Öğretmenleri ayrıştırma süreci başlıyor

AKP iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) zaten uzmanlık mesleği olan öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırarak öğretmenleri kendi arasında ayrıştırıyor. Öğretmenleri; ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen gibi ünvanlarla ayrıştıran ve onları gereksiz rekabet içine sokan MEB önceki gün, “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamakları Yönetmeliği” doğrultusunda hazırlanan “2024 Yılı Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklarında İlerlemeye İlişkin Kılavuz”u yayımladı.

EN AZ 10 YIL HİZMET

Kılavuza göre; “Uzman Öğretmen” ünvanı için “Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı”, “Başöğretmen” ünvanı için “Başöğretmenlik Eğitim Programı” yapılacak. 80 ders saatinden oluşan programlar uzaktan eğitim yoluyla uygulanacak. Uzman öğretmenlik için, 30 Nisan 2025 tarihi itibarıyla ‘öğretmenlikte en az on yıl hizmeti bulunmak’, Başöğretmenlik ünvanı için ise yine aynı tarih itibarıyla ‘uzman öğretmenlikte en az on yıl hizmeti bulunmak’ koşulları aranacak. Öte yandan iki programa da ‘kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmamak’ koşullarını taşıyan öğretmenler başvuruda bulunabilecek.

27 ARALIK’TAN İTİBAREN DÜZENLENECEK

Eğitim programlarına başvurular, 25 Aralık 2024- 1 Ocak 2025 tarihleri arasında https://mebbis.meb.gov.tr adresi üzerinden yapılacak. Uzman öğretmen ve başöğretmen ünvanı sertifikaları, 27 Aralık 2024'ten itibaren düzenlenecek. Uzman öğretmen ve başöğretmen ünvanı verilenler, sertifikalarının düzenlendiği tarihten itibaren ünvanları için öngörülen eğitim öğretim tazminatından yararlanabilecek.

EĞİTİMLERDE ÇOĞUNLUK MAARİF’E

Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı’nda 6, Başöğretmenlik Eğitim Programı’nda ise 5 konu başlığı bulunuyor. 80 saatlik her iki programda da en fazla ders saati 21 saat ile ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Öğretmenlik Mesleği’ konusuna ayrılacak. Uzman öğretmenlik programında; Dijital Yeterlikler ve Teknoloji konusu için 13, Ölçme ve Değerlendirme için 12, Türk Kültür ve Medeniyeti konusu için 14,  Eğitim Araştırmaları ve Ar-Ge Çalışmaları için 9,  Eğitimde Kapsayıcılık için ise 11 saatlik süre ayrıldı. 

Başöğretmenlik programında ise süreler, Dijital Yeterlikler ve Teknoloji için 13, Ölçme ve Değerlendirme için 12, Türk Kültür ve Medeniyeti için 14, Okul Geliştirme ve Liderlik için 20 saat olarak belirlendi.

‘BİR BAĞ YOK’

Eğitimci Özgür Bozdoğan söz konusu eğitimlere ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Uzman ve başöğretmen olabilmek için alınan eğitimlerle, okullarda öğretmenlerin yaptığı iş arasında doğrudan bir bağ olmadığına dikkat çeken Bozdoğan, “Ayrıca Maarif Modeli eğitiminin en geniş alanı kapsaması öğretmenlerde istenen özellikleri göstermesi açısından oldukça dikkat çekici” diye konuştu.

‘FARKLILIKLARI ARTIRACAK’

Sürecin, MEB’e bağlı öğretmenler arasındaki farklılıkları artıracağını vurgulayan Bozdoğan, “Bu uygulamanın sınıf içerisinde aynı işi yapan, görev ve sorumlulukları aynı olan öğretmenlerin ücretlerini ve haklarını ayrıştırmaya neden olacağı açık” dedi.

‘EŞİT HAKLAR SAĞLANMALI’

Eğitim-İş Sendikası da konuya ilişkin bir açıklama yaparak öğretmenlerin ayrıştırılmasına karşı çıktı. Tüm öğretmenlerin kıdem yılına göre eşit haklar alması gerektiğininin savunulduğu açıklamada, “Ünvanlara bağlı bir mali hak düzenlemesi, öğretmenlerin emeği ve eşitlik ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Uzman ve başöğretmenlere ek tazminat ve derece verilmesi, kıdem esasına dayalı olmayan bir yaklaşımla yalnızca ünvan sahiplerine ayrıcalık tanımaktadır.

Bu durum, diğer öğretmenlerin mağduriyetini artırmaktadır. Ünvanına bakılmaksızın, tüm öğretmenler için eşit mali haklar ve tazminatlar sağlanmalıdır. Eğitim-İş olarak unvan ayrıştırması olmaksızın eğitim emekçilerinin kıdem yılı esas alınarak ücretlerinin belirlenmesi doğrultusundaki mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.