18 Eylül Dünya Eşit Ücret Günü, cinsiyete dayalı gelir farkını yeniden gündeme taşıdı

Türkiye’de kadınların yaşadığı sorunlar, işsizlikten aile içi şiddete artarak devam ederken bunların önemli başlıklarından biri olan “eşit işe eşit ücret” tartışmaları da 18 Eylül Dünya Eşit Ücret Günü nedeniyle bir kez daha masaya geldi. Çünkü Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) dünya genelinde kadınların erkeklerden ortalama yüzde 20 daha az ücret aldığını belirtiyor. Bu oran Türkiye’de de benzer oranlarda. 

Bu konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’e konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Çalışma yaşamı özü itibarıyla eşitsizlik üreten bir sistemde. Bundan da en çok kadınlar etkileniyor. En başta, isteseler de çalışma yaşamına katılamıyorlar. Çünkü ev işleri, çocuk bakımı gibi bütün yükler kadınların omzunda. Öncelikle yapılması gereken kadına özgü gibi gösterilen bu iş yükünün kadının üzerinden alınması” dedi.

GÜVENCESİZ İŞLER

Kadınların işe alım sürecinde de birçok eşitsizlikle karşı karşıya kaldıklarını da ifade eden Çerkezoğlu şunları anımsattı: “Bir işe iki kişi başvurduysa ve bunların biri erkek öncelik ona veriliyor. Bunu aşıp çalışma yaşamına girdiklerinde ise aynı işi yaptığı erkeklerden daha olumsuz koşullarda ve daha düşük ücretle çalıştırılıyorlar. Ayrıca kadınların kayıtdışı ve güvencesiz çalıştırıldığı da çok sık karşılaştığımız bir sorun. Bu da sağlık hizmeti ve kıdem tazminatına ulaşmalarında önemli engel.” Çerkezoğlu ayrıca, Türkiye’de zaten düşük olan sendikalaşma oranının kadınlarda daha yetersiz kaldığını vurguladı.

Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan ve bu nedenle eylemleri devam eden Polonez işçilerinden Sırma İlhan ise çalışma şartlarıyla ilgili şu bilgiyi verdi: “Uzun saatler çalışmaya karşın asgari ücret alıyorduk. Sürekli fazla mesaiye kalıyorduk ama bunun için aldığımız ücret çok düşüktü. Nedenini sorduğumuzda vergi dilimi nedeniyle kesildiğini söylüyorlardı. Biz de haklarımız için direnişe çıktık.”

Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu da yaptığı açıklamada şu noktaya dikkat çekti:

SENDİKALAR GÖREVE

“Sendikalara da önemli görevler düşüyor. Sendikalar, bir yandan gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için mücadele ederken diğer yandan ücret eşitliği politikalarını hayata geçirmeli, eşitlik fikrini toplumda ve üyeleri arasında yaygınlaştıracak eylem ve etkinliklerde bulunmalıdır” dedi.