21. yüzyılın Stalingradı: 5 maddede Rusya’nın Bahmut kuşatması
Ukrayna savaşı birinci yılını doldururken Rus ordusu 6 aydır çatışmaların sürdüğü Bahmut kentinin etrafını sardı. 2. Dünya Savaşının meşhur Stalingrad muharebesini andıran bu kuşatma iki ülke için ne ifade ediyor, cumhuriyet.com.tr okurları için araştırdık.
Ukrayna savaşının birinci yılı dolarken en çetin çatışmaların yaşandığı Bahmut kentinin etrafı sarıldı. ABD istihbaratı, her iki tarafın da yoğun kayıplar verdiği bu bölge için Ukrayna’ya ‘çekilme’ tavsiyesinde bulunmuştu. Rus paralı askerleri Wagnerlerin ön plana çıktığı bu muharebe 6 aylık çarpışmanın ardından bir kuşatmaya dönüştü.
İşte, 5 maddede Bahmut kuşatması...
BAHMUT NEDEN ÖNEMLİ?
Bahmut 70 bin nüfuslu küçük bir kent olmasına rağmen önemini merkezi bir lojistik nokta olmasından alıyor. Ağustos başında Wagnerlerin Popasna kasabasını ele geçirmesi ardından oluşturulan köprübaşı bir çiçek gibi açıldı ve Bahmut’a kadar ulaştı. Ağustos’a kadar ağır bir şekilde ilerleyişini sürdüren ve durdurulamayan Rus birlikleri, sonradan baş gösteren insan gücü sorunları ve lojistik hatların yıpratılması sebebiyle durdular. Çatışmalar son derece şiddetli bir şekilde devam etse de Bahmut-Soledar-Siversk hattı aylarca kırılamadı.
2022 yaz ortasında Ruslar, Popasna'dan tüm yönlere doğru genişlemeye başladı / Kaynak: militarylandnet
Rusların buradaki birincil hedefi, Donbass'ın kalan son büyük kentleri Slovyansk ve Kramatorsk’un ele geçirilmesiydi. Bunu yapabilmeleri için Harkiv bölgesindeki Lyman şehrini tutmaları ve Bahmut’u alarak bu kentlerin etraflarını sarmaları gerekiyordu. Bu sayede Ukrayna birlikleri kuşatma altına alınacak ve Donbass savaşı bitirilecekti.
Rusların savaş başladıktan sonra ele geçirip kaybettiği topraklar / Kaynak: Liveuamap
Ancak Rusya, Harkiv’de toprak kaybı yaşayınca Bahmut’un stratejik önemi de azaldı. Lyman’ın kaybedilmesiyle büyük kentlerin etrafının sarılması imkansız hale geldi. Bu nedenle Bahmut’un önemi sembolikleşti.
ETRAFI NASIL SARILDI?
Wagnerler, Popasna’da olduğu gibi Soledar hattını da kırmayı başardılar. O dönemde Ukrayna tarafı kasabanın ‘önemsiz’ olduğunu vurgulasa da Bahmut’un alınmasında önemli bir rol oynayacağı biliniyordu. Soledar düştükten sonra Rus ordusu çevredeki bütün kasabalara dağılarak hem Siversk’i tehdit etmeyi hem de Bahmut’un etrafını sarmayı başardı. Soledar’ın düşmesinin ardından Ukraynalılar ciddi bir savunma hattı kurmayı başaramadılar.
Aylardır ilerleyemeyen Ruslar Güney’de Chasiv Yar ve Ivanivske’ye Kuzey’de ise Yahidne’ye doğru giderek Bahmut’a giden çıkış noktalarını ateş altına aldılar.
Bahmut’ta son durum / Kaynak: liveuamap
Kentin etrafının tamamen sarılması Ukraynalıları umutsuzluğa itecek, daha sert bir savunma yapmalarını sağlayacaktı. Savaşın başında benzer bir şekilde etrafı sarılan Mariupol’deki Ukraynalılar haftalarca direnmiş; Ruslar, bölgeyi ele geçirene kadar çok zaman kaybetmişti.
Şu anda ise Rusya ateş altında tuttuğu yolları tamamen ele geçirmiyor. Bu sayede hala bir çıkış yolu olduğunu gören Ukraynalılar savunmasız bir şekilde bölgeyi terk etmeye çalışıyor ve ciddi zayiat veriyorlar.
NEDEN 21. YÜZYILIN STALİNGRAD’I?
2. Dünya Savaşı’nın doğu cephesi en çetin çatışmaların geçtiği cepheydi. Almanlar hem Leningrad (bugünki St. Petersburg) hem Moskova hem de Stalingrad (bugünki Volgograd) sınırına ulaşmış, ancak lojistik sorunları nedeniyle tıkanmışlardı. Bir çoklarına göre ana hedef başkent Moskova olmalıydı, ancak Hitler Stalingrad’ı istiyordu.
Birinci sebebi Hitler’in giderek büyüyen panzer taburlarının petrol ihtiyacıydı. Hitler, Stalingrad’ı alarak Hazar denizine kadar gidecek, Kafkas Sovyet ordusunu ana karadan izole edip imha edebilecekti. Bu sayede Kafkas petrolüne erişim sağlayacaktı. Diğer bir sebebi ise kentin adının Stalingrad olmasıydı. Hitler, liderin adının verildiği kenti alarak Sovyetlerin direncinin kırılacağını umuyordu.
Ukraynalı askerler Bakhmut yakınlarındaki cephe hatlarında / REUTERS
Tabii işler Almanların umduğu gibi gitmedi. Stalingrad’da amansız bir direniş başladı. Zaten kendi sınırlarından çok uzakta olan Almanlar, birliklerine mühimmat ve erzak yetiştiremediler. Yoğun kış şartlarının da yardımıyla Stalingrad ayakta kalmayı başardı. Direnişten sonra yapılan karşı taarruzlar Almanların sonunu getirdi.
İşte Bahmut da benzer bir durumda.
Önemli bir lojistik merkezi olmasının ve Donbass savaşındaki stratejik öneminin yanında kendisi için verilen kayıplar sebebiyle de bir sembole dönüştü. ABD’li deniz piyadesi Troy Offenbecker, Bahmut’ta cepheye gönderilen bir askerin ortalama 4 saat ömrü olduğunu söylüyor. Çatışmaların en şiddetli günlerinde, toplam zayiatın Ukrayna tarafında bine kadar çıktığı iddia ediliyor. Stalingrad’da toplam 2 milyona yakın asker hayatını kaybetmişti. Bahmut’ta oluşan zayiat 21. Yüzyılın nispeten küçük orduları için epey yıkıcı miktarda.
BAHMUT ADI NEREDEN GELİYOR?
Bahmut kentinin ismi de savaş boyunca bir tartışma konusu oldu. Ruslar şehre “Artyomovsk” derken Ukraynalılar “Bahmut” demeyi tercih ediyorlar. Tarihsel adı Bahmut olsa da 1924’de Bolşevik devrimi sonrası Artyomovsk olarak değiştirildi. Bu ismi ise Bolşevik devrimcilerden “Yoldaş Artyom” takma adlı Fyodor Andreeviç Sergeey’den almışlardı. Yoldaş Artyom, Bahmut’u da içinde bulunduran “Donetsk-Krivoy Rog Halk Cumhuriyeti’nin” kurucusuydu.
Bahmut isminin kökeninin Kırım Tatarlarından geldiği ve “Mahmud” adının bir benzeri olduğu iddia ediliyor. 16. Yüzyıl’da, Rus hükümdar “Korkunç İvan”, Kırım Tatarlarının akınlarını önlemek amacıyla aynı ismi taşıyan nehir üzerine yerleşim kurdu. Sovyetler Birliği döneminde ise bu bölgenin adı Artyomovsk olarak değiştirildi ve 2015’e kadar böyle kaldı. 2015’te Ukrayna lideri Petro Poroşenko, Donbass’taki iç savaşın başlamasıyla eski Sovyet yer adlarının değiştirilmesi emrini verdi ve böylece Bahmut tekrar eski adını aldı.
PEKİ, ŞİMDİ NE OLACAK?
Belarus da dahil olmak üzere sınır bölgelerinde yapılan hazırlıklarla Rus ordusunun Şubat ayında büyük bir taaruza kalkışacağı beklentisi vardı. Rusların Bahmut’daki bir zaferden faydalanabilmesi için Harkiv’de kaybettiği toprakları geri alması gerekiyor. Bu nedenle Şubat’ta beklenen taarruzun önümüzdeki haftalarda Lyman ve Harkiv’e doğru başlaması söz konusu.
Ruslar sadece Bahmut’ta değil cephe hattı boyunca bir çok noktada saldırıyorlar. Bunların en çok dikkat çekeni korkunç kayıplar verdikleri Vuhledar yerleşimi. The Guardian’ın haberine göre, "Ruslar bu kasaba çevresindeki çatışmalarda 130’dan fazla ana muharebe tankı ve zırhlı personel taşıyıcı kaybettiler." Bu da Rusların manevra kabiliyetleriyle ilgili soru işaretleri doğurdu.
Yani Rus ordusu Bahmut’ta önemli bir zafer kazansa bile olası bir taarruzda Ukrayna’nın direncini kırması beklenmiyor.
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!