‘Alım gücü düşmedi, yok oldu’

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Bu verilere göre, enflasyon aylık bazda yüzde 2,47; yıllık bazda ise yüzde 51,97. Buna karşın, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), yıllık enflasyonun yüzde 90,35 seviyesinde olduğunu duyurdu. Çankaya'da kurulan İncesu Pazarı’ndaki yurttaşlar, açıklanan verilere ilişkin düşüncelerini gazetemiz Cumhuriyet’e anlattı. Yurttaşların yaşadığı sıkıntılar artan geçim zorluğu ve düşen alım gücü konularında ortaklaşıyor: Alım gücü düşüyor, enflasyon artışındaki sabitlik fiyatlara yansımıyor.

'ÇÜRÜK DOMATESLERİ ALDI'

Geçim sıkıntısının gitgide arttığını belirten bir yurttaş alım gücüne ilişkin “Azalmak bir yana tükeniyor” yorumunu yaptı. İki ay önce Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olup iş hayatına girdiğini belirten bir genç ise alım gücünün önceki yıllara göre düşüp düşmediği sorusunu “Alım gücü düşmedi bence alım gücü yok oldu” diyerek yanıtladı. 22 yaşındaki genç, “Az önce bir tane teyze yerde ezilen çürük domatesleri alıyordu. İnsanlar bir şey alamıyor bence artık. Biz de aynı şekilde” diyerek yeni mezun biri olarak geçinmenin daha güç olduğuna dikkat çekti. Geçimi zorlaştıran etkenleri sıralayan genç, sorunun yalnızca sebze meyvelere gelen zamlarda değil, konut fiyatlarındaki artışta da görüldüğünü kaydetti ve 20 bin liralık maaşının 14 binini kiraya harcadığını, bu nedenle kalan parasının diğer harcamalara yetmediğini açıkladı. 

‘TÜİK YANLIŞ İHTİYAÇLARI LİSTELİYOR’

Öğretmen olarak çalışmakta olan başka yurttaş (47) da paranın temel ihtiyaçları gidermek amacıyla yapılan harcamalara ancak yetebildiğini belirtti. İhtiyaçlarda öncelik sırasının değiştiğini belirten yurttaş, TÜİK’e göre düştüğü belirtliten enflasyon verileri hakkında şu sözleri söyledi: “TÜİK de belli başlı ürünlere bakıyor. Teknolojik ürünler özellikle almış başını gidiyor. En temel ihtiyaçlar doğalgaz ve elektrik çok arttı. Artık en temel ihtiyaç giyim gıda değil... Telefon hattı, internet... TÜİK bilerek yanlış ihtiyaçları listeliyor.” 

‘SAĞLIKLI OLAN YERİNE UCUZU SEÇİYORUZ’

Gazetemize konuşan bir memur (25), aldığı maaşın tüketim masraflarını karşılayıp karşılamadığı sorusunu “Evet, karşılayabiliyorum ama burada şöyle bir sıkıntı var: Her geçen sene bunu karşılayabilmek için daha ucuz alternatiflere gidilmesi gerekiyor. Bir yerden sonra ne sağlıklıdır ne sağlıklı değildir gibisinden değil de ne daha ucuzdur gibisinden bir ayrıma gidiyorum. Böylece aslında ihtiyaçlar karşılanıyor ama sağlıklı bir biçimde karşılanmıyor” şeklinde yanıtladı. 

‘AİLEM YARDIM ETMESE GEÇİNEMEM’

Stajyer avukat olduğunu belirten bir başka yurttaş, sektördeki stajyerlerin aldığı ortalama maaşın 5 bin lira olduğuna dikkat çekerek aile desteği olmadan gider masraflarını karşılayamayacağını dile getirdi. Başka bir memur yurttaş (24) da giderlerini karşılamakta önemli bir güçlük hissetmemesine karşın önceki yıllara göre temel ihtiyaç olarak satın aldığı gıdaların artık kendisi için birer lüks olduğunu belirtti. 

‘MAAŞ MARKETE PAZARA YETMİYOR’

İstanbul’da yaşadığını belirten bir öğretmen (47) de alım gücüne ilişkin soruyu “Aldığımız maaş pazara, markete tabii ki yetmiyor. Hele bir de kira ödüyorsanız maaşınızın yetmesi mümkün değil. Bir hafta gördüğünüz fiyatı markette pazarda sonraki hafta artmış olarak görüyorsunuz. Sadece temel ihtiyaçları karşılayabiliyoruz maalesef” sözleri ile yanıtladı. Aynı zamanda pandemi döneminden beri alım gücünde ciddi bir düşüş gözlemlendiğini belirterek sözlerine devam eden yurttaş, “Enflasyon düşüyor diye açıklanıyor ama reelde bunu göremiyoruz. Pazarda, markette düşen bir fiyat yok. Devletin vergi zamları açıklanan enflasyondan yüksek. TÜİK’in enflasyon verileri gerçeği yansıtmıyor ve insanları kandırmaya yönelik algı yaratıyor” ifadelerini kullandı.