Yükseköğretimi niteliksizleştiren iktidar yurtdışına üniversite bölümü açıyor

“Yükseköğretim Kurulu’nun Taraf Olduğu Protokollerle Yurt Dışındaki Yükseköğretim Kurumları Bünyesinde Program Açılması Hakkında Yönetmelik” dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Türkiye’deki üniversiteler, yurtdışında bölüm açabilecek. Açılan programlara yükseköğretim kurumunun bulunduğu ülke vatandaşı öğrenciler, o ülkenin merkezi sınav sonuçlarına göre yerleştirilebilecek. O ülkenin vatandaşı olmayan öğrencilerin programa kabul koşulları uluslararası akreditasyona sahip eğitim programlarının uluslararası eşdeğerliği kabul edilen sınavların sonuçlarına göre mütevelli heyeti tarafından belirlenecek. Programların eğitim dili, her iki ülkenin resmi dili ile İngilizce olacak. Programlarda öncelikli olarak Türkiye’de ilgili programlarda kadrolu çalışan öğretim elemanları görevlendirilecek.

‘PAZARLAMAYA DÖNÜK FAALİYET’

Konuya ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez “Bazı üniversitelerin (mesela Anadolu Üniversitesi’nin) yurtdışı programları eskiden beri vardı. Yeni olan protokollerle bunun pazarlamasına dönük bir faaliyete başlanacak” dedi. Ülkemizde nitelikli bir yükseköğretimin “yok denilecek düzeyde” olduğunu söyleyen Gülez, “Protokol imzalanacağı ifade edilen Azerbaycan, Sırbistan vb. ülkeler de bunun bir göstergesi aslında. Muhtemelen Orta Asya ve Afrika ülkeleri de peşinden gelecektir. Kimler görevlendirilecek buralarda? Görevlendirmeler rızaya dayalı mı yoksa zoraki mi yapılacak? Görevlendirilenlerin ücretleri nasıl olacak? Bunun finansmanı nasıl olacak? Ama asıl soru bu protokollerle ne amaçlıyoruz? Amacımız nereden kaynak yaratabiliriz? Nasıl gelir elde edebiliriz mi?” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKE YÜKSEKÖĞRETİMİNE ODAKLANIN’

Gülez, son olarak şunları söyledi: “Burada YÖK’e sormak gerek: Avrupa yükseköğretim alanının içinde yer alıyoruz. Bologna sürecinde Avrupa’dan kaç öğrenci, kaç öğretim elemanı geldi ülkemize? YÖK ve iktidar bu tarz gündemlerin peşini bırakmalı ve ülkemizdeki yükseköğretimin niteliğini arttırmaya odaklanmalıdır.”