MEB bütçesi 15 Aralık'ta TBMM Genel Kurul'da görüşülecek: Eşit fırsat verilecek mi?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2025 yılı bütçesi 1 trilyon 452 milyar lira olarak belirlendi. 2024 yılına göre yüzde 33’lük bir artış yapılan bütçenin yüzde 71’i, personel giderlerine ayrılacak. Anne-babalar ve eğitimciler, bütçenin kalanından çocuklara bir öğün okul yemeği verilmesini, çocuk yoksulluğuyla mücadele edilmesini, eğitim dışındaki çocuklara yönelik önlemler alınmasını ve eşitsizliklerin azaltılmasını istiyor.

MEB bütçesi 15 Aralık'ta TBMM Genel Kurul'da görüşülecek: Eşit fırsat verilecek mi?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.12.2024 - 04:00

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) politika analisti Özgenur Korlu ile 15 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan bütçenin nasıl kullanılması gerektiği üzerine konuştuk.

  • Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi odağında neler olmalı?

MEB bütçesi odağında, ekonomik krizin hanehalklarına etkilerini azaltmaya yönelik müdahaleler, çocuk yoksulluğuyla mücadele ve eğitim dışındaki çocuk sayısını azaltmaya yönelik önlemler yer almalıdır. Özellikle “Eğitime erişim ve fırsat eşitliği” alt programlarının daha etkin şekilde finanse edilmesi, dezavantajlı grupların eğitimine öncelik verilmesi gereklidir.

ÇOCUK YOKSULLUĞU AZALTILMALI

  •  Yeni bütçenin “sosyal refah” anlayışıyla hazırlandığı iddia ediliyor. Sosyal refah anlayışıyla hazırlanan bütçe nasıl olmalı?

Sosyal refah anlayışıyla hazırlanan bir MEB bütçesi, eğitim dışındaki çocukların sayısını azaltmayı ve tüm çocukların eşit fırsatlarla eğitime erişimini sağlamayı önceliklendirmelidir. Örneğin, burslar, ücretsiz öğle yemeği, kırtasiye yardımı gibi desteklerin enflasyona karşı korunması, kapsayıcı bir sosyal refah yaklaşımı için kritik önemdedir. Sosyal desteklerin sağlanmasında hak temelli bir yaklaşım benimsenmeli, “hedefleme” ile öğrencilerin etiketlenmesinin önüne geçilmelidir.

  • MEB 2025 yılı faaliyetleri hangi sorunlara odaklanmalı? Öncelikli hedefler neler olmalı?

MEB 2025 yılı faaliyetlerinde, ekonomik krizin hanehalkları üzerindeki artan etkilerini ve çocuk yoksulluğunu azaltmayı hedeflemelidir. Öncelikli olarak eğitim dışındaki çocuk sayısının azaltılması ve sosyoekonomik durumun eğitime etkilerini hafifletecek müdahale programlarına daha fazla kaynak ayrılması gereklidir.

BÜTÇE BÖYLE KULLANILMALI:

Kaynakların artırılması ve hedefe yönelik kullanımı: Sosyoekonomik dezavantajları azaltacak burslar, ücretsiz öğle yemeği, kırtasiye yardımı gibi desteklere ayrılan kaynaklar artırılmalı.

Eğitim dışındaki çocuk sayısının azaltılması: Eğitimden kopan veya eğitim dışında kalan çocuklar için kapsayıcı politikalar geliştirilerek kaynaklar bu alana odaklanmalı.

Enflasyona karşı koruma: Burslar, harçlıklar ve diğer maddi yardımların enflasyona yenik düşmemesi için bu kalemlere yönelik bütçe artışları, enflasyon tahminlerinin üzerinde yapılmalı. Eşit fırsatlarla eğitime erişim: Taşımalı eğitim, pansiyon hizmetleri ve özel eğitim programlarının daha etkin şekilde planlanarak tüm çocukların eğitime adil koşullarda erişmesi sağlanmalı.

Eğitim altyapısına yatırım: Deprem bölgeleri gibi kriz alanlarında eğitim altyapısını güçlendirmek ve teknolojik imkânları artırmak öncelikli olmalı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler