Alım gücü düşen yurttaş alışverişte zorlanıyor, pazarcılar ise ürünlerini satamıyor

Yurttaş, “Eskiden 100 lira ile pazara gelirdim, şimdi 400 lirayla gelip 4-5 lirayla çıkıyorum” derken 50 yıldır pazarcılık yapan esnaf ise memleketine dönmeyi düşünüyor.

Alım gücü düşen yurttaş alışverişte zorlanıyor, pazarcılar ise ürünlerini satamıyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.08.2022 - 04:00

Yüksek enflasyon ve sürekli fiyatı artan ürünler, yurttaşın alım gücünü iyice düşürdü. Semt pazarları bile bugün el yakar hale geldi. Pazara daha uygun fiyat ve daha taze ürün almak için giden yurttaşlar, pahalılık nedeniyle eskisi kadar temel gıda ürünü alamadıklarını vurgularken pazarcılar da ürünlerini satamamaktan dertli. Cumhuriyet, durumu İstanbul Kadıköy’daki köklü “Salı Pazarı”nda masaya yatırdı.

YARIM KALIP PEYNİR

Pazarda esnaflık yapan isimlerden Ömer Aydoğdu, “Ekonomik kriz her yeri etkiliyor. Enginar fiyatları da arttı. Yazın 5 liraya alırdık bugün 9 liraya alıyoruz. Kâr payımız çok düştü masrafa çalışıyoruz” derken 45 yıldır baba mesleğini yapan Bülent Ergül durumu şöyle anlattı: “Eskiden insanlar bir pazar arabasını 100 liraya doldururken şimdi üç parça ürün alıp çıkıyor. Halkımız çok mağdur durumda. Eski dönemler gibi değil artık. Ekonomi battı, ülkenin hali belli. Artık en kötü meyve 10-15 liradan başlıyor. Müşterilerimiz eskiden üç kilogram meyve sebze alırdı ancak şimdi yarım kilogram zor alıyorlar.Gramla ürün isteyenler var.”

1961’den bu yana pazarcılık yapan ve sarımsak satan Hacı Kazım Bulut yaşadıkları sorunları ve isyanını şöyle dile getirdi: “Her şey pahalandı. Mazot pahalı olduğu için nakliyat maliyetli oluyor. Biz her şeyi bırakıp Kars’a köye dönmeyi düşünüyoruz. Bir ekmek, bir su kaç lira olmuş? Bir patates kaç lira olmuş? Sarımsağın geçen sene kilosu 20 liraydı bu sene 35 liraya hatta çeşidine göre 55 liraya var.” İsmini vermek istemeyen bir pazarcı ise şuna dikkat çekti: “Normal bir peynir yemek isteyenler bugün 100 lirayı gözden çıkarmak zorunda. Eskiden üç kalıp peynir alanlar artık yarım kalıp alıyorlar. Asgari ücret alan nasıl 100 liraya peynir alsın?”

Pazarlarda temel gıdanın yanı sıra giyim ürünleri de son dönemde pahalılaştı. Bu konuda çocuk iç çamaşırı satan Murat Duygu, “Yüzde 300 arttı iki sene öncesine göre. Bugün 25 liraya satıyoruz. ‘Böyle fiyat olur mu?’ diye şikâyet ediyorlar”, kadın elbisesi satan Muhammet Demir ise “Bir sattığımızı, sattığımız fiyata alamıyoruz. Müşterilerle sıkıntı yaşıyoruz. Bir haftada fiyatlar değişince ve insanların maaşları aynı olduğu için de söyleyemiyoruz arttığını. Elbise fiyatları 200 lira ile 500 lira arası değişiyor. Pazarda bile bu fiyatta” şeklinde konuştu.

PAZARCILIK EK İŞ 

Kamuda çalışan ve ek iş olarak pazarcılık yapmak zorunda kalan bir esnaf ise “Mal fiyatlarında da belirsizlikler var, bu hafta aldığımız ürünü ertesi hafta başka fiyata alıyoruz. Çocuğumu dershaneye gönderiyordum ancak krizden dolayı kaydını aldırdım. Çünkü gelirimiz yok. Günümüzü geçiriyoruz ancak ilerisini göremiyoruz” dedi.

EMEKLİ ‘UYGUN FİYAT’ ARAYIŞINDA

Pazarda alışveriş yapan yurttaşlardan Kezban Düzen, “Fiyatlar çok yüksek. Bir ürün alırsak diğer ürün eksik oluyor mutlaka. Artık herkesin bağışıklık sistemi düşük” derken Günsel Mütevellioğlu şu konuya vurgu yaptı: “Emekliyiz ve taneyle meyve sebze almaya başladık. Pazar, market dolaşarak en uygununu arıyoruz. Meyve denilen şeyi de bu sene pek göremedik. Nereden vitamin alacağız? Yaz mevsiminde domatesin en bol olacağı zamanda bile fiyatı 10 lira.” Yıldız Duman da şöyle konuştu: “Fiyatlardan hiç memnun değilim çok pahalı. Ancak pazarcının da yapabileceği bir şey yok. Pazarcı değil başımızdaki kişi yapıyor bunları. Eskiden 100 lira ile pazara gelirdim, peynirime kadar alırdım. Son zamanlarda 400 lirayla geliyorum, çantamda 4-5 lirayla eve dönüyorum ve eksik ürünlerle.”


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon