Al Monitor: 'PKK/YPG, Esad ile uzlaşmak için BAE'ye arabuluculuk teklifi götürdü...'

Terör örgütü PKK'nin Suriye'deki çatı örgütü Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) sözde sorumlusu Mazlum Kobani'nin, Beşar Esad yönetimi ile uzlaşı arayışında, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Abu Dhabi'yi ziyaret ettiği öne sürüldü. Al Monitor'de yer alan habere göre, emirlik yetkilileri ziyareti yalanladı.

Al-Monitor'un edindiği bilgilere göre, Suriye'nin kuzeydoğusunda ABD'ye güvenin azaldığı ve Arapların Şam yönetimi ile yakınlaştığı bir dönemde Kobani, Suriye rejimiyle anlaşmak için Birleşik Arap Emirlikleri'nden yardım istedi.

"İDDİALAR ASILSIZ..."

Adlarının açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor'e bilgi veren yerel kaynaklar, ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki olan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) elebaşı Mazlum Kobani'nin kısa süre önce BAE'ye gittiğini doğruladı. 

Kaynaklardan ikisine göre Kobani, BAE yetkilileriyle görüşerek "Suriyeli Kürtlerin Esad rejimi ile ilişkilerinin onarılması için Abu Dabi'den yardım istedi."

Yerel kaynaklardan biri Kobani'nin, 29 Mart'ta Abu Dabi sultanının yardımcısı olarak atanan BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Tahnun bin Zayid el Nahyan ile görüştüğünü söyledi. BAE yönetimi ise bu iddiaları yalanladı.

Al-Monitor'ün, BAE'nin SDG ile Suriye hükümeti arasında arabuluculuk yaptığı iddiasına ilişkin yorum talebine e-posta yoluyla yanıt veren bir BAE yetkilisi, "E-postanızda yer alan iddialar yanlış ve asılsız" dedi.

YANINDA TALABANİ DE VARDI

Öte yandan, Al-Monitor'a bilgi veren yetkililerden ikisi, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) lideri Bafel Talabani'nin de Kobani'yle birlikte seyahat ettiğini söyledi. Talabani'nin ofisi Al-Monitor'un yorum talebine yanıt vermedi.

Sözde Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Kurulu Eş Başkanı Bedran Çiya Kurd, BAE'nin Suriyeli Kürtler ile Suriye hükümeti arasında yapılabilecek potansiyel bir anlaşma ile ilgilendiğini doğruladı.

Kurd, 28 Nisan'da Kamışlı'da Al-Monitor'a verdiği bir mülakatta "Yardıma hazır olduklarını söylediler ama şu ana kadar bunun için bir yol haritamız yok. Şam'la görüşmelerde rol oynamalarını istiyoruz" demişti. Kobani'nin yakın zamanda BAE'ye gidip gitmediği konusunda ise yorum yapmaktan kaçındı.

SALDIRIDAN HEMEN SONRA

Öte yandan, Kobani'nin BAE'ye yaptığı iddia edilen ziyaretin, 7 Nisan'da Irak'ın Süleymaniye kentinde, içinde bulunduğu aracının, ABD askerleri ve KYB'li yetkililerin de olduğu bir konvoy ile hareketi sırasında Türk SİHA'ları tarafından hedef alınmasından hemen önce gerçekleştiği bildirildi.

Konvoyda KYB istihbarat şefi Wahab Halabji ve üç ABD askeri personelinin yanı sıra Suriyeli Kürtlerin üst düzey yetkililerinden İlham Ahmed'in de bulunduğu kaydedildi. Haberde, Türk insansız hava aracının kasıtlı olarak hedefi ıskaladığı ve burada amacın, Kobani'nin KYB lideri tarafından BAE'ye taşınmasına duyulan öfkeyi göstermek olduğu öne sürüldü.

BAE'NİN SURİYE POLİTİKASI

Al Monitor'e göre BAE, Aralık 2018'de Şam büyükelçiliğini yeniden açtıktan sonra Esad rejimi ile diğer Arap devletleri arasında köprüler kurmada öncü bir rol üstlendi ve kısmen "Türkiye ve İran'ın Suriye üzerindeki kontrollerini zayıflatmayı amaçlayan" bölgesel nüfuz mücadelesinin bir parçası oldu. Suriyeli Kürtlerle angajman da bu çalışmanın bir parçası.

Al-Monitor'a konuşan, Uluslararası Kriz Grubu'nda kıdemli analist Dareen Khalifa göre, BAE bu yakınlaşmayı "Esad hiçbir yere gitmiyor ve Suriye'deki çıkarlarımızı korumak istiyorsak öyle ya da böyle onunla anlaşmak zorundayız" şeklinde gerekçelendiriyor.

Orta Doğu Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı ve Suriye programı Charles Lister'e göre ise "BAE'nin Esad'ı normalleştirmedeki ileriye dönük rolü başlangıçta Türkiye'nin etkisine karşı koyma arzusuyla desteklenmişti ama şimdi esas olarak rekabet avantajı elde etmekle ilgili. BAE, Esad yönetimini cebinde tutan Sünni Arap aktör olmak ve Batı yaptırımları caydırıcı etkisini yitirdiğinde büyük ölçekli ekonomik ihaleleri ilk kazanan taraf olmayı umuyor..." 

SURİYE'NİN KÜRT POLİTİKASI

Al Montitor'e göre, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açtığı 2018 yılında, Suriyeli Kürtler de Esad rejimiyle yakınlaşma arayışına girdi. Rusya kaynaklı bu çaba şimdiye kadar sonuçsuz kaldı. Suriye hükümeti, Kürtlerin hak taleplerinin tamamını reddetti. Görüşmeleri bilen kaynaklara göre rejimin önerdiği en fazla şey haftada iki saatlik Kürtçe eğitimdi.

Öte aydan Kürt grupların iki konuda taviz vermeyeceği öne sürüldü; bunlardan ilki kurdukları sözde özyönetim modeli, ikincisi ise PKK'nın Suriye'deki çatı örgütü SDG'nin statüsü. Al monitor'e göre, Kürt gruplar Suriye ordusunun genel komutası altına girmeye razı olsalar da güçlerini kendi bölgelerinde tutmakta ısrar ediyor.