Ankara-Moskova hattında 'Azov Taburu' krizi

Neo-Nazi ideolojisi ile güçlü bağları olduğu bilinen 5 Azov Taburu mensubunun Türkiye'den Ukrayna'ya iadesi, Ankara-Moskova hattında soğuk rüzgarlar estirdi. Rusya, iade kararına ilişkin olarak "Moskova'nın bilgilendirilmediği" ve "anlaşmaların ihlal edildiğini" savunarak, Türkiye'ye tepki gösterdi.

Ankara-Moskova hattında 'Azov Taburu' krizi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.07.2023 - 09:54

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin İstanbul'da bir araya gelmesinin ardından Erdoğan'ın, Ukrayna'ya yönelik sözleri Rusya'da geniş yankı uyandırmıştı.

İstanbul'daki görüşmeden hemen sonra neo-Nazizm ile bağlantılı olduğu belirtilen Azov Taburu mensuplarının Ukrayna'ya iadesi, Ankara-Moskova hattında soğuk rüzgarlar estirdi.

Türkiye ile Ukrayna arasında gerçekleşen iade süreci, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in önümüzdeki ayda gerçekleşmesi beklendiği öne sürülen Ankara ziyaretinin iptal edileceğine ilişkin spekülasyonları da beraberinde getirdi.

Volodimir Zelenski, Türkiye ziyaretini tamamladıktan sonra İstanbul havaalanından bir video yayınladı. Videoda, Azov Taburu mensuplarının korumalar eşliğinde bir minibüsle piste geldiği ve onları Çek Hava Kuvvetleri'ne ait bir uçağın karşıladığı görüldü.

Zelenski, Twitter hesabından paylaştığı videoda, "Türkiye'den eve dönüyoruz ve kahramanlarımızı eve getiriyoruz. Ukraynalı askerler Denys Prokopenko, Svyatoslav Palamar, Serhiy Volynsky, Oleh Khomenko, Denys Shleha. Nihayet yakınlarıyla birlikte olacaklar" ifadelerini kullandı.

Ukrayna'nın Türkiye Büyükelçisi Vasyl Bodnar, "Türkiye'nin, Azov mensuplarının iadesine ilişkin Kiev'e bir şart öne sürmediğini" kaydetti.

Bodnar, "(Askerlerin) milislerin ilişkin görüşmelerde diplomatik heyetler de yer aldı ve bu görüşmeler aylarca sürdü. Öncesinde, Zelenski ve Erdoğan çok sayıda telefon görüşmesi yaptı. Bu, sadece Ukrayna'ya yönelik nazik bir jest değil, aynı zamanda Rusya ile iletişimdeki pozisyonun güçlendirilmesidir" diye konuştu.

KREMLİN: ANLAŞMA İHLAL EDİLDİ

İlk gün konuya ilişkin çarpıcı mesajların geldiği Kremlin Sarayı'ndan Sözcü Dmitry Peskov, Türkiye'nin, Azov Taburu mensuplarını Ukrayna'ya iade etmesine tepki göstererek, "anlaşmaların ihlal edildiğini" savundu.

"Anlaşmaların ihlal edilmesinin kimseyi iyi göstermeyeceğini" söyleyen Peskov, şu şekilde konuştu:

"Azov liderlerinin Türkiye'den Ukrayna'ya iadesi, mevcut anlaşmaların şartlarının doğrudan ihlalinden başka bir şey değildir. Bu durumda, Ukrayna ve Türkiye şartları ihlal etmiştir, Rusya bu konuda bilgilendirilmedi. Milislerin,  mevcut anlaşmaları ihlal ederek Kiev'e iade etme kararı kesinlikle karşı saldırıdaki (Ukrayna'nın) başarısızlıklarla doğrudan bağlantılıdır. Bunlar, Kiev rejiminin birliklerinin her gün karşılaştığı başarısızlıklardır."

Türkiye'nin tutumuna ilişkin konuşan Peskov, "Elbette NATO zirvesi için hazırlıklar devam ediyor ve elbette bu hazırlık bağlamında Türkiye'ye çok baskı yapıldı. Elbette Türkiye de bir NATO üyesi olarak, NATO ile dayanışmasını gösteriyor. Bunu hepimiz çok iyi anlıyoruz" ifadelerini kullandı.

KREMLİN'DEN YENİ AÇIKLAMALAR

Peskov, bugün yaptığı açıklamada da Rusya'nın, iade kararını "anlaşmaların ihlali" olarak gördüğünü belirterek, "Bu mevcut anlaşmaların ihlalidir ve bunu Türk tarafıyla görüşeceğiz, aslında görüşmeye başladık bile" ifadelerini kullandı.

Peskov, bu durumun Türkiye'de bir gaz merkezi kurulmasıyla hiçbir ilgisi olmadığını da vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimizi sürdürme niyetindeyiz. Bu ilişkiler gerçekten çok yönlüdür ve her iki tarafın da yararına olan ticari ve ekonomik etkileşimi sürdüreceğiz. Özellikle de gaz merkezi projesi gibi, bölgedeki çok sayıda ülkenin ve hatta Avrupa ülkelerinin çıkarlarını etkileyen ticari ve ekonomik etkileşim boyutları... Bu herkes için önemli, dolayısıyla bu çalışmalar devam edecek" dedi.

Peskov, "Sözde 'kolektif Batı'nın bazı ülkelerinin aksine Türkiye'nin bizimle diyaloğunu sürdürmesi ve dahası üst düzeyde ve en üst düzeyde desteklemesi çok önemli. Dolayısıyla bu diyalog kanallarını, ilk olarak pozisyonumuzu netleştirmek ve ikinci olarak da elbette bu durumu çeşitli alanlarda yapılacak bir sonraki anlaşmalarda dikkate almak için kullanacağız" diye ekledi.

Türkiye-Ukrayna ilişkilerine dikkat çeken Peskov, "Elbette, egemen bir devlet olarak Türkiye'nin Ukrayna da dahil olmak üzere herhangi bir ülkeyle ilişki geliştirmeye mutlak hakkı vardır. Ancak, elbette Türkiye ile ortak olduğumuz için bu ilişkilerin gelişmesinin bize karşı olmayacağını ummak istiyoruz" diye konuştu.

Peskov, Putin'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretin tarihinin "henüz belli olmadığını" söyledi.

"MUHAREBE OPERASYONLARINDA YER ALMAMALI"

Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Volodymyr Dzhabarov ise Türkiye'ye tepki göstererek, iade kararını "anlaşmaların ihlali" olarak tanımladı.

Dzhabarov, "Bu tüm anlaşmaların ihlalidir. Kimseye güvenemezsiniz. Bir diğer husus da, (Azov mensuplarının) muharebe operasyonlarında yer almamalarıdır..." diye konuştu.

Fotoğraf: Azov Taburu

"PROVOKATİF BİR KARAR"

Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Bondarev, milislerin iadesini "provokatif bir karar" olarak nitelendirerek, Erdoğan'ın, Ukrayna'nın NATO üyeliğini destekleyici açıklamalarını sert bir şekilde eleştirdi.

Bondarev, "Bunlar, Türkiye'nin giderek tarafsız bir ülkeden dost olmayan bir ülkeye dönüşmeye devam ettiğini açıkça göstermektedir. Zelenski'nin, Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Türk tarafınca provokatif kararlar alınmıştır. Türk makamları, AKKA sona erene kadar Türkiye'de fiilen ev hapsinde kalacak olan Azov terör örgütünün liderlerini Kiev'e iade etti. Türkiye bunu kasıtlı olarak görmezden geldi ve buna ek olarak Ukrayna'nın NATO'ya kabulünün hızlandırılmasını ve Ukrayna'da bir İHA fabrikası kurulmasını savundu" dedi.

Bondarev, Türkiye'nin "dostane olmayan bu hareketinin nedeninin, hem NATO'dan gelen baskı hem de tahıl anlaşmasının fiilen feshedilmesi" olduğunu ileri sürerek, "İki yüzlü Erdoğan, daha önce de aptalca ve fevri kararlar aldı: IŞİD'le flört etti, Rus uçaklarının düşürülmesinde etkili oldu, Ukrayna'ya insansız hava araçları sağladı ve Türkçe konuşan halkları Büyük Turan'ı yaratmaları için baştan çıkardı" diye konuştu.

Türkiye'nin tutumuna ilişkin konuşan Bondarev, "Böyle bir davranış, sırtından bıçaklamaktan başka bir şey olarak adlandırılamaz" ifadelerini kullandı.

OSMANLI İMPARATORLUĞU'NA ATIF

Rus Duma Savunma Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Aleksey Zhuravlev de iade kararına tepki göstererek, "Osmanlı zamanında sözünde durmayan yeniçerilerin dillerinin kesildiğini" dile getirdi.

Zhuravlev, "Erdoğan'ın Nazi Azov liderlerinin çatışmalar sona erene kadar Türkiye'de ev hapsinde tutulacaklarını bizzat garanti ettiğini hatırlıyorum. Eski zamanlarda sözünü tutmayan yeniçerilere yaptıkları gibi, kendi dilini alenen kesmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Zhuravlev, Rusya'nın bunun karşılığında "Akkuyu Nükleer Güç Santrali konusunda Erdoğan'a verdiği bazı sözleri geri alabileceğini" kaydetti.

"PERVASIZ BİR HAREKET"

Devlet Duması Uluslararası İlişkiler Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Svetlana Zhurova, komutanların Ukrayna'ya iadesinin, Erdoğan'ın, Zelenski'yi "test ettiğinin bir göstergesi" olabileceğini öne sürdü.

İade kararını "pervasız bir hareket" olarak nitelendiren Zhurova, Zelenski'nin, komutanlar konusunda Erdoğan'a "bir daha savaş alanına dönmeyeceklerine dair söz vermiş olabileceğini" belirtti.

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy ise Twitter hesabından iade kararına ilişkin bir haberi alıntılayarak, "Güvenilecek bir ülke daha azaldı..." paylaşımında bulundu.

 

TÜRK DİPLOMATİK KAYNAK RUS BASININA KONUŞTU

Türkiye'den diplomatik bir kaynak, TASS'a yaptığı açıklamada, Azov Taburu komutanlarının Ukrayna'ya iade edilmesi kararının "üst düzeyde alınabileceğini" söyledi.

Kaynak, "Ukrayna ihtilafının tarafları arasındaki mevcut anlaşmalar göz önüne alındığında bu karar ancak üst düzeyde alınabilirdi. Bunun, Zelenski'nin, Türkiye ziyaretinin hemen ardından gerçekleşmesi ve Türkiye'nin bunu duyurmaması dikkat çekicidir" dedi.

ABD: BİZİMLE BİR İLGİSİ YOK

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, komutanların Ukrayna'ya iade edilmesi kararında Washington'un hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

Sullivan, Erdoğan'ın bu kararı neden aldığı ve "Putin'e bir tür mesaj gönderip göndermediği" yönündeki bir soruya, "Dürüst olmak gerekirse, bunu yapma nedenlerini karakterize etmeyeceğim. Bence bu soruyu doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yöneltmekte fayda var. Biz bunun bir parçası değildik ve Erdoğan'ın bununla ne yapmaya çalıştığı konusunda yorum yapabilecek bir konumda değiliz" dedi.

Rusya'daki isyan girişiminin diğer ülkelerle ilişkilerini ve özellikle de Türkiye'nin son kararlarını nasıl etkilediği konusunda yorum yapan Sullivan, "Bunun belirli liderlerin belirli kararlarını ne kadar etkileyeceğini, bunun sonuçlarının ne olduğunu söylemek için çok erken, özellikle de bu hikaye hala ortaya çıkmakta olduğu için" diye konuştu.

Sullivan, "Erdoğan Ukrayna'yı desteklemek için, bazı sofistike silahların sağlanması da dahil olmak üzere, oldukça önemli ve sağlam şeyler yapmaya hazırdı" ifadelerini kullandı. 

Sullivan, Erdoğan'ın kararlarının ne kadarının isyan girişimiyle ilgili olduğunu ve "bunun ne kadarının sadece Ukrayna çatışmasına yaklaşımıyla ilgili olduğunu" söylemenin kendisi için zor olduğunu belirterek, "Ancak bu konuyu dikkatle izlemeye devam edeceğiz" dedi.

Fotoğraf: Türkiye'den Ukrayna'ya iade edilen Azov Taburu temsilcileri

TÜRKİYE'DE KALIYORLARDI

Tartışmaya konu olan Azov Taburu'ndan 5 lider, Mariupol'deki Azovstal kuşatması sırasında Rus güçlerine teslim olmuştu. 

Eylül 2022'de Ukrayna, aralarında Azov Taburu liderlerinin de yer aldığı 215 Ukraynalı ve yabancı vatandaşın serbest bırakıldığını açıklarken, Rusya ise Ukrayna'nın 55 kişiyi iade ettiğini duyurdu. Çernihiv'de gerçekleştirilen esir takasında Rusya'ya iade edilen kişiler arasında "vatana ihanetle" suçlanan, Putin'in destekçilerinden olduğu belirtilen eski Ukraynalı milletvekili Viktor Medvedçuk da vardı.

Esir takası konusunda Erdoğan'a arabulucuk için teşekkür eden Zelenski, serbest bırakılan 5 milisin savaş bitene kadar Türkiye'de kalacağını söylemişti.

Azov TABURU

Azov Taburu, neo-Nazizm ile bağlantılı ve neo-Nazi görüşlerini ifade eden üyeleri olan aşırı sağcı bir milis grup olarak tanınıyor. Başlangıçta Mayıs 2014'te gönüllü bir milis birliği olarak kurulan grup, Kasım 2014'te Ukrayna Ulusal Muhafızları'na dahil edildi.

Grup, kurulduğu ilk zamanlarda Ukrayna İçişleri Bakanlığı'nın özel bir polis şirketi gibi faaliyet yürütüyordu. Haziran 2014'te Mariupol'u Rus yanlısı ayrılıkçı gruplardan geri almak için çatışmalara katılmaya başlayan Azov temsilcileri, kendisine yöneltilen neo-Nazi ve Nazizm ile ilgili suçlamaları reddediyor. Ancak, bölgedeki faaliyetleri kapsamında işkence ve savaş suçları iddialarının yanı sıra neo-Nazi sempatisi ve Neo-Nazi sembollerini kullanması dikkatleri üzerine çekiyor.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından yayınlanan raporlar, Azov Taburu'nu yağma, yasadışı gözaltı ve işkence gibi savaş suçlarıyla ilişkilendirdi.

Azov Taburu, Rusya Federasyonu'nda "terör örgütü" olarak tanınmakta ve yasaklanmaktadır.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler