Yeni yıl yeni keşifler
Yeni yılda yeni bir karar alın ve olanaklarınız ölçüsünde seyahat etmeye çalışın. Yeni yerler keşfederken kendinizi de keşfettiğinizi göreceksiniz.
Hepimizin yaşamında gözlerimizi bilmediğiz ufuklara çevirdiğimiz anlar vardır. Seyahat etmek sırf bir yerden başka bir yere gitmek değildir, fiziksel olduğu kadar zihinsel bir yolculuktur. Peki, neden seyahat etmek bu kadar çekici ve iyileştirici? Bunun altında yatan nörolojik, psikolojik ve hatta biyolojik mekanizmaları anlamak için biraz derinlere inelim.
YENİ BAĞLANTILAR VE DOPAMİN
Beynimiz, alışkanlıkların ve tekrarların yarattığı düzeni sever. Ancak yeni yerler görmek tatlar almak, kokular ve farklı diller duymak, kültürel çeşitliliği deneyimlemek beynimize adeta bir spor salonunda egzersiz yaptırır. Yeni deneyimlere uyumlanma kapasitesi, seyahatte ulaşır. Özellikle yön bulmaya çalışmak, karmaşık metro haritalarını çözmek veya farklı bir dilde iletişim kurmak beynin hafıza, dikkat ve sorun çözme ile ilgili alanlarını etkin duruma getirir. Bu eylemlerin hipokampüs (beynin hafıza merkezi) hacmini artırdığını kanıtlamıştır. Yeni yerler görmenin bir diğer etkisi ise dopamini artırmasıdır. Dopamin, mutluluk hissinin anahtarıdır. Seyahat sırasında yaşanan yeni ve heyecan verici deneyimler, dopamin seviyelerimizi yükselterek bizi hem mutlu eder hem de yaşama karşı daha motive kılar.
STRESİMİZ AZALIR, BAKIŞ AÇIMIZ GENİŞLER
Her gün aynı ofiste çalışmak, aynı yolda yürümek, aynı insanlar arasında dolaşmak… Monotonluk, çağdaş insanın en büyük düşmanıdır. Seyahat, bu monotonluğu kırarak zihinsel yenilenme sağlar. Yeni bir kenti keşfederken beynimiz kortizol seviyelerini (stres hormonu) düşürür ve serotonin (mutluluk hormonu) salgılar. Ayrıca, seyahat bizi rutinlerimizden uzaklaştırdığı için yaşama başka açılardan bakmamızı sağlar. Farklı kültürlerle tanışmak, empati yeteneğimizi artırır ve önyargılarımızı sorgulatır. Bu durum yalnızca ruhumuzu değil sosyal zekâmızı da geliştirir.
HAREKET ETMEK, TAZE HAVA VE SAĞLIK
Seyahat etmek, genellikle bizi daha etkin bir yaşam tarzına iter. Bir kenti keşfetmek için kilometrelerce yürüyebilir, dağlara tırmanabilir , dalış yapabilirsiniz. Fiziksel etkinlik sırf beden sağlığımızı değil zihinsel sağlığımızı da destekler. Beyindeki endorfin seviyelerini artırarak bir tür "doğal antidepresan" etkisi yaratır.
YOLCULUĞUN MEDİTATİF ETKİSİ
Bir uçak penceresinden sonsuz bulutlara bakmak, bir trenin ritmik sallantısında dalıp gitmek… Seyahatin bu yönü meditasyon gibidir. Yolculuk sırasında zihnimiz yaşamın karmaşasından sıyrılarak farkında bir duruma gelir. Anda kalabiliriz. Bu süreç, beynimizin “varsayılan mod ağı” (default mode network) adı verilen bir bölümünü etkinleştirir. Bu ağ, düş kurma, geçmişi düşünme ve geleceği planlama gibi işlevlerden sorumludur. Yani, hem dünyayı hem de kendimizi keşfederiz.
SEYAHATİN "BÜYÜTEN" YANI
Seyahat, bizi sırf mutlu etmekle kalmaz aynı zamanda olgunlaştırır ve büyütür. Yolda karşılaştığımız zorluklar (kaybolmak, yabancı bir dilde anlaşmaya çalışmak, planlarımızın bozulması) bize esneklik ve dayanıklılık kazandırır. Seyahat etmek, belirsizliği kucaklamayı ve sürprizlere açık olmayı öğretir.
Seyahatin asıl hediyesi:
Seyahatin belki de en büyük hediyesi, bize bir yerlerden kaçma değil, kendimize dönme fırsatı sunmasıdır. Bavulunuzu toplarken sırf giysilerinizi değil bütün bir yaşamınızı katlarsınız. Ve yolculuğa çıktığınızda o bavulun içine sığmayan şeylerle Yeni deneyimler, yeni tatlar, yeni dostluklar ve yeni bakış açıları ile geri dönersiniz. Yeni yılda yeni keşifler yapmanız, sağlığınız için bu yıl bol bol seyahat etmeniz dileğiyle!
En Çok Okunan Haberler
- ATM'lerde yeni dönem yarın başlıyor
- 'ABD, uzun vadede Türkiye için bir tehdit'
- Narin öldürüldüğünde nerede olduğu ortaya çıktı!
- Bankalar 'hesap bakım ücreti' almaya başladı
- En düşük emekli maaşını açıkladı
- Çikolata devinden 'konkordato' kararı
- Altın devinin CEO’su ile ‘ünlü kebapçı’ tutuklandı!
- Milli Piyango'da neler oluyor?
- Esra Dermancıoğlu, Türkiye'yi terk etti
- Ahmet Nesin'e 'cumhurbaşkanına hakaret' soruşturması