Deniz Berktay ile Kuzeyden notlar: Arabuluculuk neden reddedildi?
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin 8 Mart’taki İstanbul ziyareti, Ukrayna’nın savaşa yönelik tavrı konusundaki farklılığı tekrar gözler önüne serdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki barış müzakerelerinde Türkiye’nin ev sahipliği yapabileceği konusundaki açıklamasına Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi biriyle müzakere edilemeyeceği yanıtını verdi. Türkiye’yi, Ukrayna’nın barış planına destek olmaya çağırdı.
UKRAYNA’NIN BARIŞ PLANI
Zelenski, iki hafta kadar önceki basın toplantısında, Ukrayna’nın planını ana hatlarıyla açıklamıştı. Buna göre Rusya’nın, sadece 2022’den itibaren işgal ettiği yerlerden değil, Kırım gibi 2014’te ele geçirdiği yerlerden de çekilmesi, Moskova’dan tazminat istenmesi öngörülüyor. Zelenski, ilkbahar aylarında İsviçre’de Ukrayna’nın müttefik ülkelerle birlikte toplanarak barış antlaşmasının çerçevesinin belirleneceğini, Rusya’nınsa masaya şartları tartışmak üzere değil, Ukrayna ve Batı’nın belirleyeceği koşulları onaylamak üzere oturacağını söylüyor. Aslına bakılırsa bunlar Rusya’nın, büyük felaketlerle karşı karşıya kalmadıkça, varlığını tehdit altında hissetmedikçe ya da Kremlin’de bir darbe olmadıkça kabul etmesinin mümkün olmadığı şartlar.
Evet, Kırım Yarımadası ve işgal altındaki diğer topraklar, hukuki olarak Ukrayna’nın. Rusya’nın buraları kendi hâkimiyetin geçirdiğini iddia etmesinin dayanağı yok. Peki ama Ukrayna’nın buraları geri alma imkânı ne kadar? Bir taraftan Kiev yönetimi, “Eğer Batılı ülkeler bize destek verirken biz buraları geri almaktan vazgeçersek bir daha buraları geri alamayız” diyor. Diğer taraftan da Batı’da ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ile Avrupa’daki müttefikleri, Rusya’yı yıpratma savaşının sonuna kadar sürdürülmesini savunuyor. Ukrayna’ya yabancı kuvvetlerin gönderilme olasılığı giderek daha sık şekilde dile getiriliyor. Bu şartlar, Türkiye’nin, Çin’in veya Papa Françesko’nun barış girişimlerinin henüz erken olduğunu gösteriyor. Başka deyişle, taraflar som kozlarını oynadıklarını henüz düşünmüyor.
GAGAVUZ TÜRKLERİ
Savaşın Moldova’ya mevcut ve olası etkilerini de önceden epey yazdık. Moldova’da ayrılıkçı Transdinyester bölgesinin de Rusya’ya başvurduğundan bahsetmiştik. Şimdi de savaşın Gagavuz Türklerini etkilediğini görüyoruz. Gagavuzların, Moldova’nın güneyinde özerk bölgeleri var. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebine mensup olan Gagavuz Türkleri, Moldova’daki Batı yanlısı değişimlere karşı çıkıyor. Bundan 300 yıl kadar önce Ruslar tarafından bugünkü Bulgaristan’ın kuzey taraflarından Moldova tarafına getirilen Gagavuz Türkleri, eskiden beri kendilerini Rusya’ya daha yakın hissediyor. Etnik Moldovalıların çalışmak için Romanya’ya, Batı Avrupa’ya gitmelerine karşılık Gagavuzlar, Türkiye ve Rusya’yı seçiyor.
Geçen günlerde, Gagavuz Özerk Bölgesi Başkanı Yevgeniya Gutsul, Moskova’da Putin’le görüştü ve “Moldova’nın baskılarına karşı” Rusya’dan destek istedi. Putin de destek sözünü verdi.
Savaşın uzaması, sadece Karadeniz’deki dengeleri değil, bölgedeki etnik gruplar arasındaki istikrarı da olumsuz etkileyecek.
denizberktay@yahoo.com
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!