3 yıl sonra Ukrayna’da ateşkes geliyor… Barış için ne gerekecek?

ABD’nin olaylı Trump-Zelenski buluşması sonrası kestiği silah ve istihbarat desteği, Ukrayna’nın ateşkesi kabul etmesi sonrası tekrar başladı. Rusya ise anlaşmayı görmeden evet demek istemiyor.

3 yıl sonra Ukrayna’da ateşkes geliyor… Barış için ne gerekecek?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.03.2025 - 10:56

ABD’nin Trump yönetimindeki Ukrayna savaşını bitirme politikası Zelenski’yle yaşanan krizden sonra tekrardan harekete geçti. Oval Ofis’te yaşanan kavgadan önce de ABD’nin silah akışının devamı için talep ettiği maden anlaşmasını kabul eden Ukrayna, bu sefer ateşkese de yeşil ışık yakacağını Suudi Arabistan’daki görüşmede ABD’li yetkililere bildirdi. ABD ve AB tarafı ateşkes ihtimalini pozitif değerlendirirken artık “topun Rusya’da” olduğunu söylüyor.

Ancak Rusya, anlaşmaya temkinli yaklaşıyor. Kremlin, öncelikle ABD’nin Suudi Arabistan’daki görüşmeyle ilgili bilgi vermesini isteyecek. Anlaşmayla ilgili detaylar henüz kesin olmasa da Cumhurbaşkanı Zelenski, Ukrayna’nın kırmızı çizgileriyle ilgili bazı detaylar verdi. Zelenski’ye göre Rus işgali altındaki bölgelerin ateşkes boyunca tanınması söz konusu olmayacak. Ukrayna’ya istihbarat ve silah akışı devam edecek. Rusya’nın teklifi kabul etmemesi durumunda ABD, tüm gücüyle Ukrayna’yı desteklemeye devam edecek.

Bloomberg’in haberine göre Putin, ateşkese sıcak bakıyor ancak süreci yavaşlatmak için elinden geleni yapacak. Rusya’nın ana hedefi ateşkes boyunca Ukrayna’nın silah desteği almasını engellemek olacak.

Moscow Times’a konuşan Rus diplomatlar, zamanın Rusya’nın yanında olduğunu ancak yerel ve jeopolitik durumların göz önünde bulundurularak Trump ile hızlı bir anlaşmaya da gidilebileceğini söylüyor. Onlara göre Ortodoks Paskalya’sı olan 20 Nisan’da Trump ile Putin arasında bir görüşme söz konusu olabilir. Diplomatlar ikilinin en geç Haziran’da görüşeceğini tahmin ediyor. Vladimir Putin, Trump’ın seçilmesi sonrası yaptığı bir konuşmada “bu yılki zafer gününde sürpriz bir ziyaretçimiz olabilir” ifadesini kullanmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinin kutlandığı Zafer Günü 9 Mayıs’a denk geliyor.

KURSK MASADA OLMAYABİLİR

Ateşkesin başlaması durumunda iki taraf arasındaki barış görüşmelerinin nasıl geçeceği de tartışma konusu. Ukrayna, yaklaşık 6 ay önce Rusya’nın Kursk bölgesine bir taarruz başlattı ve ciddi bir toprağı kontrolü altına almayı başardı. Ukrayna tarafı, Kursk operasyonunun ileride başlayabilecek barış görüşmelerinde Ukrayna’nın kendi topraklarına karşılık değiş tokuş yapabileceği bir koz olarak hazırlandığını iddia etti. Zelenski de Trump’ın seçilmesi sonrası bu fikri yineledi.

Ancak Ukrayna aylar süren çatışmalar sonrası Kursk’tan çekilmek üzere. Rusların doğalgaz borularını kullanarak Kursk’un Sudzha kentine sızması sonrası hatta kırılma yaşandı. Ukraynalı askerlerin bir kısmının etrafı sarılırken diğerleri yoğun ateş altında bölgeden çekildi. Şu an itibariyle Kursk’ın sadece küçük bir bölümü Ukrayna tarafından kontrol ediliyor. Rusya, barış görüşmeleri esnasında Kursk’ın bir koz olarak kullanılmasını reddettiklerini açıklamıştı.

KİM NE İSTEYECEK?

Rusya’nın en vazgeçilmez olarak gördüğü talebi Ukrayna askerlerinin savaşın başında ilhak edilen bölgelerden çıkması olacaktır. ABD’li Savaş Araştırmaları Enstitüsü'ne göre Rusya, Donetsk’in yüzde 70’ini, Luhansk’ın yüzde 99’unu Herson ve Zaporijya’nın ise yaklaşık yüzde 75’ini kontrol ediyor. Bu oblastların içinde Ukrayna’nın hala kontrol ettiği üç tane büyük kent de var, oblastın adını alan Herson kenti ve Donetsk’te bulunan Slovyansk ve Kramatorsk. Herson kenti, işgalin başında Rus kontrolüne geçse de 2022 sonbaharında yapılan Ukrayna taarruzu sonrası Rusya’nın çekilmesiyle tekrardan Ukrayna kontrolüne geçti. Ancak Ukrayna, büyük kentlerden çekilmeyi kabul etmeyebilir. Muhtemelen iki ülke arasında sürecek barış görüşmelerinde en büyük tartışmalar bu noktada çıkacaktır.

Rusya’nın ikinci talebi Zelenski yönetiminin görevden ayrılması olacak. Donald Trump’ın ve yardımcısı J.D Vance’in de Zelenski’nin “seçim yapmamış” olmasına vurgusu, ABD’nin de olası barış görüşmelerinde yeni bir yönetim görmek istediği algısını oluşturuyor. Bunun için çeşitli adaylar mevcut. Savaşın ilk 3 yılında Genelkurmay Başkanlığı yapan ve Zelenski’yle atışmaları sonrası görevden alınıp İngiltere Büyükelçisi olan Valery Zalujniy ve Zelenski’nin eski danışmanı Oleksiy Arestoviç ismi geçen figürler arasında. Özellikle Arestoviç, Trump-Zelenski gerginliği sonrası başkan adaylığını açıklayan ilk kişi oldu. Ancak savaş sonrası Zelenski’nin partisi dışındaki tüm partilerin kapatılmasından ötürü seçim denklemi üzerine konuşmak için  henüz erken.

Ukrayna ise, barış görüşmelerinde güvenlik garantileri talep ediyor. Rusya’nın “kabul etmeyiz” dediği AB ordularının barış gücü olarak Ukrayna’ya yerleştirilmesi gündemde. Rusya’nın ikna edilememesi halinde AB dışı bazı ülkelerden barış gücü göndermesi için talepte bulunulabilir. Olası bir barış gücü cephe hattı boyunca uzanacak bir tampon bölgede konuşlandırılabilir.  New York Times’a konuşan Rand Corporation Rusya Analisti Samuel Charap, Kuzey ve Güney Kore arasındaki askersiz bölgeden çok daha geniş bir cephe hattında güvenliği sağlamanın daha önce karşılaşılmamış bir mesele olduğunu söylüyor. Sınır boyunca gözlem yapmak barışın korunması adına kritik önemde olacak.