Finlandiya ve İsveç'in olası NATO üyeliği Avrupa'yı daha mı güvenli yoksa tehlikeli mi yapar?
Finlandiya ve İsveç iki tarafsız İskandinav ülkesiydi ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile öylesi bir alarm durumuna geçtiler ki bugün ciddi şekilde NATO'ya katılmayı ele alıyorlar.
Finlandiya ve İsveç iki tarafsız İskandinav ülkesiydi ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile öylesi bir alarm durumuna geçtiler ki bugün ciddi şekilde NATO'ya katılmayı ele alıyorlar.
Rusya ise bu iki ülkeyi, bunu yapmamaları konusunda uyardı ve teknik bir askeri yanıt verileceği tehdidini duyurdu.
Peki bu bağlamda, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımı, Avrupa'yı daha mı güvenli yoksa daha mı tehlikeli bir yer yapar?
İki ülke de NATO üyeliği için kriterlerden demokratik olma şartını yerine getiriyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, iki ülkeyi de kolları açık bir şekilde karşılayacaklarını söyledi.
ABD kara kuvvetlerinin Avrupa komutasını yürütmüş emekli bir korgeneral olan Ben Hodges, İsveç ve Finlandiya'nın katılımının olumlu olacağı görüşünü dile getiriyor:
"İki ülke de güçlü demokrasiler ve askeri olarak da çok iyi durumdalar. Ehil ve modern orduları var ve seferberlik sistemleri de çok ileri bir seviyede"
Aslında Finlandiya örneğinde, askeri entegrasyon hali hazırda sürüyor. İngiliz tank birlikleri ile Fin zırhlı birlikleri yakında zaman önce birlikte tatbikat yaptılar. Litvanya, Estonya ve ABD'nin de katılımıyla.
Peki iki ülkenin birliğe katılımı nasıl bir problem yaratabilir?
Rusya ya da daha açık ifadeyle Putin, NATO'yu bir savunma ittifakı olarak görmüyor. Tam tersi, ona göre örgüt Rusya'nın güvenliğine bir tehdit unsuru.
O bir KGB ajanıyken, Sovyetler Birliği içinde olan Litvanya, Estonya ve Letonya gibi ülkeler bugün birliğin parçası.
Sınırlarının yalnızca yüzde 6'sı NATO ülkeleri ile olmasına karşın Kremlin, kendini çevrelenmiş ve tehdit altında görüyor.
Putin, 24 Şubat'ta askerlerini Ukrayna'ya göndermeden kısa süre önce, Avrupa güvenlik haritasının yeniden çizilmesini talep etti.
NATO birliklerinin Avrupa'nın doğusundan çekilmesini istedi ve yeni ülkelerin de birliğe alınmamasında ısrarcıydı.
Ancak işgal tam tersi etki yaptı.
Onlarca yıldır tarafsız olan İsveç ve Finlandiya, 5. madde ile özdeşleşmiş bu birliğe katılarak, daha güvende olup olmayacakları üzerinde yeniden düşünmeye başladı. Bu madde, üye ülkeye yapılan saldırıyı, tüm ittifaka yapılmış sayıyor.
Finlandiya'da yapılan bir araştırma ülkenin yüzde 62'sinin birliğe katılma tarafında olduğunu gösterdi.
KATILMA YANLISI GÖRÜŞ
Yalnızca askeri açıdan bakılırsa, Finlandiya ve İsveç'in olası üyeliği, NATO'nun Rusya karşısında sayıca çok geride olduğu Kuzey Avrupa bölgesinde ciddi bir katkı yaratır.
Emekli Korgeneral Ben Hodges'a göre iki ülke de, Kutup bölgesinde savaş konusunda uzmanlaşmış durumda.
İki ordu da, İskandinavya'nın donmuş ormanlarında savaşma ve hayatta kalma konusunda sürekli eğitim yapıyor.
Rusya 2. Dünya Savaşı'nda Finlandiya'yı işgal ettiğinde, Finler Ruslar'a karşı esaslı şekilde karşı koymuş ve düşmana çok kayıp verdirmişti.
Coğrafi olarak da Finlandiya'nın pozisyonu, NATO'nun savunması noktasında, çok önemli bir boşluğu dolduruyor ve Rusya ile birliğin sınırını iki katına çıkarıyor.
Siyasi olarak da Putin'e, bağımsız bir ülkeyi işgal etmenin neredeyse tüm Avrupa'yı birleştirdiği sinyalini gönderiyor.
KATILMAMA YANLISI GÖRÜŞ
Burada riskli olan durum, Rusya'nın dibindeki bu genişlemenin, Kremlin'i alarm durumuna geçirmesi ve bir şekilde buna yanıt verilecek olması.
Putin, olası bir genişlemede, "teknik askeri önlemler" alınacağı uyarısında bulunduğunda bunun iki anlama gelebileceği düşünüldü.
Sınırlarını askerle güçlendirmek ve Batı topraklarına yakın noktalara füze sistemleri yerleştirmek. Ve İskandinavya'yı hedef alan siber saldırıları artırmak.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılmasının Avrupa'ya daha fazla güvenlik getirmeyeceği uyarısını yaptı.
Putin ve danışmanları, çok da yanlış olmayan bir şekilde, Ukrayna'yı ele geçirme planlarını bozmakla ilgili NATO'yu suçluyor.
Kuzey cephesindeki bu genişlemenin, Rusya'nın güvenliğine varoluşsal bir tehdit olduğunu düşünmesi halinde Kremlin'in ne tepki verebileceğini gerçekten bilmek mümkün değil.
En Çok Okunan Haberler
- Kazanan isim belli oldu!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- 3 ülke daha BRICS'e 'ortak üye' oldu!
- Polis yanlış adresi bastı, ev sahibinin kolunu kırdı
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- Romanya - Kosova maçı yarıda kaldı!
- 'Tahmin edemedikleri kadar dirençliyiz'
- İlk bulgular neye işaret ediyor?
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Özel'e soruşturmada 'yetkisizlik' kararı