‘Milli değerlere aykırı’

Tacikistan’da içerisinde başörtüsü yasağı, ‘Gelenek ve Merasimlerin Düzenlenmesi’ ve ‘Çocuk Eğitimi ile Yetiştirilmesi Sorumluluğu’ yasalarında değişiklik de içeren 35 yasa tasarısı Cumhurbaşkanı İmamali Rahman tarafından imzalandı. İslami sembollerin bulunduğu her türlü giysi yasaklandı. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada Tacik milli değerlerinin korunması ile batıl inanç ve aşırıcılığın önlenmesinin hedeflendiği bildirildi. Köktendinci terör ile uzun süredir mücadele etmeye çalışan ülkede aşırılık yanlısı olarak nitelendirilebilecek her şeye karşı önlem alınıyor. 

'TACİK MİLLİ DEĞERLERİNE AYKIRI'

Nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olduğu Orta Asya ülkesinde daha önce ‘Ebeveyn Sorumluluk Kanunu’ ile 18 yaş altı gençlerin izinsiz ibadethanelere girişi yasaklanmıştı, Tacikistan Kültür Bakanlığı siyah başörtüsü ve ‘çok açık Avrupa Kıyafetlerinin’ giyilmemesi yönünde bir çağrıda bulunmuştu. Başörtüsü ise mevcut iktidar tarafından her zaman milli değerlere aykırı bir unsur olarak görüldü. Rahman, Tacikistan için giyimde yabancı unsurları taklit etmenin ve tesettürün acil bir sorun olduğunu söylemişti. Yeni yasal değişikliklerle birlikte yasayı ihlal eden Tacik vatandaşlarının eğer sivilse 7 bin 920 Tacikistan somonisi (25 bin TL), hükümet yetkilisiyse 54 bin somoni (167 bin TL), dini otoriteyse 57 bin 600 somoni (178 bin TL) para cezasına çarptırılacağı kararlaştırıldı.

TACİKİSTAN'DA RADİKAL İSLAM

Terör örgütü IŞİD’in uzun yıllardır Orta Asya ülkelerinden terörist devşirdiği bilinirken, Tacikistan’ın radikal İslamcı grupları da IŞİD gibi köktendinci terör örgütleriyle ilişkili. 22 Mart 2024'te Rusya'nın Moskova Oblastı'nda bulunan Krasnogorsk kentindeki Crocus City Hall müzik mekanında meydana gelen ve 144 kişinin hayatını kaybettiği, 551 kişinin de yaralandığı saldırının 4 faili Tacik pasaportu taşıyordu. Saldırıyı IŞİD üstlenmişti. 

TÜRKİYE İÇİN DE RİSKLİ

ATA Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı araştırmacı yazar Volkan Özdemir, Cumhuriyet’e Rusya’nın Dağıstan bölgesinde yaşanan terör saldırısına ilişkin verdiği demeçte, Kafkasya’da yükselen selefi akımlarının Türkiye ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri için de tehlike oluşturduğunu söylemişti.