Deniz Berktay, Kiev'den bildiriyor: Savaşın 100 günü
Dün, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın sıcak etabının başlangıcının 100. günüydü ve hem Rusya, hem de Ukrayna, bu 100 günün bilançosunu döktü ortaya.
“100 gün” denince aklıma, Napolyon’un son iktidar dönemi geliyor: Tahttan indirilip Elba Adası’na sürülen Napolyon’un buradan kaçıp Fransa’da karaya çıkıp Paris’i ele geçirmesi, Avrupa devletlerinin ona karşı tekrar ittifak yapıp Fransız ordularını Waterloo’da nihai yenilgiye uğratmaları ve tekrar Napolyon’u tahttan indirmelerine kadar geçen dönem, “100 gün” olarak adlandırılır siyasi tarihte. İletişimin, ulaşımın hızlandığı ve savaşların tahrip gücünün bu kadar arttığı günümüzdeyse 100 gün, bir savaş için çok uzun bir süre. Daha ne kadar süreceğini de kimse bilmiyor.
YAVAŞ YAVAŞ İLERLİYOR
Rusya açısından bakarsak: Rusya’nın “Ukrayna Özel Harekâtı” olarak adlandırdığı bu savaş, kendisi açısından büyük kayıplara yol açtı. Ruslar’ın Kiev’i kısa sürede ele geçirerememesi ve savaşın zamana yayılması sonucunda, ABD ve diğer Batılı ülkelerden silah yardımları Ukrayna’ya ulaştı. Stinger füzelerinin varmasından sonra Rusya, Ukrayna’ya hava hücumlarını epey azaltmak zorunda kaldı. Ancak Rusya’nın tamamen başarısız olduğu söylenemez: Azak Denizi sahili tamamen Rusya’nın denetimine geçti ve Kırım’la kara bağlantısı kuruldu. Donbas’ta da, Rus Ordusu yavaş yavaş da olsa ilerleme sağlıyor. Ukrayna, Batı’dan yeni silahların gelmesiyle savaşın kaderinin değişeceğini, kısa sürede Ruslar’dan sadece 24 Şubat sonrasında işgal ettiği toprakları değil, Kırım gibi 2014’te işgal ettiği yerlerin de geri alınacağını söylüyordu, son haftalarda, bu söylemi yumuşatmaya başladılar. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Donbas’ta her gün 60 ila 100 arası Ukrayna askerinin hayatını kaybettiğini söylüyor.
SAVAŞIN YIKIMI
Ukrayna’nın altyapıya ilişkin açıkladığı rakamlar da savaşın Ukrayna ekonomisi üzerindeki yıkımını yansıtıyor: 100 gün içinde Ukrayna’da 7 bin kilometre demiryolu, 21 adet tren garı, 11 havaalanı, 49 demiryolu köprüsü, 352 karayolu köprüsü, kullanılmaz hale gelmiş. Dört adet deniz limanı da işgal altında. Buna abluka altındaki limanları ve mayınlanan havaalanlarını da eklemek gerekiyor. Bu nedenle barış hemen bugün yapılsa bile ülkede ulaşımın ve onunla bağlantılı ekonomik faaliyetlerin normale dönmesi aylarca sürer. Dünyanın tahıl ambarı olan bir ülkedeki bu durum da dünya çapında gıda krizine yol açabilir. O nedenle savaşa bir an önce son verilmesi bütün dünya için de gereklilik.
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!