Tuana Yılmaz: Artık görünmekten korkmuyor

Müzikte uzun yıllardır var olmasına karşın kendini göstermeye yeni başlayan bir isim Tuana Yılmaz. İki yılı aşkın süredir ortaya koyduğu üretimleriyle dikkat çeken genç müzisyen artık müzik sahnesinde TUANA olarak biliniyor.

Son teklilerinden “bi kere öpse bükülür uzay” oldukça ses getiren TUANA ile yaşamöyküsünü konuştuk.

- Müzik ilginiz çok küçük yaşlardan başlıyor ve sanırım yapmak istediğiniz müzik ile tarzınızı bulana kadar çok farklı alanlarda denemeleriniz oldu. Neler yaptınız?

Kendimden söz etmek çok zor geliyor bana ama minik bir özet geçebilirim. 8 yaşında Devlet Çoksesli Çocuk Korosu’yla başladım, operalarda oynadım, Hacettepe Konservatuvarı’nı kazandım, farklı enstrümanlar öğrendim, uzun süre vokallik yaptım, Boğaziçi Caz Korosu’na girdim, enstrümansız bir acapella grubum, indie rock grubum bile oldu ama şarkı yazmaya iki buçuk yıl önce erkek arkadaşımın beni cesaretlendirmesiyle başladım. Çünkü tasarım okumuştum, bu alanda profesyonelleşme fikri korkutucu geliyordu. Her zaman söz edilir, cesaret etmek ve denemek gerçekten de en büyük adım. Daha sonra da altını doldurmak çok önemli.

- İki yıl önce yayıma giren “Ne Olur Kal”dan beri TUANA personası istikrarlı bir yükseliş içinde. Bu süre içinde kariyeriniz için önemli anlar hangileriydi?

İlk yazdığım şarkıyı canlı seslendirdiğim an olabilir ilki. Müzikaller beni çok geliştirdi. DJ Mahmut Orhan’la yaptığımız sahne şovu da gerçekten önemli anlardan biri benim için. Henüz çıkmamış yeni şarkımı yazdığım an, çok başkaydı.

- Müzikal anlamda son derece sanatsal bir yaklaşım içinde olduğunuzu düşünüyorum. Bu da sanırım kişisel özelliklerinizden gelen yüksek bir estetik arayışının sonucu. Peki sektörel anlamda kendinizi dizginlemeniz gereken anlar oluyor mu?

Tabii ki oluyor. Düş gücünün sınırları yok. Ben de sınırları zorlamayı hep sevmişimdir fakat ticari olarak doğru olmayan hamleler yapmayı ve bu yüklerin beni müziğimden uzaklaştırmasını istemiyorum. O yüzden heveslerimi gerçekçi bir pencereden değerlendirmeye çalışıyorum.

METAFORLARI KULLANIYOR

- Şarkı sözlerinizde metaforik yaklaşımlar dikkat çekici. Sembolizm kullanarak kendinizi ifade etmeyi seviyorsunuz sanırım. Bu özelliği nasıl edindiniz? Günlük yaşamda da kullanıyor musunuz?

Sembolizmden etkilenmiş olabilirim ama ağır, edebi bir dil kullandığımı pek düşünmüyorum. Metaforlarla daha önce hissettiğimiz ama dilimizde karşılığı olmamış hislere değinmeyi seviyorum, bu durumları benzetmelerle çözümlemeyi seviyorum. Normalde de ciddi bir konu konuşurken öyle biriyim sanırım. (Gülüyor)

- Müzik videolarını, güncel tabirle söylersek aşırı tarz. Hem görsellik hem de kullandığınız dekor, giysi tasarımları dikkat çekici. Bu kısımda da sizin parmağınız var mı?

Çok teşekkür ederim böyle düşünmeniz o kadar değerli ki. Evet ben işin görsel kısmında da yer almaktan çok keyif alıyorum. Tasarım okudum, TUANA sanatçısına ilişkin gördüğünüz her şeyin görsel dünyası benim estetik anlayışımdan başlatılıyor.

- Güncel şarkılarınızdan “bi kere öpse bükülür uzay” ses anlamında önceki çalışmalarınızdan biraz daha farklı. Daha akışkan bir tını yakaladığınızı düşünüyorum. Aynı zamanda sözleriyle de gençlerin bağlantı kurabileceği bir matematiği var.

Biraz farklılaştı evet, bu şarkı ses olarak bir köprü görevi görüyor. Yeni şarkılarımda akustik, rock esintiler çok daha fazla olacak. Yoğun sesleri hafiflettiğim bir döneme doğru ilerliyorum, sözleri daha da ön planı almak istiyorum. Son teklim “Ruhumla Sevemezsem” diğer şarkılarımdan farklı, ilk akustik bir parçam. Yalın olmasını istedim çünkü anlattığı şeyi filtresiz biçimde geçirmek istiyordum. Kendimi daha rahat açabildiğim bi kapıdan geçmiş gibi hissediyorum. Bu şarkı da onlardan biri. Umarım dinleyici de beğenir.

MÜZİKTEKI ESİN KAYNAKLARI

- Müzikal anlamda size esin kaynağı olan üç isim saysanız...

Radiohead, Sezen Aksu, Billie Eilish. Bu üç ismi bir arada burada görürüz sanırım sadece. (Gülüyor)

- Müzik dinleme listenizde son çalınanlarda hangi şarkı ve şarkıcılar var?

Suki Waterhouse, Billie Eilish, Kalben ve Bruno Mars dinlemişim.

OYUNCU KİMLİĞİ

- Sosyal medyada aynı zamanda “gamer” ve yayıncı kimliğinizle biliniyorsunuz. Video oyunlarına ilginiz nasıl gelişti? Oyun camiasına nasıl dahil oldunuz ve güncel olarak hangi oyunları oynuyorsunuz?

Ben çocukluğumdan beri oyun oynarım. Babam emekli askerdir, onunla birlikte tayin olduğu kentlere giderdik. Evde zaman geçirmeyi öğrenmem gerekmişti. Gitar çalardım, “Knight Online” oynardım, ders çalışırdım. Ordan kalma bir kafa dağıtma alışkanlığı. Bu aralar “Luna” diye bir puzzle hikâye oyunu oynuyorum. (Gülüyor)