CHP’li Murat Sulakcı tarımdaki çöküşü kendi giderlerinden örneklerle anlattı

Çiftçilik yapan CHP Sivas İl Başkan Yardımcısı Murat Sulakcı, “Bakanlık sahada değil. Çiftçinin ne ektiğini, gübreleme yapıp yapamadığını, harcamalarını bilmiyor. Rekolte beklentileri güvenilir değil” dedi.

CHP’li Murat Sulakcı tarımdaki çöküşü kendi giderlerinden örneklerle anlattı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.08.2022 - 04:00

Türkiye’de akaryakıt, gübre ve tarımsal gereçlerinin katlanan fiyatları çiftçiyi nefes alamaz hale getirdi. Çiftçilik yapan CHP Sivas İl Başkan Yardımcısı Murat Sulakcı, Türkiye’de çiftçinin her hasatta kan kaybettiğine dikkat çekerek “tarımdaki çöküşü” kendi maliyetlerinden örneklerle Cumhuriyet’e anlattı.

Sulakcı, “Geçen yıl buğday ekimi yaparken 6.8 TL olan mazotu, mayısta 30.68 TL’ye aldık. Yüzde 450 zamlandı. Mayıs 2021’de tonu 8 bin 100 TL’olan DAP gübresi, kasımda 14 bin 600 TL’ye çıktı. Mayıs 2021’de 4 bin 500 TL olan üre gübresi ise bugün 14 bin TL” ifadelerini kullandı. Çiftçinin kendini koruyabilmesi için buğdayın kilosunun en az 8.4 TL olması gerektiğinin altını çizen Sulakcı, “Çiftçiye bir ton buğday başına verilen bin TL’lik prim, maliyetin altında. Ekmeklik buğdayın alım fiyatı 6 bin 450 TL. Üzerine prim eklenince kilosu 7.4 TL’ye geliyor. Maliyetler yıllık yüzde 375 arttı. Geçen yıl 80 TL’ye alınan bir pulluk demiri bugün 200 TL oldu” dedi.

"YENİDEN DÜZENLENMELİ"

Çiftçinin artan maliyetlerini, destekler ve açıklanan alım fiyatlarının da karşılamadığına dikkat çeken Sulakcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Destekler ve alım fiyatları artan maliyetler baz alınarak yeniden düzenlenmeli. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) çiftçiden alım yapan ajansları açılmamış olsa, serbest piyasada buğday hesapladığımız değerden yüzde 30 geride kalacak, çiftçi zarara uğrayacaktı. Çiftçi buğdayını TMO’ya vermediği zaman destek alamıyor. Hukuki açıdan sorunlu. Sonuçta serbest piyasa ise herkese satabilir ama müstahsil makbuzunu getirir desteğini alır.”

"GÜVENİLİR DEĞİL"

Tarımın planlı yapılması gerektiğine de vurgu yapan Sulakcı, şunları kaydetti: “Bakanlık çiftçinin maliyetini hesaplamalı, ona göre destek ve alım fiyatı vermeli. Üzerine çiftçiye sosyal refah payı vermeli. Bakanlık sahada değil. Çiftçinin ne ektiğini, gübreleme yapıp yapamadığını, harcamalarını bilmiyor. Kaçak ekim ve kâğıt üzerinde ekili araziler var. Rekolte beklentileri güvenilir değil. Geçen yıl ihraç edilemeyen patatesler depoda çürüdü. Öngörüsüzlük ve saha çalışmalarının eksikliği tarım ülkesi olan Türkiye’yi dışa bağımlı hale getiriyor.” ? ANKARA

İTHALAT ÇÖZÜMÜ PAHALIYA GELDİ

Geçen yıl ekmeklik buğdayın alım fiyatının 2 bin 250 TL olduğunu da anımsatan Sulakcı, “Bakanlık müdahale etmeyip piyasanın maliyetini çiftçinin sırtına yükledi; ürün alımlarını geciktirdiler. Buğdayı 2 bin 250 TL’ye özel sektör topladı. Buğday krizi çıktığında TMO depoları boş olduğu için fiyatlara müdahale edemedi” dedi. Sulakcı, krize ithal buğdayla çözüm bulunmaya çalışıldığına da işaret ederek, “Bu çözüm pahalıya geldi. Buğdayın tonu üreticinin elinden çıktıktan sonra iki ay içinde 4 bin 500 TL’yi buldu” görüşünü dile getirdi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler