Klinik Psikolog Süleyman Hecebil Cumhuriyet için yazdı: Siyasette utanma duygusunun değeri ve önemi
Çocuk Psikolojisi Derneği Başkanı Klinik Psikolog Süleyman Hecebil, siyasette utanma duygusunu konu alan bir yazı kaleme aldı. Hecebil, 'Utanma duygusu olmayan bir siyasi hareket ve siyasetçi, toplumda cehaletin yaygınlaşmasını ister ve bundan memnunluk duyar' ifadelerini kullandı.
Çocuk Psikolojisi Derneği Başkanı Klinik Psikolog Süleyman Hecebil, utanma duygusu ve siyasetteki konumu üzerine Cumhuriyet için bir yazı kaleme aldı.
Hecebil'in yazısı şu şekilde:
"Utanma duygusu sadece insana özgü bir duygudur. Örneğin öfke, kızgınlık, saldırganlık gibi duygular diğer canlılarda vardır, ancak utanma duygusu insandan başka hiç bir canlıda yoktur. Çünkü utanma duygusu zihinsel süreçleri içeren bir duygudur. Birey hem kendini anlamaya çalışıyor hem de kendini değerlendirmeye çalışıyor. Utanma duygusunun bir insanda hiç olmaması da problemdir çok olması da problemdir. Çok olması demek kişinin kendini başkalarının gözünde kötü değerlendirildiğine ilişkin inancının olması demektir ve bu nedenle de kişinin içe kapanmasına ve ilişkilerden kaçınmasına neden olur. Kişinin kendini yetersiz ve değersiz önemsiz hissetmesi ve başkalarının kendisi ile ilgili fikrinin iyi olmadığına dair inancının olması ve bunun sonunda da utanması utangaç ve içe dönük davranması, sosyal ilişkilerden kaçınması önemli bir ruh sağlığı sorunudur.
Ama burada kastedilen utanma duygusu, toplum yararına utanma duygusudur. Toplum yararına utanma duygusu demek ahlaki ve evrensel değerlerin çiğnenmesi durumunda ortaya çıkan duygudur. Örneğin hırsızlık yapan birinin, ormanları kesip inşaat yapan bir müteahhidin, hayvanlara işkence yapanların utanma duygusu var mıdır? Yoktur. Yani toplum yararına utanma duygusu insanı yanlıştan alıkoyar; çünkü sorumluluk duygusu, nezaket içerir ve vicdanla yakın ilişkisi vardır.
Utanma duygusunun olmadığı yerlerde vicdanın, acıma duygusunun olma ihtimali yoktur. Çünkü utanma duygusu olmayanın vicdanı olmaz. Vicdan ve utanma duygusu birbiriyle çok bağlantılıdır. Vicdanı gelişmemiş insanları genellikle anti-sosyal kişilik bozukluğu diye değerlendiriliyor. Vicdanı olmayan kişilerin sadece hissettiği duygu “kendilerinin haklı olduğuna” dair düşüncedir. Vicdanı gelişmemiş kişiler, karşıdaki kişilerle herhangi bir empati kuramazlar, yani karşıdakiler problemini anlama karşıdaki kişinin duygusunu anlama ve ona ilişkin bir tavır alma durumları söz konusu değildir. Toplum yararına utanma duygusu (Arapça’da “haya” vicdanla ilişkilidir.
Toplumca, utanma duygusunda olmayan, utanmayan insanlara yüzsüz deriz yani yüzü kızarmayana biz yüzsüz deriz. Çünkü utanma duygusu insana yakışan bu duygudur. Bugün ülkemizde en büyük sorun siyasette utanma duygusu yoksunluğudur. Siyasette utanma duygusu ortadan kalktığı için birçok yanlışı doğru diye sunmak, bir çok yapılan hatayı başarıymış gibi sunmak maalesef çok alışılmış bir durum haline gelmiştir. Bu gün ekonomide yaşanan sıkıntılar, yolsuzluklar, doğanın katledilmesi, hayvanlara işkence, tecavüzler, kadına yönelik şiddet ve cinayetler, KPSS sorularının çalınması, liyakate göre değil siyasete göre yapılan işe alımlar, her gün burnumuzun direğini sızlatan haber bültenlerinde gördüğümüz olaylar, hırsızlıklar, adaletsizlikler kısacası kötü olarak her yaşadığımız şey siyasette utanma duygusunun olmaması nedeniyledir. Bu gün siyasetteki çürüme ve kokuşmanın nedeni utanma duygusunun kaybedilmesidir.
Vicdanı olmayanlar, utanma duygusunu kaybetmiş yüzsüzler sadece kendilerini anlarlar yani onlar için sadece kendileri vardır. Yüzsüzler için, başka kişilerin ihtiyaçları halkın ihtiyaçları, halkın öncelikleri ve durumu durumu hiç önemli değildir. Dolayısıyla utanma duygusu olmayan kişinin yapamayacağı hiçbir şey yoktur; cinayetten çalmaya kadar her iki uçta her türlü olumsuz davranışı gözünü kırpmadan yüzü kızarmadan söyleyebilir yapabilir. Eskiden annelerimiz babalarımız buna haya derlerdi. Utanma duygusu olmayan insan eli ve yüreği temiz olma ihtimali olmayan insandır. Siyasette utanma duygusu, halkın ve ülkenin kazanımlarını doğrudan etkileyen bir duygudur.
Utanma duygusu olmayan bir siyasi hareket ve siyasetçi, toplumda cehaletin yaygınlaşmasını ister ve bundan memnunluk duyar. Cehaletin okuma-yazma bilmeyle hiç bir ilgisi yoktur. Kastettiğim cehalet sebep-sonuç ilişkisini kurabilecek kadar zihinsel gücünün olmaması demektir. Cehalet diplomayla da ortadan kalkmaz. Toplumsal cehalet algı yönetimi ve toplum mühendisliği ile yapılandırılır. TV programları, diziler, sosyal medya vb. araçlarla sürekli tasarımlanır. Bir süre sonra sosyal yığınlar gerçekle gerçek olmayanı ayırt edememeye başlarlar. Siyasi algı yönetimin temel amacı halkın kendi aklı ve fikri ile hareket etmemesini sağlamak demektir. Bir örnek verecek olursak, bir kamu hizmeti vermekle yükümlü televizyon kanalında doçentlik titri olan zat, Nuh Tufanı sırasında Nuh Peygamberin gemide oğlunun olmadığını fark edince onu cep telefonu ile aradığını, oğlunun da İHA’ya binip Nuh’un Gemisine geldiğini söyledi. İşte kara cehalet budur.
Bu gün siyasette hoyratlık, saldırganlık, nezaketsizlik, nobranlık, yüzsüzlük, yolsuzluk, nezaketsizlik giderek sıradan bir durum haline gelmektedir. Bu yapıda olan siyasetin sadece kendi çevresine hizmet etmekten ve kayırmaktan başka üreteceği hiçbir çözüm yoktur. Yüzsüzlük siyaseti halkımızın yaşadığı sorunların temel nedenidir.
SİYASETTE YÜZSÜZLÜĞÜ NASIL ANLARIZ?
1. Ekonomide her yer yangın yeri iken “ekonomide şaha kalkıyoruz” diyorlarsa,
2. Sık sık vatan – millet, devletin bekası gibi sözlerle sizi yatıştırmaya ve aklınızı karıştırmaya çalışıyorlarsa,
3. Avrupa bizi kıskanıyor gibi sözler söylüyorlarsa,
4. Kendilerini ilgilendiren her türlü yolsuzluk ve hukuksuzluk durumlarında ölü taklidi yapıyorlarsa,
5. Din adamları sık sık sahneye çıkıp rol çalıyorsa,
6. Geçmiş dönemin müstamel kültürü canlandırılmaya ve pazarlanmaya çalışılıyorsa bilin ki orada yapılan siyasette utanma duygusu yitirilmiş ve yüzsüzlük normal hale gelmiştir."
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!