Tasarruf et, toplu taşıma kullan!

Küresel ısınmanın birincil sorumlusu olan karbon ayak izini azaltmak için farkındalık yaratacak iki gün bu hafta sonu bir arada. Dün 21 Eylül “Dünya Sıfır Emisyon Günü”ydü, bugün ise 16-22 Eylül Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında kutlanan “Arabasız Yaşam Günü”. Gelin her iki günde de bireysel olarak neler yapabileceğinize bir bakalım.

Tasarruf et, toplu taşıma kullan!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.09.2024 - 12:00

Her yıl 21 Eylül tarihinde “Dünya Sıfır Emisyon Günü” kutlanıyor. 2008 yılında Kanadalı çevre eylemcisi Ken Wallace tarafından başlatılan hareket, endüstriden tarıma ve ulaşımdan enerjiye bir günlüğüne emisyonları azaltmayı hedefliyordu. Son yıllarda “Dünya Sıfır Emisyon Günü” daha çok karbon emisyonlarının neden olduğu zararlar hakkında farkındalık yaratmaya odaklanıyor. Daha fazla insanın iklim dostu seçimler yapması ve insan ile gezegen sağlığı için harekete geçmesini teşvik eden “Dünya Sıfır Emisyon Günü”nde bireysel hedeflerden kurumsal hedeflere kadar yapılacaklar listesi epey çeşitli.

Neler yapabilirsiniz?

- Atıkları geri dönüşüm kumbaralarına bırakabilirsiniz.

- Bilgisayarlarınızı kullanmadığınız anlarda uyku moduna almak yerine kapalı tutabilirsiniz.

- Cep telefonlarınızdaki “wellbeing” özelliğini kullanarak günlük telefon kullanım saatinizi düşürebilirsiniz.

- Beslenme biçiminizi ağırlıklı olarak mevsim sebzelerinden, meyvelerinden, bakliyatlarından oluşturarak gıda sektöründe yapılan aşırı kaynak tüketiminin azaltılmasına yardımcı olabilirsiniz.

- İşyerinize özel aracınızla gitmek yerine toplu ulaşım, yürümek, bisiklet veya yenilenebilir enerji ile çalışan araçları tercih edebilirsiniz.

- Bir ürünü satın almadan önce iyice düşünebilirsiniz. Onsuz da yapabiliyorsanız indirimde diye satın almanıza gerek yok.

- Satın alacağınız bir ürünü yerel üreticiden temin edebilirsiniz. Böylece nakliyat sırasında oluşan karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz.

- Evde ısınma, aydınlanma ve ev aletlerini sürdürülebilirlik kavramını aklımıza getirerek kullanmak da etkili bir yöntem.

TÜRKİYE VE FOSİL YAKITLAR

İklim zirvelerinde 2053 yılında sıfır emisyon hedefini ısrarla vurgulayan Türkiye’nin bu hedefini gerçekleştirmesi için önündeki en büyük engel fosil yakıt kullanımı.

“Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030” raporuna göre iklim değişikliğine neden olan küresel sera gazı salınımlarının yüzde 46’sına, elektrik sektörü sera gazı salınımlarının ise yüzde 72’sine kömür kullanımı neden oluyor.

ARABASIZ YAŞAM GÜNÜ

1973'teki petrol krizi sonrasında verimli otomobil kullanımı ve otomotiv sektöründeki verimsiz yaklaşımların yarattığı etkiler üzerine tartışmalar çoğaldı. Kökeni tarihsel olarak 70’lere uzanan “Arabasız Yaşam Günü” 2000 yılında Avrupa Komisyonu tarafından oluşturuldu. Bu tarihten itibaren bir haftaya yayılan etkinliklerde hareketliliğin hem insan sağlığı hem de gezegen sağlığına olan önemi vurgulanıyor. Budapeşte’de alternatif enerjiyle çalışan araçlar için düzenlenen yarışlardan São Paulo’da at binmeye, Viyana’da sokak pikniklerinden, Jakarta’da kent içi koşulara kadar bu önemli günde doğayı kirleten araçlara farklı alternatifler vurgulanıyor.

“Arabasız Yaşam Günü”nde yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, hava kirliliğinin insan sağlığına olan etkilerini araştırmak ve öğrendiklerinizi çevrenizle paylaşmak hem size hem gezegene iyi gelecek.

KARBON AYAK İZİ NEDİR?

İnsan eylemleriyle atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit cinsinden ölçülmesi karbon ayakizi olarak adlandırılıyor. Aşırı karbon salınımının nedenleri olarak ısınma, ulaşım, gıda, aydınlanma, sanayi gibi alanlarda üretim için yapılan kaynak harcamaları gösterilebilir. Karbon atmosferde arttıkça yeryüzünün ısınmasına neden olur ve dünya üzerindeki yaşamı tehlikeye atar. Doğrudan ve dolaylı salınımlar olmak üzere ikiye ayrılan karbon ayak izi ekolojik ayak izinin altbaşlıklarından biridir ancak tüm altbaşlıkların yüzde 60 kapasitesini oluşturur.

HAVA KİRLİLİĞİNDE ÖLÜM RİSKİ

UNICEF ve Health Effects Institute (HEI) tarafından hazırlanan rapora göre hava kirliliği 2021 yılında dünya çapında 8.1 milyon ölüme neden oldu ve beş yaşın altındaki çocuklar da dahil olmak üzere ölüm için ikinci önde gelen risk etkeni haline geldi.