‘Yeni Anadolu’nun sesi

İlk albümü “Veda Mektubu” ile özellikle dijital platformlarda çok ses getiren Emre Fel, Spotify’ın “Viral 50” listesinde de bir numaraya yükseldi. Anadolu rock tınılarını yeniden yorumlayan ve “Yeni Anadolu” ismiyle bir tür haline getiren Fel’i daha yakından tanıyalım.

- Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Konser günleri haricinde kalan günlerinin ortalama 14 saatini çalışmayla geçiren, az yiyip az uyuyan, bol üretip bol sıkılan, sayılara ve düzene derin hassasiyeti bulunan bir Anadolulu müzik adamı.

- “Veda Türküsü” albümünüz deyim yerindeyse dijital ortamda patladı. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz. Başarınızın sırrı nedir?

Elbette bekliyordum. Bu başarının en büyük nedeni çalışmak tabii ki.

- Bildiğim kadarıyla edebiyatla çok ilgileniyorsunuz. Edebiyatla müziğinizi nasıl harmanladınız?

Şarkının sözlerini yazarken bir kitap yazıyormuş edasıyla yazarım. Giriş, gelişme ve sonuç şeklinde. Dinleyici okurken ve dinlerken “ne anlatıyor” gibi bir belirsizlik yaşamaz. Tüm şarkı sözlerim bir düzen ve titizlik içerisinde yazılır.

- Sanırım kısa süre öncesine kadar Orta Anadolu'da yaşıyordunuz ve orada müziğiniz biçimlendi. Bu durum müziğin İstanbul dışına yayılması açısından da önemli sanırım. Neden daha önce İstanbul'a gelmeyi tercih etmediniz?

İşimi her zaman sağlama alıp öyle hareket etmeyi benimsemiş bir insanım. İstanbul’a gelme hareketim ise bu nedenden dolayı yaklaşık üç yıl sürdü. Birçok bilinmezlik ve bu bilinmezliğin getirdiği yine birçok tedirginlik beni derin bir öğrenme çabasına soktu. Stüdyoyu, yapımı, menajerliği, sanatı ve sanatçılığı… Kafamda her kavramı cevaplayıp cebe attıktan sonra güçlü bir şekilde geldim İstanbul’a. İki yılı doldurdum, mutluyum.

İSTANBUL’A YOLCULUK

- İstanbul'u ve müzik sektörünü nasıl buldunuz?

İstanbul'da müzik sektörü de çok canlı ve rengârenk. Elbette ikisinin de karanlık tarafları var fakat ben aydınlık tarafına odaklananlardanım. Mum dikenlerden biri olma çabasında ve o çabanın verdiği huzurla yürümekteyim.

- "Yeni Anadolu" türünün temsilcisi olarak görülüyorsunuz. Bu türden bize söz edebilir misiniz?

“Yeni Anadolu” projesi, “Anadolu rock, pop bu dönemde çıksa nasıl olurdu” sorusuna “Bence böyle olurdu” cevabını alarak 2018 sonu ile 2019 başı arasında temeli atılıp aynı yıl layığına usulen üretimine başlanılan ustaların armağanı olan bu yolu kendi yorumumla harmanlayıp sizlere sunduğum bir projedir. “Yeni” bölümünü şu anki güncel sound’dan, “Anadolu” bölümünü ise eski dönem yazım ve ağıt niteliğinde okuma stilimden alan, dinleyiciyi bu dönemden koparmadan eski döneme göz kırptıran, ince bir çizgide yürümemi gerektiren oldukça zor fakat tutku dolu, kendine has bir müzik projesi.

KÜÇÜK YERİN DERDİ BÜYÜK OLUR

- Anadolu'da müziğiniz ve siz çok seviliyorsunuz, Anadolu değerleri kültürel anlamda sizin için ne ifade ediyor?

Ömrümün yaklaşık 20 yılı Anadolu da geçti. Güzelliği kadar zorluğunu da en dibine kadar çektim, yaşadım. Küçük yerin derdi büyük olur. Hayalinde yaşarsın birçok şeyi. Oldurmak çoğu zaman zulümdür. Hep bir çaba, gayret içerisinde oldum ve bu yolu yürürken ezberledim Anadolu’yu, kültürü, insanı… Konuk ettim ve etmeye devam ediyorum şarkılarıma. Velhasılıkelam beni ben yapan yerdir Anadolu.