EMO açıkladı: Yüklü zam iddiası

Elektrik Mühendisleri Odası açıklamasında, elektrikte son çeyrekte geçerli olacak tarife için bir karar yayımlanmaması üzerine "EPDK 2021 yılının Kasım ve/veya Aralık aylarına yüklü bir zam oranı ile girmeyi mi amaçlamaktır" denildi.

EMO açıkladı: Yüklü zam iddiası
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.10.2021 - 15:33

Elektrik tarifeleri 1 Ocak, 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim tarihleri olmak üzere yılda 4 kez açıklanıp, Resmi Gazete`de yayımlanırken, bu yıl 1 Ekim tarifelerine yönelik bugüne (5 Ekim 2021) kadar herhangi bir karar yayımlanmadı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nca (EPDK) 30 Eylül 2021 tarihinde yapılan basın açıklamasında "1 Ekim 2021 itibarıyla nihai elektrik satış fiyatlarında herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak isteriz ki elektrik tarifelerine yönelik yapılan bütün değişiklikler Kurumumuz tarafından ŞEFFAF bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmakta ve ilgili Resmi Gazete`de yayımlanmaktadır" denilmişti.

Elektrik Mühendisleri Odası yılın üçüncü çeyreği için geçerli olan tarifelerin geçmiş yıllar ve dönemlerde de olduğu gibi 1 Ekim 2021 tarihinden itibaren yılın son çeyreği için de geçerli olacağına dair bir kararın yayımlanmaması üzerine bir açıklamada bulundu.

EMO açıklamasında, durumun akıllara maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizmasının usul ve esaslarına aykırı olarak 2018 yılının Ağustos ve Eylül aylarında yapılan zamları getirdiğine işaret edilip "Enerji fiyatlarının enflasyon hesaplamalarından çıkarıldığını da göz önüne aldığımızda EPDK 2021 yılının Kasım ve/veya Aralık aylarına yüklü bir zam oranı ile girmeyi mi amaçlamaktır?" diye soruldu.

"EPDK NE KADAR ŞEFFAF?"

EMO açıklamada şu ifadeler kullanıldı:


"Şeffaflık anlayışını tüm mevzuat düzenlemelerine yansıtan ancak elektrik tarifelerini vatandaşlara kilitli kara kutu içinde gizlenmiş olarak sunarak vatandaşların bilgi edinme hakkını engelleyen EPDK, 30 Eylül 2021 tarihli açıklamasındaki "1 Ekim 2021 tarihi itibarıyla nihai elektrik tarifelerinde bir değişiklik yapılmamıştır" ifadelerine açıklık getirmeli ve yılın son çeyreğini kapsayan (varsa)  Kurul Kararı`nı kamuoyu ile paylaşmalıdır.

"ÖZELLEŞTİRME PAHALILIK, ZAM VE ENERJİ YOKSUNLUĞU OLARAK DÖNDÜ"

İktidarın enerjideki özelleştirme politikalarının getirdiği sonuçlara dikkat çekilen açıklamada şu noktalara vurgu yapıldı:

"Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre günümüzde gelir desteği olarak 2.1 milyon hanenin elektrik faturalarının kamu tarafından ödenmesi, faturasını ödemediği için elektrikleri kesilen yaklaşık 3.7 milyonu aşan hanenin varlığı ülkemizdeki enerji yoksulluğunun geldiği noktayı göstermesi açısından önemlidir. Özelleştirmeler için topluma sunulan pembe tablonun üzerindeki sır zaman içinde dökülmüş ve karşımıza enerji yoksulluğunun resmini içeren kara bir tablo çıkmıştır.

Sayıştay`ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın 2020 hesaplarına yönelik yaptığı inceleme de, elektrik satışı yapan bazı şirketlerin elektrik faturaları üzerinden vatandaştan tahsil ettiği Elektrik Enerjisi Fonu-EEF tutarlarını bakanlık hesabına hiç yatırmadığı ya da eksik yatırdığını ortaya koymuştur.

Rapora göre, 2019 yılında elektrik satışı yapan 174 firmadan 41`i hiç EEF ödemesi yapmamış, 15`i ise eksik ve gecikmeli ödemiştir. 2019 yılındaki toplam tahsilat 831 milyon 308 bin 688 TL olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında ise elektrik satışı yaptığı bildirilen 197 şirketten 37`si tarafından hiç ödeme yapılmamış, eksik ve gecikmeli ödeme yapan şirket sayısı ise 18 olmuştur.

Elektrik dağıtım şirketleri ve görevli tedarik şirketlerinin vatandaşa yeni yükler yıkılması pahasına kollanması sonucu gelinen bu noktada artık yandaş şirketler değil tüketiciden yana taraf olunmalı ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlere gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.

Elektrik enerjisi toplumun ortak gereksinimi ve çağdaş yaşamın vazgeçilemez bir kullanım aracıdır. Bu nedenle yaratacağı ekonomik, sosyal ve çevresel değerleri ile toplumsal faydayı önceleyen bir merkezi planlamayı ve kamusal hizmet anlayışı ile sunulmasını gerekli kılar. Günümüz koşullarında, özelleştirilmiş elektrik dağıtım bölgeleri ile üretim tesislerinin öncelikli olarak kamusal hizmet alanına dahil edilmesi, enerji politikalarında kamusallığın siyasi partiler nezdinde ivedilikle ele alınması zorunludur.   

"ELEKTRİK FATURALARI ÜZERİNDEKİ YÜKLERİ KALDIRIN"

Açıklamada, faturalara çeşitli isimler altında giren ve maliyeti daha da kabartan vergi kalemleriyle ilgili de şu çağrılar yapıldı:

"Ekonomik anlamda zor günler geçiren ve "geçinemiyorum, faturamı nasıl ödeyebilirim" diye feryat eden vatandaşlarımızın yükünü biraz hafifletmek adına elektrik faturalarının yaklaşık yüzde 20`sini oluşturan vergi ve fonların tekrar ele alınarak gerekli yasal düzenlemelerin de bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.

2017 yılında yapılan yasal düzenleme ile sanayi abone grubundan kaldırılan TRT payı kesintisi, tüm abone gruplarından kaldırılmalı ve elektrik faturalarından TRT payı adı altında bedel tahsil edilmesine son verilmelidir. Benzer uygulama artık amacını yitirmiş olan enerji fonu kesintisi için de geçerli olmalıdır.

Mesken abone grubundan KDV tamamen kaldırılmalı ya da yüzde 1 gibi makul bir seviyeye indirilmelidir. Benzer uygulama çiftçilik yaparak geçimini sağlayan tarımsal sulama abone grubu için de göz önüne alınmalı, KDV oranı yüzde 5 veya 8 gibi makul bir seviyeye çekilmelidir."





İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler