Bu parlamentoyla Türkiye’nin işi zor

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkede, 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu (AP) için seçimler düzenlendi. Seçimlerde birçok AB üyesi ülkede sandıktan aşırı sağ birinci çıktı. Seçimi ve aşırı sağın yükselişini Cumhuriyet’e değerlendiren Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Erhan Akdemir,  Avrupa Parlamentosu’nun AB’nin ulus üstü organlarından birisi olduğunu ve AB vatandaşlarının doğrudan seçimleriyle gelen tek organı olduğunu söyledi. AP seçimlerinde ulusal devletlerdeki mevcut hükümetlere yönelik tepkilerin her zaman sonuçları etkilediğini kaydeden Akdemir, “Dünkü seçimlere baktığımız zaman da bunun yine yansıdığını görüyoruz. Ulusal parlamentolardaki hükümetlere yönelik eleştiri, AP seçimlerinde bir tepkiye dönüşmekte. Ulusal bazda baktığımız zaman örneğin Fransa’da, Hollanda’da, İtalya’da, Almanya’da hem mevcut hükümetlerin politikaları ve bu anlamda AB bütünleşmesi taraftarı olan partiler de yenilgiyi tattı. Çünkü AB vatandaşları, AB’nin verdiği kararlardan ciddi şekilde rahatsızlık duyduğunu gösteriyor” dedi. 

LİBERALLER KAYBETTİ

AP seçimlerinin AB’nin bütünleşme süreci ve geleceği açısından önemli mesajlar içerdiğini bildiren Akdemir, “Bu mesajların başında şu geliyor ki; Avrupa bütünleşmesine şüpheyle yaklaşan aşırı sağ seçimleri birinci olarak çıkardı. Avrupa bütünleşmesini istemeyen, AB’nin özellikle göç gibi, çevre gibi, genişleme gibi bütünleşme politikalarına karşı çıkan Avrupa Muhafazakarları ve Reformcularıyla, Kimlik ve Demokrasi Grubu'nun büyük bir zafer elde ettiğini söylememiz lazım. Bu ulusal  düzeyde de özellikle Fransa ve Almanya gibi ülkelerde etkisini gösterdi. Fransa’da bildiğiniz gibi meclis feshedildi.  Belçika’da hükümet istifa etti. Kaybeden taraf ise yeşiller ve liberaller. Macron’un meclisi feshetmesine neden olan sonuç da bu. AB’nin temellerinden olan liberallerin ve yeşillerin çok büyük bir oranda oy kaybettiğini görüyoruz. Kaybeden taraf ise hem AP’de hem de üye devletlerde yeşiller ve liberaller oldu. Aslında liberaller ve yeşiller AP’deki dengeleyici gruplar ve AB’nin sürdürülebilir politikaların arkasındaki itici güçlerdir” diye konuştu. 

'AVRUPA'DA GÖÇMEN TARTIŞMASI DEĞERLERDEN SAPMAYI BERABERİNDE GETİRİYOR'

vrupa’nın göçmen politikaları ve Ukrayna’ya verilen destek başta olmak üzere hangi yöne gideceğinin önümüzdeki 5 yıl boyunca ciddi tartışmaları beraberinde getireceğini aktaran Akdemir, Fransa’da seçimi kazanan Ulusal Cephe Partisi'nin ilk söyleminin mültecilere ilişkin olduğunu anımsattı. Akdemir, “Avrupa’daki göçmen tartışmasına yarattığı ekonomik, siyasal ve sosyal kültürel etkiler açısından bakmamız lazım. Sadece ekonomik boyutunu değil, sosyoekonomik ve sosyokültürel boyutu olan bir tartışma ve bu da ciddi şekilde bir yabancı düşmanlığını ve Avrupa değerlerinin sapmasını beraberinde getiriyor” dedi. 

RAPORLARA DİKKAT ÇEKTİ

AP sonuçlarının Türkiye’ye olabilecek etkisini de değerlendiren Akdemir, “Avrupa Parlamentosu raporlarında; şimdi Türkiye’ye ilişkin çok daha fazla rapor olumsuz anlamda çıkacaktır. Belki mevcut siyasi iktidarın da işine gelir. ‘Bak zaten bizi sürekli eleştiriyorlar’ diye. Türkiye'nin hiç bunlara bakmadan AB değerlerine; hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, kadın-erkek eşitliği, özgürlük, çoğulculuk, hoşgörü gibi evrensel değerlere gerçek anlamda sahip çıkarak yoluna devam etmesi gerekir. Şu an Türkiye bütün süreci bitirmiş olsaydı, müzakereleri bitirmiş olsaydık ve bu yenilenen parlamentoyla Türkiye'nin AB üyelik onaylanıyor olsaydı Türkiye’nin durumu ciddi bir riskle karşı karşıya kalırdı” ifadelerini kullandı.