MEB’in norm dayatması ekonomik ve ailesel sorun yaratıyor
Eğitim-Sen Ankara 1 No’lu Şube Sekreteri Sibel Gökçe Evci öğretmenlerin norm kadro sorununa ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu.
Fikirleri alınmadan meslekleriyle ilgili yasa hazırlandı, diplomaları yok sayıldı, atanmadılar, ücretlerini alamadılar. Eğitim emekçileri onca sorunun için de bir de norm kadro sorunu ile karşı karşıya bırakıldı.
Eğitim-Sen Ankara 1 No’lu Şube Sekreteri Sibel Gökçe Evci öğretmenlerin norm kadro sorununa ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Eğitim politikalarının şekillenmesinde söz sahibi olması gereken öğretmenlerin, ‘uygulayıcı’ bir konumda görüldüğüne dikkat çeken Evci, “Eğitime ilişkin karar alma süreçlerinde yok sayılan eğitim emekçileriyle kurulan tek ilişki, sadece alınan kararları iletmek üzerine kurulu. Bu kaotik ortamda bir de norm kadro problemi var ki, eğitim emekçisinin bütün hayatını etkiliyor” dedi.
‘EMEKÇİNİN HAYATI SİSTEM TEKELİNDE’
Eğitim-öğretim yılı içerisinde ilçe veya il genelinde öğretmen ihtiyacının, okul bazında hesaplanan normların toplamıyla belirlendiğini anımsatan Evci, “Bu belirlemeler çerçevesinde öncelikle öğretmenden tercih yapması isteniyor, tercih yapmayan öğretmene ise resen atama sopası gösteriliyor. Nitekim Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, norm kadrosu fazlası öğretmenler için çeşitli mazeretlere bağlı durumlar yanında, bulunduğu okulda 18 saat derse girmesi halinde norm kadro fazlalığına ilişkin süreci yürütmeyeceğine ilişkin bilgilendirmeler yaptı.
Ancak hem 2024 kasım hem 2024 aralık ayında Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Başvuru ve Yer Değiştirme İşlemleri’ne ilişkin düzenlemeyi de sürdürdü. Ankara genelinde 79 eğitim emekçisi süreçten yorulduğu için isteğe bağlı yer değiştirme işlemlerine başvurdu ve ataması yapıldı. 27 Aralık 2024 tarihinde ise il milli eğitim müdürlüğü 361 eğitim emekçisinin resen atamasını yaptığını duyurdu ama birkaç saat sonra duyuruyu kaldırdı. Atamanın iptaline ilişkin bir algı oluşsa da atamaların yapıldığı bilgisi bu arada okullara iletildi. Bu durum eğitim emekçilerinin hayatına dair söz hakkının, sistemin tekelinde bulunduğunun bir göstergesi olarak rahatça okunabilir” diye konuştu.
‘BECERİKSİZLİK VE ÖNGÖRÜSÜZLÜK’
Ortada yönetimsel beceriksizlik ve öngörü noksanlığı olduğunu söyleyen Evci, norm kadro konusuna ilişkin sendikalarına ulaşan pek çok üyenin durumunu incelediklerinde tuhaf sonuçlarla karşılaştıklarını belirtti.
Evci şu örnekleri verdi: “Örneğin arkadaşımızın resen ataması yapılmadan önce çalıştığı okulda 24 saat dersi var. Gittiği okulda ne alanla ilgili boş ders var ne de derse giren ücretli bir öğretmen. Ders dağılımı yapıldığında arkadaşımızın maaş karşılığını bile doldurmayacak durumda olduğunu söyleyebiliriz. Arkadaşımız bir sonraki norm kadro düzenlemesinde, resen ataması yapılan okulda tekrar norm fazlası olacak. Başka bir arkadaşımız norm fazlası olduğu için geldiği yeni okulunda iki yılını doldurmadan norm fazlası olarak tekrar eden bir sürece mecbur bırakıldı. Diğer bir arkadaşımız 11 Kasım’a kadar norm içindeyken, 13 Kasım’da norm fazlası oldu.”
‘EKONOMİK VE AİLESEL SORUN YARATIYOR’
Bir çok eğitim emekçisinin belirsizlik içinde norm kadro fazlası olma riski ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Evci, “Bu plansızlığın bedeli eğitim emekçilerine ödetilmeye çalışılmaktadır. Hem de eğitim emekçisinin bütün hayatını etkileyecek bir düzenlemeyi basit ders saatleri hesaplamalarıyla planlayan ve bu çerçevede atamalar yapan MEB, temel olarak öğretmenleri çok katmanlı ve zor bir sürece mecbur bırakmaktadır.
Öğretmenler dönem başında hayatını çalıştığı okula göre planlamakta ve ona göre hareket etmektedir. Neredeyse her bir ilçesi şehir büyüklüğünde olan Ankara’da öğretmene dayatılan; evini, çocuğunun okulunu, ailesel ya da özel ilişkilerini konumlandırdığı alanı dönem ortasında terk etmek zorunda bırakılmasıdır. Diğer yandan öğretmenden terk etmiyorsa uzun yolculuklara, ulaşıma ödenecek paralara rıza göstermesinin beklenmesidir. Her iki sonuç da öğretmen açısından çok ciddi ekonomik sorunların ortaya çıkmasına neden olmakta ve bu hâliyle öğretmenin aile bütünlüğüne yönelik bir sorun yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘15 SAAT ÜZERİNDEN YAPILMALI’
Öğretmenin bulunduğu okulda 18 saati doldurmasına karşın (branş öğretmenleri için zorunlu ders saati 15 saat) norm kadro hesaplanmasında bölge normunun 21 saat üzerinden hesaplandığını belirten Evci, “Basit bir hesaplama düzeyinde norm kadro planlaması yapılacaksa, maaş karşılığı olan 15 saat üzerinden yapılmalıdır.
Ayrıca, tasarruf tedbirleri kapsamında sınıf birleştirmeleri yapılması, seçmeli derslerin norm hesaplamalarına dahil edilmemesi, özel eğitim okullarının 1’inci kademelerinde; görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi gibi derslerin kaldırılması, farklı sınıf kademelerinin birleştirilmesi ve okul idarelerinin okulun kapasitesi olmasına rağmen öğrenci kabul etmemesi ve ayrıca bir yandan norm kadro resen atamaları yapılırken diğer yandan özür grubu atamalarının açılması gibi nedenler norm kadro sorununu yaratmaktadır” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan yeni asgari ücret çıkışı
- Bakanlık marka marka ifşa etti: Çikolata, peynir, köfte!
- Ferdi Tayfur'un Marmaris'teki evi görüntülendi
- Mülakat mülakat Cumhuriyeti yıkıyorlar
- Bağımsız Milletvekili Salih Uzun'dan açıklama
- Erdoğan'dan 'Gassal' yorumu
- 'Abdullah Öcalan evlenmek istiyor'
- İstanbul'da toplu ulaşım zam teklifine ret
- Şüpheli araçtan 'kadın cesedi' çıktı
- MHP'den istifa etti: 'Susturamayacaklar'