Eğme başını! Umutsuz insan vardır ama umutsuz durum yoktur

14 Mayıs Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçim sonuçları iktidar değişikliği bekleyen muhalif vatandaşlarımızı epey üzdü.

Haklıydılar.

Ekonomik kriz, depremin yarattığı travma, hukuksuzluk başta olmak üzere tüm kötülükler iktidar eliyle ahtapot misali sarmışken etrafımızı, Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı yüzde 49,50 oy oranını ne kendimize ne de bizim gibi düşünen milyonlara açıklayabildik.

Geçen 21 yılın ardından hepimizin tek arzusu AKP iktidarından kurtulmaktı.

O kadar şartlanmıştık ki bu işin ilk turda biteceğine.

Çünkü bu artık bir parti ya da iktidar meselesi değil, Türkiye'nin geleceği meselesiydi.

Ama depremin merkezi Kahramanmaraş’ta Erdoğan’ın yüzde 71.88 oy oranına ulaşabileceğini hiç hesap edememiştik.

Aynı şekilde Malatya ve Adıyaman’da da…

Seçim kampanyası süresince ekonomik kriz, özgürlükler, demokrasi, adalet, insan hakları ve sevgi temelli mesajlar veren Millet İttifakının karşısında, terör, din, milliyetçilik gibi halkı tedirginliğe sürükleyen kavramlar dışında pek bir şey vaat etmeyen Cumhur İttifakı’nın oylarının artması çok tuhaftı.

Bu durum ilk etapta hepimizde bir travma yaratmadı değil.

Gerçi ahlayıp vahlanılacak değil zaman.

Evet Millet İttifakı çok istemesine rağmen ilk turda bu işi bitiremedi.

Ama unutulmaması gereken şu:

Cumhur İttifakı da kazanamadı.

Bugünden tezi yok herkesin silkelenmeye ve 28 Mayıs için çalışmaya çok ihtiyacı var.

İnanın bana kaybedilmiş bir şey yok!

Daha çok çalışarak, el ele vererek AKP iktidarını göndermek yine bizim elimizde.

Millet İttifakı’nın oyu yüzde 44,89…

Bir diğer muhalif Sinan Oğan’ın oyu ise 5,17…

Geçersiz oyların sayısı ise 998 bin 575…

Neredeyse 8 milyon sandığa gitmeyen seçmen mevcut.

Bu veriler ışığında umutsuzluğa kapılacak bir durum yok!

Başarabiliriz!

Yeter ki inanalım ve iktidar tarafından yaratılmak istenen ve muhalif seçmeni umutsuzluğa itecek algı operasyonlarına prim vermeyelim.

Mustafa Kemal Atatürk ne güzel demiş:

"Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim." diye.

Bu topraklarda yaşayan ve ben  “Atatürkçüyüm” diyenlerin umutsuz olmaya hakkı yoktur.

Atatürk, bu millete en zor koşullarda bile umutsuz olmamayı öğretmiş büyük bir liderdir.

Atatürk, en umutsuz zamanlarda kurtuluşu gösteren bir simgedir, akıldır, iradedir.

Herkes şunu iyi bilsin ki “Atatürk umuttur” 

İşte 28 Mayıs Seçimi bu yüzden umuda sarılmanın adresidir.

O yüzden kaldırın başınızı yerden.

Umutsuzluğa gerek yok!

Bahar çok yakın inanın buna!