Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Buravov: 'Türk halkının acısını paylaşıyoruz...'

Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, ülkesinin Kahramanmaraş'taki felaketin yaralarının sarılmasında oynadığı rolü ve İskenderun Limanı’ndaki yangının söndürme çalışmalarını Cumhuriyet’e anlattı.

Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Buravov: 'Türk halkının acısını paylaşıyoruz...'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.02.2023 - 17:43

Dünyayı derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde 9. günü geride bırakırken yeni hayatlar kurtarmaya yönelik umutlar da giderek azalıyor. Ancak böylesi büyük felaketler dostlarla ilişkileri kuvvetlendirirken sorunlu ülkeler arasındaki siyasi bağların da onarılmasına yardımcı oluyor.

6 Şubat sabahı, Türkiye’deki büyük felaketin duyulmasının hemen ardından tüm dünyada benzeri az görülen büyük bir seferberlik dalgasına tanık olduk. Resmi raporlara göre Türkiye’ye 100 ülkeden yardım, 82 ülkeden de toplam 9 bin 46 kişilik arama kurtarma ekibi geldi. Bu ekipler hem hayatların kurtarılması, yaraların sarılması hem de kritik hasarların onarılmasında büyük roller aldı. Türkiye’nin kuzey komşusu Rusya Federasyonu da bu çalışmalarda etkin rol oynayan ülkelerin başındaydı.

 

Rusya Federasyonu’nun İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, ülkesinin felaketin yaralarının sarılmasında oynadığı rolü ve İskenderun Limanı’ndaki yangının söndürülmesine dair perde arkası gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Rusya Federasyonu’nun İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov

İSKENDERUN LİMANINDAKİ YANGIN

Limanlar, doğası gereği taşınması riskli, tehlikeli ve yanıcı maddelerin, petrokimya ürünlerinin geçici süre konakladığı alanlardır ve tüm afetlerde, felaketin büyüme olasılığını artırma riski taşır.

Depremin hemen ardından, yıkımın büyük boyutlarda olduğu Hatay'ın İskenderun Limanı'nda depremin ardından devrilen konteynerlerde yangın çıktı. Rusya'ya ait Be-200 tipi amfibi uçak yangının söndürülmesinde geniş rol oynadı.

Başkonsolos Buravov’a göre, "Be-200, 1000 metre kareden fazla alana yayılan yangın süresince çalışmalara katıldığı her gün 5-6 uçuş gerçekleştirdi; her sortide 30-33 su alma/boşaltma hareketi gerçekleştirdi ve her defasında yanan konteynerlere yaklaşık 12 ton su bıraktı. Ateşi zor söndürülen plastik ve pamuğun tutuşması yangınla mücadeleyi zorlaştıran faktörler arasındaydı..."

Be-200 tipi amfibi uçaklar İskenderun Limanında

 

Eski Rusya Acil Durumlar Bakan Yardımcısı Yuriy Brajnikov yangını, 17 Ağustos 1999'da Gölcük'te meydana gelen depremin ardından İzmit’teki Tüpraş tesislerinde çıkan yangına benzetti. O dönem meydana gelen deprem sonrası, petrokimya tesisi alev almış ve petrol rezervi bulunan tanklar patlama tehlikesi geçirmişti. Tesisin yakınlarındaki kilometrelerce alan tahliye edilerek olası bir patlamaya hazırlık yapılmıştı.

Brajnikov, İskenderun Limanı’ndaki büyük yangının da ancak "tanker uçaklarından püskürtülen su darbeleri" ile söndürülebileceğini ifade etmişti, öyle de oldu. Bu sayede yangının yayılması engellendi ve ayrı ayrı büyük olmayan yangın alanlarının söndürülmesine devam edildi, felaketin büyümesinin önüne geçildi.

 

TÜRKİYE’YE HAREKET...

Buravov’a göre, 6 Şubat tarihli ilk depremden kısa bir süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk mevkidaşına acil telgraf göndererek çok sayıda insan kaybı ve büyük yıkımla ilgili olarak derin taziyelerini iletti ve bu münasebetle gerekli yardımı gecikmeksizin göstermeye hazır olduğunu bildirdi. Buravov, Rusya tarafından atılan ilk adımları şu sözlerle ifade etti:

“Rusya Acil Durumlar Bakanlığı (ADB), trajediden sayılı saatler sonra, trajik afet sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak için Türkiye’ye içinde arama kurtarma ekipleri ve gerekli donanımın bulunduğu 2 İl-76 kargo uçağını göndermeye hazır olduğunu bildirdi. 6 Şubat akşamı ise ilk ADB uçağı Moskova’dan kalktı. Bordasında doktor, psikolog ve servis köpekli uzmanlar dahil takriben 100 kişilik ilk arama kurtarma ekibi ile gerekli arama kurtarma ekipmanı ve hava sahra hastanesi vardı...”

 

Buravov, sözlerine şöyle devam etti:

“7 Şubat gününün erken saatlerinde uçak afet bölgesine ulaştı ve kurtarma ekibi, depremin ana merkezlerinden birinin bulunduğu Kahramanmaraş ilinde çalışmalara başladı. 9 Şubat tarihinde de bordasında takriben 50 kişilik arama kurtarma ekibinin yanı sıra Rusya Sağlık Bakanlığına bağlı 11 doktor ve ek ekipmanın da bulunduğu ikinci ADB uçağı Türkiye’ye ulaştı...”

Rus arama kurtarma ekipleri Türkiye'ye hareket ediyor

SAHRA HASTANESİ KURULUYOR

Çalışmalar takviye ekiplerle devam ederken afet bölgesinde terapi, ameliyat ve acil müdahale bölümlerinin de bulunduğu ve 40’tan fazla doktorun çalıştığı bir hava sahra hastanesi açıldı. 24 saat açık olan hastanede, ADB’nin acil psikolojik yardım gösteren psikologları da kesintisiz faaliyet yürüttü.

Kahramanmaraş'taki Rus sahra hastanesi

Depremin ikinci gününde, Rusya Acil Durumlar Bakan Yardımcısı Aleksandr Çupriyan, ülkesinin afetten etkilenen nüfusa yardım için mobil hastaneler kuracağını söyledi. Çupriyan, “Sahra hastanesini sağlık uzmanları ile birlikte özel olarak belirlenmiş bir yerde kuracağız. Bunu Türk tarafıyla görüştük, son derece ilgililer” dedi.

Rusya Acil Durumlar Bakanlığı Müşaviri Daniil Martinov, 11 Şubat’ta Türk basınına verdiği ve sahra hastanesinin faaliyete başladığını belirttiği demecinde, “Biz buraya dost bir ülke olarak geldik. Dost eli uzatmak için geldik. Elimizden geldiğince her türlü yardımı yapmak için buradayız. Bu dostluğu pekiştirmek için yardımlarımızı devam ettireceğiz. Şimdiye kadar 200 kişiye müdahale ettik, bunların çoğu çocuklardan oluşuyor” dedi.

Yoğun bakım ünitesi ve travma merkezinin de yer aldığı hastanede ilk müdahale için gerekli tüm ilaçların bulunduğu kaydedildi.

11 Şubat tarihinde ADB ve Rusya Savunma Bakanlığına ait 3 uçağın afet bölgesine 500 çadır, 9 bin tulum ve 19 bin ton gıda malzemesi getirdiğini belirten Buravov’a göre, yardımların Türkiye’ye sevk edilmesiyle igili çalışmalar halihazırda devam ediyor.

SEVK EDİLEN YARDIMLAR

Türkiye’de bunlar olurken Moskova’da da Türkiye’ye yönelik bir yardım seferberliği organize ediliyordu. Buravov, bu durumu şu sözlerle ifade ediyor:

“Elimizde mevcut bilgilere göre, Rusya’nın çeşitli bölgelerinde depremzedelere yardım etmek için ayni ve nakdi yardım toplama kampanyaları acilen başlamış bulunmaktadır. Bu faaliyetlere Rusya vatandaşlarının yanı sıra Rusya’da yaşayan Türkler de katılmaktadır. Toplanan yardım çeşitli yollardan dolaysız olarak Türkiye’ye gönderilmekte yada Türkiye’nin Moskova, Sankt-Peterburg, Kazan, Novorossiysk, Ufa ve Ekaterinburg’daki resmi temsilciliklerine yollanmaktadır...”

Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçiliği

Buravov’a göre, yardımların toplandığı merkezlerden biri de Akkuyu’da Rus iştiraki ile inşa edilmekte olan Atom enerji santrali oldu. Akkuyu santralinden afet bölgesine, enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere vinçler, traktörler, ekskavatörler ve kamyonlar da dahil olmak üzere 80 kadar ağır araç sevk edildi.

Bunlarla birlikte 200’den fazla personelin de gönderildiğini hatırlatan Buravov ayrıca, Adana’daki havalimanından afet bölgelerine doktorları taşımak üzere 60’tan fazla otobüs tahsis edildiğinin altını çizdi.

Rus ekipler hazırlık aşamasında

Öte yandan, MMK Metalürji adlı Rus şirketi, afetzedelere sıcak yemek, barınma imkanları ve acil sağlık yardımları sağladı. Bu kapsamda, Hatay ve Cevahir bölgelerine ağır araçlar tahsis edildi.

Buravov’a göre, “Türkiye’deki Rus diplomatik temsilciliklerinin çalışanları da depremzedelere ayni ve nakdi yardımlarda bulundu.”

TEKNİK EKİPMANLAR

Tüm dünyayı yasa boğan depremin ardından, arama kurtarma çalışmalarında kullanılan ekipmanlar bir kez daha gündeme geldi. Pek çok ülke, teknolojilerinin el verdiği yeni ekipmanlarla çalışmalara destek verdi.

Buravov’a göre Rus ekiplerin başvurduğu başlıca elektronik ekipmanlar arasında, insanları 4,5 metre derinlikte saptama kabiliyetine sahip endoskop, geo-radar ve akustik arama araçları öne çıkmaktaydı. Bina ve yapıları denetlemek ve enkazları keşfetmek için insansız hava araçları da kullanıldı.

 

Bütün bu çalışmalar, yerel Türk ekipler ile Beyaz Rusya, Kırgızistan ve diğer ülkelerden gelen ekiplerle sıkı koordinasyon ve işbirliği içinde gerçekleştirildi.

Arama kurtarma çalışmaları sırasında öne çıkan güçlükler daha çok yolları kapatan yıkılmış binalar ve enkazları ile ilgiliydi. Yollarda bırakılan pek çok araç, kurtarma ekiplerinin faaliyetlerini ciddi şekilde kısıtladı.

 “TÜRK HALKININ KARAKTERİ...”

Depremden büyük zarar gören Türk halkına bir mesajı olup olmadığını sorduğumuz Buravov bizi şöyle yanıtladı:

“Öncelikle, bu felakette ölenlerin aileleri ve yakınlarına en derin taziyelerimizi yeniden sunmak istiyorum. Bunlar arasında Rus vatandaşları da vardır. Kayıplarından doğan acıyı paylaşıyoruz. Türk halkının gösterdiği karakter ve fedakarlık tüm dünya için örnek teşkil etmektedir. Bu zor günlerde, düşünce ve dualarımız sizinledir. Bu korkunç trajedide zarar gören herkese acil şifalar diliyoruz. Ciddi bir şekilde harap edilmiş bütün altyapının kısa süre içinde yeniden yapılandırılacağını ümit ediyoruz. Bu zor dönemde Rusya’nın her zaman ülkenizin yanında olacağından emin olabilirsiniz...”


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler