İhraç edilen gıda ürünleri tehlikeli maddeler içerdiği için geri çevriliyor

Türkiye’nin güçlü tarımsal kaynakları ve gıda ihracatındaki potansiyeline karşın, son dönemde ihracatta yaşanan ürün iadeleri, ülkenin gıda güvenliği ve halk sağlığını etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi’nden (RASFF) bildirime göre Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilmek istenen mandalina ve kuru incirlerde güvenli limitin altı katı oranında klorpirifos-metil tespit edildiği duyuruldu. Ürünler sınırdan geri çekilerek Türkiye’ye iade edildi. İtalya’ya ihraç edilmek istenen antepfıstıklarında izin verilen limitlerin 2.5 kat üzerinde aflatoksin tespit edildi.

CHP Ticaret Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir, Türkiye’nin gıda ürünlerinde pestisit ve aflatoksin kalıntılarına ilişkin endişelerini dile getirerek Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gıda denetimlerinin artırılmasını ve bu denetimlerle ilgili daha fazla şeffaflık istedi. Tarım Bakanlığı’nın, dünyada pestisit ve aflatoksin kalıntılarıyla Türkiye’nin ismini lekeleyen firmaların listesini açıklaması gerektiğini belirten Demir, bu firmalara karşı ciddi yaptırımlar uygulanması gerektiğini söyledi. 

‘İTİBARI ZEDELİYOR’

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı, “Sadece ihraç ürünlerini değil, iç pazardaki ürünleri de denetlemeliyiz. Hallerde, marketlerde ve pazarlarda sıkı denetimler yapılmalı. Üreticiler bilgilendirilmeli ve üretimin her aşamasında etkin denetimler sağlanmalı” dedi.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerinin, zaman zaman çeşitli nedenlerle geri döndüğünü ve bu durumun ülkenin gıda güvenliği ve ihracat itibarını olumsuz etkilediğini vurgulayarak “En sık karşılaşılan geri dönme nedenleri arasında pestisit kalıntıları, aflatoksin, okratoksin,  mikrobiyolojik bulaşmalar, yasaklı maddeler, etiketleme hataları ve uygunsuz ambalajlama yer alıyor” dedi. Toprak, ihracat süreçlerinde daha titiz olunması gerektiğini ve her aşamanın uluslararası standartlara uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi.