Eğitim alanındaki sorunlar 2024’te her geçen gün daha da derinleşti

AKP iktidarı eğitim politikalarındaki gerici faaliyetler ve tartışmalı uygulamalarla 2024’e damga vurdu.

Eğitim alanındaki sorunlar 2024’te her geçen gün daha da derinleşti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.01.2025 - 04:00

2024 pek çok alandaki olumsuzluklar gibi eğitim sistemindeki çarpıklıklar da gündemden düşmedi. MESEM’lerde çocuk işçiler katledildi, ÇEDES projesi kapsamında öğrenciler birçok gerici faaliyete maruz bırakıldı, mülakatlarda yapılan usulsüzlükler yüzünden binlerce öğretmen mağdur oldu, okullarda hijyen sorunu yaşandı. İlk ve ortaöğretimde yaşanan sorunların yanı sıra üniversitelerde de birçok olumsuzluk görüldü. Öğrenciler günlük 66 TL KYK ücretiyle barınamadı. Kaldığı KYK yurdunda yaşanan asansör arızası nedeniyle yaşamını yitiren Zeren Ertaş’ın ölümünden ders alınmadı.   

ÇOCUK İŞÇİ CİNAYETLERİ 

Eğitimciler tarafından, fiili olarak eğitimi sekiz yıla indirdiği ve yoksul ailelerde yetişen çocukların ucuz işgücü olarak sömürülmesine yol açtığı gerekçesiyle eleştirilen Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulaması 2024 yılında da sürdü. MESEM her yıl olduğu gibi bu yıl da çocuk işçi cinayetleriyle gündeme geldi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2024 yılının ilk 11 ayında aralarında MESEM kapsamında çalışan çocukların da bulunduğu en az 68 çocuk iş cinayetlerinde öldürüldü. Artan çocuk ölümlerine karşın MESEM projesinin iptal edilmesi iktidarın gündeminde değil. Üstelik bazı illerde Diyanet İşleri’nin talimatıyla çocukların MESEM’lere yönlendirilmesine yönelik vaazlar veriliyor. 

AKP-MHP REDDETTİ 

İktidarın politikaları nedeniyle derinleşen yoksulluk krizi öğrencileri de etkiliyor. Bu bağlamda birçok sivil toplum kuruluşu geçen yılın bütçe görüşmeleri öncesinde okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmesine yönelik kampanya yürüttü. Yeterli beslenemeyen çocukların derslere odaklanmakta güçlük çektiği, zihinsel ve fiziksel olarak gelişimlerinin aksadığı ve çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan ailelerin hissettikleri gerekçeleriyle yürütülen kampanya Meclis gündemine taşındı. Konu hakkında CHP, DEM Parti ve İYİ Parti tarafından ayrı ayrı verilen üç önergenin hepsi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.  

Gündemden düşmeyen bir diğer konu da kamuda mülakat oldu. Mülakatlarda komisyonlar arası eşitsizlik, adaletsiz puan yuvarlama ve diğer birçok sorun nedeniyle mağdur olan öğretmenler aylardır eylemlerini sürdürüyor. Bu süreçte iktidar, emekçilerin mağduriyetini görmezden gelirken öğretmenlerin önüne polis müdahalesi dahil birçok engel çıkarıyor. Bütçe görüşmelerinin yapıldığı süreç de içinde olmak üzere birçok defa Meclis’e giden öğretmenlerin mağduriyeti giderilmedi. Öğretmenlerin talepleri arasında mülakatların tamamen kaldırılması, kadrolu öğretmen atamaları yapılması ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi bulunuyor. 

SORUN YUMAĞI 

Üniversiteler ve yurtlarda birçok sorunla karşılaşan öğrenciler bu yıl da geçinemedi. Kredi Yurtlar Kurumu tarafından verilen burs-kredi ödemesi 2024 yılında aylık 2 bin TL olarak verildi. 2025 için 3 bin TL olarak açıklanan ücret ise 2024’te olduğu gibi bu yıl da yetmeyeceği gerekçesiyle öğrencilerin tepkisine sebep oldu. 2024 yılında verilen, günlük 66 TL’ye tekabül eden 2 bin TL çoğu üniversitenin kendi yemekhanesinde bile 3 öğün yemeği karşılamıyor. Yemek dışında öğrencilerin hem maddi hem de yurtların niteliksizliği nedeniyle yaşadığı barınma sorunu da 2024 yılı boyunca öğrencileri olumsuz etkiledi. Birçok üniversite yurt ve yemekhanelerine KYK ödemelerine yapılan orandan büyük zamlar yaptı. 

Fakültelerde çalışmayan kaloriferlerin yanı sıra bazı üniversitelerin sınıflarını su bastı. Boğaziçi Üniversitesi’nde kaloriferlerin yurt ve fakültelerde çalışmadığı Kuzey Kampüs’te bu olumsuzluğun yanı sıra yurtlarda başka birçok sorun görüldü. Öğrenciler, 3. Kuzey Kız Yurdu’nun yanı başındaki inşaattan dolayı yurdu kum pirelerinin bastığını ve sıcak su olmadığını belirtti. Yetkililer ise öğrencilere “Çok kullanıyorsunuz, gelecek” dedi. Kaloriferlerin çalışmadığı bir diğer okul da Yıldız Teknik Üniversitesi oldu. Öğrenciler, fakültelerin dışarıdan daha soğuk olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi’nde uzun zamandır planlanan, Kadıköy’de bulunan Göztepe Yerleşkesi’nin Maltepe’de bulunan Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’ne taşınması ise büyük oranda gerçekleşti. Rektörlüğün tepeden inme aldığı karara karşı okul bileşenleri tepkili. Yeni yerleşkede ise birçok sorun baş gösteriyor. Geçen aylarda okulun yemekhanesinde birçok sorun yaşandı. Öğrenciler yemeklerinden çıkan salyangoz, böcek, taş gibi şeylerin yanı sıra pişmemiş yemekleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Taşınma sırasında şehir dışında olan yerleşkeye ulaşım sorunu da ortaya çıktı. Üniversite personeline sağlanan servisler “kamuda tasarruf” gerekçesiyle kaldırıldı. Personel 2024’te rektörlüğe karşı birçok eylem yaptı.

ÇEDES KAPSAMINDA GERİCİ FAALİYETLER SÜRÜYOR

Laik eğitimi tehlikeye atan ve uzmanların tüm uyarılarına karşın neredeyse tüm kademelerdeki okullarda uygulamaya konan Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi 2024 yılında da artarak devam etti. ÇEDES projesi dini ve manevi değerleri merkeze aldığı, laik eğitim anlayışına ve pedagoji bilimine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. İktidarın uyarıları dikkate almadan yürüttüğü, Diyanet’in okullara girmesine zemin hazırlayan ÇEDES projesi kapsamında 2024 yılında da öğrencilere birçok tartışmalı uygulama yaptırıldı. Yaygın olan uygulamalar arasında öğrencilerin camiye götürülmesi ile cami veya mezar temizlemesi gibi uygulamalar bulunuyor. 2024 yılında tepki çeken bazı uygulamalarda öğrencilere okulda yapılan maket mezarlar başında ağıt yaktırıldı. Bir diğer uygulamada ise okulda Kabe maketi yapıldı, öğrenciler etrafında tavaf ettirildi, yine öğrencilere maket şeytan taşlatıldı.

BOĞAZİÇİ DİRENİŞİ DÖRDÜNCÜ YILINDA

Boğaziçi Üniversitesi’nde 2 Ocak 2021’de Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından okul bileşenlerinin “demokratik, özgür ve özerk üniversite” talebiyle başlattığı direniş 4 Ocak 2025 tarihinde dördüncü yılını tamamlamış olacak. Bulu’dan altı ay sonra atanan kayyum Naci İnci’nin görevini sürdürdüğü üniversitede 2024 yılında da birçok hukuksuzluk ve ihmal yaşanırken akademisyenlerin rektörlüğe sırtını dönerek yaptığı eylem ile kartı hukuksuzca iptal edilen mezun ve akademisyenlerin yaptığı eylemler sürdü. Bu eylemlere desteğe gelen milletvekilleri hukuka aykırı olarak özel güvenlik barikatıyla engellenmek istendi. Daha sonra içeri giren milletvekillerinin önüne ise bu sefer polis barikatı kuruldu.

Üniversite bünyesinde birimlerin görüşü alınmadan yapılan “paraşüt” olarak tanımlanan atamalar ise tüm hızıyla devam etti. Söz konusu yöntemle onlarca atama yapılırken “paraşüt” terimi de kayyum yönetim tarafından akademik literatüre kazandırıldı. Akademisyenler Cem Say ve Tuna Tuğcu okuldaki görevlerinden mahkeme kararları dikkate alınmadan defalarca uzaklaştırıldı. Okulun Kuzey Kampüsü’nde devam eden bir yurt inşaatında Abdülkadir Doğan isimli işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. Okul içinde yapılan inşaatın ihalesinin İstanbul Valiliği tarafından İBDA-C mahkûmuna ait şirkete verildiği öğrenildi. 

Aynı yurt inşaatının yanındaki yurtta kalan öğrenciler ise inşaatın temelinin yurda birkaç metre uzaklıkta atıldığına, sesten dolayı ders bile çalışamamalarının yanı sıra durumun yarattığı tehlikelere de dikkat çekti. Yine aynı kampüste, kazan dairesinin sökülmesi nedeniyle fakülte ve yurtlarda kaloriferler çalışmıyor. Öğrenciler ve akademisyenler dersleri montla işlemek zorunda kaldıklarını belirtiyor.  

YEMEKLERDE HİJYEN KRİZİ YAŞANDI

İktidarın faturasını yurttaşa kestiği “Kamuda Tasarruf Paketi” kapsamında bu yıl okullarda hijyen krizi de yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “İş Gücü Uyum Programı”yla birlikte okullar sadece belirli günler temizlenmeye başlandı. Okullarda çöpler toplanamadı, lavabo ve tuvaletler temizlenemedi, bazı okullarda sabun bile bulunamadı. Okullarda sağlanamayan hijyen ortamı birçok çocuğun hastalıklara yakalanarak eğitime erişiminin engellenmesi riskini oluşturdu. Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada iktidarın itibardan değil öğrencilerden tasarruf etmesi eleştirildi. Açıklamada “Hükümet ve bakanlık bir halk sağlığı sorununu önümüze koyup ‘Bütçemiz yok, ödenek ayrılamıyor’ diyor. Oysa ‘İtibardan tasarruf olmaz’ mantığıyla birçok alandaki harcamalar bu paketin içine dahil edilmemiştir. Okullarda temizlik ve hijyen ihtiyacına insan hakları, toplumsal adalet ve eşitlik temelinde yaklaşılması gerekmektedir. Bir halk sağlığı sorununa dönüşmekte olan temizlik krizinin çözümü için acilen sorumluluk alınmalıdır” dendi. 

DERS ALINMADI 

Aydın’da geçen yıl 25 Ekim’de kaldığı KYK yurdunda asansörün düşmesi sonucu yaşamını yitiren Zeren Ertaş hakkında devam eden davada sonuç çıktı. 2024 Temmuz ayında açıklanan kararda, asansör bakım firması yetkilisi M.B’ye, taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve 2 yıl meslekten men cezası verildi. Montaj yapan firmanın sahibi H.T., makine mühendisleri R.H.A. ve U.İ. ise taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan 2 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. H.T., R.H.A. ve U.İ. hükümle birlikte tahliye edildi. Hakkında kast ve taksirin bulunmaması nedeniyle tutuksuz yargılanan elektrik mühendisi N.M’nin ise beraatine karar verildi.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okulun tek kütüphanesinin tavan sıvası dört kez döküldü. “Can güvenliği” nedeniyle kütüphanenin birçok bölümü kapatıldı. Restorasyonda olan diğer kütüphanenin inşaatında ise iskele devrildi. Geçen aylarda yaşanan fırtınalı bir havada ise okulun bir fakültesindeki amfileri su bastı. Akademisyenler ders işleyecek sınıf bulamadı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler