuma protesto
- İstanbul'da yolcu otobüsü devrildi
- CHP farkı açtı mı?
- Dikkat çeken ‘Nevzat Bahtiyar’ çıkışı!
- Erdoğan'dan 'birlik ve beraberlik' örnekleri!
- ‘Turkcell, baz istasyonlarına erişimimizi engelliyor’
- 'Kağıt üstünde başka bir partinin mensubu...'
- CHP’de üç gruplu tartışma
- Ata'nın huzurunda yine o saygısızlık