Ya gezegen ya plastik
Yarın Plastiksiz Temmuz başlıyor. 2011 yılından beri küresel ölçekte farkındalık yaratmak için temmuz ayı “Plastiksiz Temmuz” olarak adlandırılıyor. Rebecca Prince-Ruiz tarafından ortaya konan Avustralya çıkışlı bir çevre hareketi olan “Plastiksiz Temmuz” 177 ülkede 120 milyondan fazla katılımcının desteğiyle plastik farkındalığı konusunda etki yaratmaya devam ediyor.
Yaşamın kaçınılmaz etkilerinden biri de değişim getirmesidir. Tek hücreli organizmalardan ağaçlara, kentlerden yönetimlere, kıtalardan insan davranışlarına kadar birçok etmen değişimin merkezinde yer alır. Tam da bu nedenle dünyamız hem fiziksel olarak hem de metaforik olarak tam bir başkalaşım evrenidir. Tabii ki her değişim olumsuz sonuçlar getirmez. Ancak son yıllarda üzerine sıkça konuşulan bir gereç var ki neredeyse bir buçuk asırda icat edilme amacının çok ötesinde bir kullanım alanına sahip oldu ve ne yazık ki çevresel etki bakımından yıkıcı sonuçlar getirdi. Kanımızdan Antarktika’daki yağan kara kadar bir yayılım alanı olan içimizi dışımızı dolduran bu gereç plastiğin ta kendisi.
İLK ORTAYA ÇIKIŞI...
Plastik 19. yüzyılın ikinci yarısından beri bizlerle olan bir polimer. 1869’da ilk sentetik plastik olan “selüloit” John Wesley Hyatt tarafından bilardo toplarının fildişinden yapılmasına karşın bir çözüm aranırken keşfedildi. Selüloit sayesinde fil ve kaplumbağa avcılığı da azalacaktı. Leo Baekeland da ilk tam sentetik plastik olan “bakalit”i elektrik yalıtkanı olarak kullanılan doğal madde yerine sentetik bir madde ararken 1907'de icat etti. Hem yalıtkan olup hem ısıya dayanıklı olması ile seri üretim için muazzam bir madde elde edilmiş oldu.
Söz konusu plastik olduğunda seri üretim sürecinde sırf gündelik yaşamda kullanılan işlevsel nesneler değil savaş makineleri de akla gelmeli. Örneğin İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’deki plastik üretimi yüzde 300 artmış. Savaşın sonlanması ile de artış ivmesini sürdüren plastik, tasarım ve sanattaki yerini de aldı. 1960-1970 yılları arasında neden olduğu çevre sorunları nedeniyle eleştirilse de üretimi hızlanan bir ivmeyle sürüyor.
BEBEK PLASENTASINDAN BİLE ÇIKTI!
Plastik gözle görünmediğinde tamamen kaybolmaz, giderek daha küçük parçalara ayrılır. Mikroplastik adı verilen bu parçacıklar solunum ve emilim yoluyla insan bedenine girip organlarda birikebilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada, yeni doğan bebeklerin plasentalarında mikroplastik bulundu. İnsan sağlığı üzerindeki etkilerinin ne boyutta olduğu tam olarak bilinmiyor. Okyanuslara karışan plastikler ise her yıl ortalama 1 milyon deniz canlısının ölümüne neden oluyor. Plastik atıkların yaklaşık üçte ikisi, beş yıldan daha kısa kullanım ömrüne sahip plastiklerden geliyor.
GERİ DÖNÜŞÜM YÜZDE 9
Plastik atıkların sadece yüzde 9’u geri dönüştürülüyor. Yüzde 15'i geri dönüşüm için toplansa da bunun yüzde 40’ı atık olarak bertaraf ediliyor. Kalan yüzde 19’u yakılıyor, yüzde 50’si çöplüklere gidiyor ve yüzde 22’si ise atık yönetim sistemlerinden kaçarak daha fakir ülkelerdeki kontrolsüz çöp sahalarına, açık ocaklarda yakılmaya ya da karasal ve sucul ortamlara gönderiliyor.
KABOTAJ BAYRAMI KUTLU OLSUN
Ve bitirmeden sularla kadim bir ilişkisi olan ülkemizin 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı daim olsun. Herkese suların ve getirdiği yaşamın kıymetinin bilindiği plastik farkındalığı yüksek huzur dolu bir temmuz ayı dilerim.
ATIĞI AZALTMAK İÇİN GÜNDELİK ÖNERİLER
- Pet şişeler yerine mataralar. Burada küçük bir parantez açmak istiyorum. Bu çok küçük bir adım daha neler var düşüncesine karşı dünya çapında dakikada 1 milyondan fazla plastik şişe su satılıyor. Bir pet şişenin doğada çözünme süresi 450 yıl.
- Plastik poşetler yerine yanımızda götürdüğümüz alışveriş çantaları.
- Al götür kahveler için termos kullanımı.
- Buzdolabı poşetleri yerine saklama kapları.
- Paket sipariş yerine “kendi yemeğini kendin” yap ilkesi.
- Gereksinimler için yerli, etik ve sürdürülebilir bir yaklaşımı benimseyen markalar.
400 MİLYON TON ATIK
- Günümüzde küresel ölçekte her yıl 400 milyon ton plastik atık üretiliyor. Eğer plastiğin tarihsel büyüme eğilimleri sürerse küresel birincil plastik üretiminin 2050 yılına kadar 1 milyon 100 bin tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
- UNEP verilerine göre yiyecek ve içecek kaplarına yönelik tek kullanımlık plastik ürünler de dahil olmak üzere üretilen tüm plastiklerin yaklaşık yüzde 36'sı ambalajlarda kullanılıyor ve bunların yaklaşık yüzde 85'i çöplüklere ya da kontrolsüz atıklara karışıyor.
- Tek kullanımlık plastik ürünlerin yaklaşık yüzde 98'i fosil yakıtlardan veya “işlenmemiş” ham maddelerden üretiliyor.
- Tüm çabalara rağmen okyanuslarda 199 milyon ton plastik atık olduğu öngörülüyor. Plastiği üretme, kullanma ve imha etme yöntemi değişmediği sürece su ekosistemlerine giren plastik atık miktarı 2040'a kadar tahmini 23-37 milyon tona çıkabilir.
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- Özlem Gürses'e ev hapsi!
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!