Z kuşağı neden TikTok kullanıyor?

Facebook, Instagram, Twitter, YouTube derken şimdi sıra TikTok’ta. Ancak dünya çapında kullanıcı sayısı olağanüstü hızla artan bu sosyal paylaşım uygulamasının diğerlerine göre bir farkı var. TikTok Çin kökenli bir uygulama ve bu da pek çok tarihsel, sosyolojik, siyasi ve ekonomik sorunu beraberinde getiriyor.

Z kuşağı neden TikTok kullanıyor?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.07.2022 - 12:04

Tarihin en büyük sömürge imparatorluğu olarak bilinen İngiltere, açık denizlerde güçlü donanması, sanayi gücü ve ticaretteki başarısıyla 19. yüzyıla gelindiğinde dünyanın büyük bölümünü etkisi altına almıştı. Ekonomik gücünü bir kültürel egemenlik aracına çeviren ve böylece etki alanını tüm okyanuslara taşıyan dönemin süper gücü için diplomatik anlamda diş geçiremediği yegaane güçlerden birisi Çin’di. O güne kadar kapalı bir ekonomiyle yaşayan ancak verimli doğal kaynakları ve bin yıllara dayanan kültürel birikimiyle refah seviyesi yüksek bir toplumu olan Çin, İngilizlerin sömürgecilik seferleri sırasında keşfettiği ve kısa zamanda adada bir alışkanlık olan çayın da en büyük üreticisiydi. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk Çin’e çay için milyonlarca pound tutarında ödeme yapmak zorunda kalıyordu.

Egemenlik alanını Çin’e de taşımak isteyen İngilizler çözümü ülkeye el altından afyon sokmakta bulmuştu. Batıda zararlı etkileri görüldüğü için yasaklanan, üretimi ise İngiltere’nin bir başka sömürgesi olan Çin’in komşusu Hindistan’da yapılan afyon hızla yayıldı ve milyonlarca Çinli afyon bağımlısı oldu. Zamanla ülkede ortaya çıkan iş gücündeki düşüş ve kültürel yozlaşma yetkilileri önlem almaya zorunlu kılınca, Çin limanlarını İngilizlerle ticarete tamamen kapattı ve bu da Afyon Savaşları’nın başlangıcı oldu. 1839 -1842 ve 1856-1860 yılları arasında yapılan iki savaşı da kaybeden Çin ağır yaptırımlar ödemek zorunda kalırken İngiltere ve diğer batılı ülkelere ticaret yollarını tamamen açtı. Etkileri neredeyse 19. yüzyılın sonuna dek sürece ağır bedelleri olan bu savaşlar sebebiyle 19. yüzyıl Çin’de utanç yüzyılı olarak anılır.

Komünist devrimin ardından 20. yüzyılın sonlarına doğru güçlenen Çin geniş nüfusunun getirdiği üretim gücüyle dünya ticaretinde önemli bir oyuncu olarak kendini kabul ettirdi. Ancak bu üretim ve ihracat gücü hiçbir zaman batılı ülkelerin sömürgelerinde uyguladığının benzeri bir kültürel egemenlik alanı açmadı. Ta ki TikTok’a kadar...

HIZLI BÜYÜME

Bytedance internet teknolojisi şirketi tarafından 2016’da Douyin ismiyle Çin’de piyasaya sürülen sosyal medya uygulaması asıl büyük patlamayı bir sene sonra TikTok ismiyle dünya çapında erişime açılınca yaptı. 2018 başında 54 milyon kullanıcısı olan platform bugün 1 milyar 398 milyon kullanıcıya ulaştı ve en büyük hasmı olarak görülen 1milyar 478 milyon kullanıcılı Instagram’ın hemen gerisinde. Bu yılın ilk çeyreğinde en çok indirilen uygulama olan TikTok, geçen yıl da dünya çapında 656 milyon indirmeyle bu alanda lider olmuştu.

Gelelim asıl soruya: Nedir TikTok’u bu kadar çekici kılan? İletişimci ve sosyologların sosyal medya uygulamalarına getirdiği en büyük eleştiri, uygulamaların özellikle gençleri belli başlı kıyaslar ve bunların getirdiği benzeşme arayışıyla baş başa bıraktığı yönünde. Bu arayış sosyal medya fenomenlerinin simgeleşmesi ve çok sayıda takipçiye ulaşmasıyla kitlesel bir tek tipleşme sorununa yol açıyor. Özellikle Instagram’ın ortaya çıkışıyla bir meslek olarak kabul edilen sosyal medya fenomenliği, gençlerin benzeşme arayışında en geçerli karşılaştırma odağı olarak görülüyor. TikTok’ta ise farklı bir durum söz konusu.

Tıpkı K-Pop gibi Uzakdoğu’nun kendine özgü estetik anlayışını dünyaya taşıyan TikTok, temelde Hıristiyanlık inancının Batı dünyasında kabul edilişi sonrası yüz yıllar içinde oluşan görsel ve iletişime yönelik değer yargılarına göre kurulan uygulamaların tersine beğenilme güdüsünü benzeşmekten değil, sıra dışı ve farklı olmaktan alıyor. Böylece dünya üzerinde kendini anlatmak için çırpınan milyonların tapınağı konumuna geldiğini söylemek pek de abartılı olmaz.


Sömürgeleşmeyle batıyla tanışan ve Batılılar tarafından “birbirinin aynısı” olarak algılanan Uzak Doğuluların dünyaya kendi bireyselliklerini gösterme isteği TikTok’un da ana güç kaynağını oluşturuyor. Bu açıdan TikTok’un küresel başarısının Batı’da da duygusal sömürü içinde yaşayan ve kendini tanımlamakta güçlük çeken kitlelerin varlığına bir kanıt olduğunu söyleyebiliriz. Ancak TikTok’un da aslında yatay örgütlenmeyle gelişen bir içeriği olduğunu söylemek zor. Remy David, Abigail Barlow gibi isimler tıpkı Instagram fenomenleri gibi yüz binlerce kullanıcı tarafından hayranlıkla takip ediliyor.

KENDİNE ÖZGÜ FENOMENLER

Çin kökenli uygulamanın benzerlerine göre önemli farklarından birisi de tamamen hareketli görüntüye odaklı bir içeriğinin olması. Böylece Lydia Wood gibi bir sanatçı Londra’daki tüm barların eskizlerini çizdiği hesabıyla büyük bir kitleye ulaşabiliyor. Kendine özgü içerik üretimi konusunda herkes Wood kadar incelikli çalışmıyor elbette! Ülkemizde örneklerini gördüğümüz, otoyolda şınav çekerek trafiği durdurmak, evdeki silahla ateş etmeye çalışırken kendini vurmak gibi eylemlerin TikTok için içerik üretme çabasının bir sonucu olduğunun ortaya çıkması uygulamadaki beğenilme eşiğinin Instagram’da fotoğraf çektirmek için saatlerce hazırlanmaya göre ne kadar büyük bir feda gerektirdiğini de ortaya koyuyor. Öte yandan bu fedalar da kullanıcılarının uygulamaya daha büyük bir sadakatle bağlanması için bir neden. Şimdilerde Instagram başta olmak üzere diğer sosyal medya platformları da video içeriklerine ağırlık vererek kullanıcıları kendi taraflarına çekmeye çalışıyor. Ancak Twitter’ın alımı için karmaşık bir sürecin içinde olan Elon Musk’ın uygulamada video paylaşımına olanak sağlayacağını açıklaması pek de hoş karşılanmadı.

Batılı ülkeler de bu tehlikeyi görmüş olacak ki TikTok’un yükselişini engellemek için çalışıyorlar. Konuyu “bir ulusal güvenlik sorunu” olarak gören Trump döneminde TikTok’a yönelik yaptırımların gündeme geldiği ABD’de son olarak Federal İletişim Komisyonu bazı veri paylaşımı endişeleri nedeniyle uygulamanın Android ve Google Playstore’dan kaldırılmasını istedi. Ancak 80 milyon kullanıcısıyla ülkede yerini iyiden iyiye sağlamlaştıran TikTok’un yükselişinin yakın zamanda engellenmesi pek mümkün görünmüyor.

SAYILARLA TİKTOK

- 1 milyarı etkin, 1 milyar 398 milyon kullanıcı. Bu sayının 2022 sonunda 1.5 milyar olması bekleniyor.

- Toplam 3 milyar indirme

- Günde 1 milyar üzerinde video izleniyor.

KENDİNE ÖZGÜ BİR TOPLULUK

Nielsen Medya Araştırma Şirketi verilerine göre, TikTok kullanıcılarının uygulama hakkındaki fikirleri;

- Yüzde 64’ü uygulamada kendilerini oldukları gibi gösterebildiklerini düşünüyor.

- Yüzde 56’sı başka bir uygulamada paylaşamayacakları içerikleri TikTok’ta paylaşabileceklerini belirtiyor.

- Yüzde 53’ü uygulamayı kullanan diğer insanların kendileri gibi olduğu görüşünde.

- Yüzde 79’u TikTok içeriklerini kendine özgü buluyor.

- Yüzde 59’u TikTok’ta bir topluluğun içinde olduğunu hissediyor.

Z KUŞAĞI NEDEN TİKTOK KULLANIYOR?

Beyza Selen Çavuş/23

Artık herkes kullanıyor ve diğer platformlara göre daha çok içeriğe sahip. Ayrıca daha eğlenceli ve komik içeriklerileri bu platformda bulabiliyorum.”

Gizem Kazaz/22

Video izleyerek gündemi takip etmek benim için daha keyifli. Trendleri en güncel haliyle takip edebiliyorum. Boş vaktimin keyifli geçmesine imkan sağlıyor.

Sena Güçlü/21

İçerikler önce Tiktokta orijinal olarak üretiliyor ve viral oluyor. İnstagram reels yerine TikTok tercihe diyorum. Çeşitli akımların da öncelikle çıkış noktası Tiktok.

Sena Evrensel/22

Videoları izlerken adeta hipnotize oluyorum. İçeriklerin hiçbir amacı yok aslında bir dakikalık bir mizah sunuyor. O sürede beynin donuyor gibi. İnsanların biraz daha beğeni alabilmek adına neler yapabileceğini görmemizi sağlıyor.



Etiketler: #TikTok #Z kuşağı
Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler