Karamsarlaşan tablo

Her iki ülke Afganistan bir zamanlar Sovyetler Birliği için nasıl bataklığa dönüştürüldüyse Ukrayna’yı da Rusya için bataklığa dönüştürmek niyetinde.

Bu nedenle Ukrayna’nın savaştan en az hasarı görmüş ve egemenlik haklarını koruyacak uygun bir barış anlaşmasıyla çıkmasını istemek yerine Ukrayna’ya silahlar göndererek, askerinin kanını akıtarak, Rusya’yı burada oyalamaya çalışıyorlar. Buça kasabasına ait fotoğraflar ortaya çıktığında Zelenski’nin her şeye rağmen Rusya’yla müzakereye devam edeceğini söylemesine karşılık, ABD ve İngiltere Ukrayna’dan daha sert açıklamalar yapmıştı. (Rusya’nın bu savaşta Ukrayna’ya soykırım yaptığını da ilk kez Joe Biden söyledi. Daha sonra ise Ukrayna parlamentosu Rusya’nın soykırım yaptığına ilişkin karar aldı.) Sonuçta savaşın başından beri müzakereleri savunan Zelenski, önceki gün yaptığı açıklamada müzakere şansının giderek azaldığını söylemeye başladı.

Cumhuriyet’te geçen yıldan beri dile getirdiğim üzere, Rusya ile Ukrayna arasında gerilimin yükselmesi Türkiye’nin çıkarlarına tamamen aykırı. Çünkü aralarındaki gerilimin artması demek Karadeniz’de gerilimin artması demektir. Karadeniz’de gerilimin artması da ABD ve İngiltere’nin Türk boğazlarını yol geçen hanına çevirmeye çalışması demek olacak. Diğer taraftan da Rus savaş gemilerinin boğazlardan geçmesi gündeme gelecek ve Türkiye boğazlardaki egemenlik hakları konusunda gerek Batı’yla gerekse Rusya’yla karşı karşıya gelecek. Böylelikle Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’ya yönelik politikalarının ABD ve İngiltere’nin politikalarından neden ayrıldığı, ayrılmak zorunda olduğu daha net görülür. 

SAĞDUYU İSTEĞİ

Fakat son günlerde hem Rusya hem de Ukrayna toplu savaş söylemleriyle coşturuluyor. Rusya’da mevcut savaşı destekleyenlerin oranı yüzde 80’ler düzeyindeyken Ukrayna’da da “Rusya’yı yendik, yeniyoruz” söylemleri artmaya başladı. Zaman ilerledikçe Türkiye’nin istediği türden bir barış girişiminin şansı giderek azalacak. Dileyelim ki her iki tarafta da bir an önce sağduyu galip gelsin.