Paris’te hükümet çalışmaları
Fransa’da yeni hükümet senaryoları üzerine çalışmalar sürüyor. Meclis seçimlerinde çoğunluğu sağlayamayan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Başbakan Elisabeth Borne’u yeni hükümet kurması için görevlendirdi. Borne’un mecliste bulunan parti temsilcileriyle hafta içi bir araya gelmesi bekleniliyor.
Macron, aşırı solcu Jean Luc Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa (LFİ) ve Marin Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partileri ile bir koalisyon hükümetine karşı duruyor. Bu aşırı iki uç partinin yerine orta sağ partisi Cumhuriyetçiler (LR), Fransa Komünist Partisi (PCC), Sosyalist Parti (SP) ve Yeşiller Partisi (EEVL) ile geniş bir koalisyon hükümeti kurulmasına sıcak bakıyor. Hükümet kaynaklarından edinilen bilgilere göre Macron’un ilk olarak orta sağ ile hükümet konusunda temasta olduğu fakat orta sağın hükümette yer almasına soğuk baktığı dile getiriliyor. Fransa 5. Cumhuriyeti’nde henüz yeni seçilen bir cumhurbaşkanı, daha önce Ulusal Meclis’te hiç bu kadar küçük bir çoğunluk elde etmemişti. Bir taraftan azınlık hükümeti senaryoları üzerine çalışmalarını sürdüren Macron’a göre “Seçimlerde kazanan olmadı” anlayışı hâkim. Öte yandan meclis kulislerinde koalisyona karşı duran merkez sağın ikiye bölüneceği ve bazı milletvekillerinin Macron’a katılmaya ikna edilebileceği de konuşuluyor.
MİTTERRAND ÖRNEĞİ
Başbakan Borne koalisyon hükümeti kuramaması durumunda azınlık hükümeti kurmak zorunda kalacak. Bu durumda da azınlık hükümeti, çıkaracağı yasalar için partilerle anlaşmak zorunda olacak. Böylesi bir durum 5. Cumhuriyet içerisinde sadece bir kez yaşanmıştı. 1988’de sosyalistlerin ünlü lideri François Mitterrand, yapılan meclis seçimlerinde çoğunluğu kazanamamış, görevde kaldığı beş yıl boyunca olağan siyasi tecrübesi sayesinde bazen merkez sağ ve mecliste oldukça güçlü konumda olan komünist partisiyle anlaşma sağlayarak bazı yasaları mecliste kabûl ettirerek yürürlüğe koymuştu. Siyaset bilimcilerine göre Ulusal Meclis’te fazla siyasi partinin bulunması bir hükümet krizi değil, aksine demokrasinin güçlü bir şekilde meclise yansıdığını gösteriyor. Bu da halkın geniş bir kesiminin hükümette söz sahibi olmasının bir göstergesi olarak nitelendiriliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- Mesele 'yeşil alan' değil 1.5 milyar dolar!
- Rusya, bir ülkeye daha gaz tedarikini kesiyor
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'