Macron için Fransa'yı yönetmek neden artık daha zor?
Nisan ayında ikinci kez Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron, genel seçimde istediği sonucu alamadı. Macron'un partisi Ensemble (Birlik) Ulusal Meclis'te çoğunluğu kaybetti.
Emmanuel Macron, Nisan ayında ikinci kez Fransa Cumhurbaşkanı seçildiğinde herkes ortamdaki gerginliği hissetmişti. Macron etrafa coşkulu bir şekilde gülümsemiyor, umut veren sözler söylemiyordu. Bu kutlamanın uzun sürmeyeceğini biliyor gibiydi.
İki ay sonra, onun meşhur siyasi içgüdülerinin bir kez daha doğru çıktığını görüyoruz. Macron, cumhurbaşkanlığı seçiminde zafer kazansa da kasvetli mesajı almıştı: Zirveye çıkmıştı, bundan sonra hep inişe geçecekti.
Fransa'da Pazar günü tamamlanan genel seçimle, zayıflamış Macron'un ikinci döneminin, ilkinden daha sevimsiz geçeceği belli oldu.
Macron'un partisi Ensemble (Birlik) artık Ulusal Meclis'te çoğunluğu kaybetti. Macron artık reformlarını geçirip geçiremeyeceğini bilmediği bir meclisle karşı karşıya. Muhalefetle pazarlık yapması gerekecek, özellikle de muhafazakar Cumhuriyetçilerle.
Cumhuriyetçiler, Fransa'da emeklilik yaşının 62'den 65'e yükseltilmesi gibi bazı konularda Macron'la birlikte hareket edecekler ancak bu desteğin bir bedeli var. Macron'un merkezdeki hükümeti, kaçınılmaz olarak sağ kanatta gibi görünmeye başlayacak.
Fransa Anayasası'na göre Macron üçüncü kez cumhurbaşkanı olamıyor. Bir noktada eski Başbakan Édouard Philippe gibi eski müttefiklerinin onu eleştirmeye başlamasını bekleyebiliriz. Ancak Macron'u zorlayacak en belirgin şey, geleneksel olmayan, genç ve radikal Jean-Luc Mélenchon destekçilerinin baskın olduğu yeni sol kanatla aşırı sağa bağlı kitlenin oluşturduğu yeni ve güçlenmiş ittifak.
Bu ittifak, emeklilik yaşı gibi reformların rahatça geçmesine engel olmak ve kendi yeni meşruiyetlerini güçlendirmek için ellerinden geleni yapacak, halkı sokağa çağırmaktan geri kalmayacak.
Analist ve kamuoyu araştırmacısı Jérôme Fourquet, "Fransa yönetmek için çok zor bir ülke olacak" diyor.
KENDİ SORUNLARININ MİMARI
Macron'un kendi sorunlarının mimarı olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferini Ulusal Meclis'te de çoğunluğu kazanmak için kullanamadı. Seçim kampanyasında nadiren ortaya çıktı ve Élisabeth Borne'u başbakan atamadan önce haftalarca bekledi.
Bir bakana karşı ortaya atılan tecavüz suçlamaları ve Stade de France'taki Şampiyonlar Ligi maçında yaşanan fiyaskoyla ilgili olarak hükümetinin Liverpool taraftarlarını suçlaması gibi olaylarda halkla ilişkiler için kötü anlar yaşandı.
Jérôme Fourquet, bunların bazı seçmenleri, seçimlerden sonra sandalye sayısını neredeyse ikiye katlayan Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi'ne oy vermeye itmiş olabileceğini söylüyor. İkinci dönemini garantilediğini öğrendiği 24 Nisan'dan bu yana Macron, yeriyle ilgili rahat değilmiş gibi görünüyordu.
Evet 5 yıl daha Élysée Sarayı'nda kalmaya hak kazandı ancak Beşinci Cumhuriyet'teki ikinci dönem cumhurbaşkanlarında mutlu bir örnek yok.
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminde çoğunluğun desteğini arkasına almıştı ancak bunun nedeni seçmenlerin, onu sevmesinden çok karşısındakileri reddetmesiydi.
En Çok Okunan Haberler
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- Kazanan isim belli oldu!
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- Ahu Tuğba'nın ölüm nedeni belli oldu!
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi
- Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısında yeni perde
- Canlı yayında fenalaştı: Apar topar hastaneye kaldırıldı
- Polis yanlış adresi bastı, ev sahibinin kolunu kırdı