Neshe’den Türkçe bir ses: Bingo
Latin dünyasında kendini kabul ettiren Neshe bu kez Türk dinleyicileri için söylüyor...
Sessiz sedasız başladığı müzik ve sanat yaşamında kendini farklı coğrafyalarda tanıtan müzik sektöründeki tanınmış isimlerle çalışan Neshe ilk Türkçe teklisi “Bingo” ile dinleyicilerle buluşuyor. Başarılı müzisyenle bugüne kadar yaptığı sıra dışı müzik çalışmalarını ve sahne öyküsünü konuştuk.
- Bingo ilk Türkçe tekliniz sanırım. Neden bugüne kadar beklediniz?
İlk single çalışmam “Hijo de la Noche” uluslararası bir projeydi. Şarkının büyük ilgi görmesi üzerine Türkiye’deki dinleyicilerimden de “Neshe keşke bir Türkçe şarkı dinlesek senden” gibi gelen yorumlar üzerine sevenlerimi kıramadım ve yakında çıkacak olan “Downtown”ın Türkçe versiyonunu yapmaya karar verdim. Böylece ilk Türkçe şarkım ‘Bingo’ sizlerle buluştu.
- Şarkı çok dilli yapısı ve uluslararası müzik ölçütlerini karşılayan altyapısıyla da dikkat çekiyor. Nasıl bir hazırlık süreciniz oldu?
Şarkıyı yaparken Latin müziği ve Türk ezgilerini birleştirmeyi ve şarkının çok dilli olmasını istedik. Bingo’da da zaman zaman İspanyolca bölümlerle Türkçe ve İspanyolca dillerini harmanladık. Şarkının prodüktörlüğünü Myke Towers, Becky G, J. Lo gibi Latin yıldızlarla çalışan Neneto üstlendi. Söz ve bestesini ise ilk parçamda olduğu gibi Rumen besteci Emanuela Oancea ile yaptık, Türkçe sözlerde Giray Baturay Özcan da eklenince ortaya uluslararası bir proje çıktı.
- Az önce söz ettiğiniz ve Jimmy Dub ile işbirliği yaptığınız "Hijo de la Noche" teklinizle Latin dünyasında dikkat çekmiştiniz...
“Hijo de la Noche” Romanya’da ünlü besteci Emanuela Oancea ile tanışıp bir proje yapmaya karar vermemizle başladı. İstanbul, İspanya arasında sürekli gidip geliyordum. Bu seyahatlere Romanya da eklenince o dönem yaşadığım olaylar, anılar ve sürekli farklı dilde konuşmam gerektiği için dil değişimleri bu şarkının temasını oluşturdu. Gidiş gelişler devam ettikçe Emanuela kız kardeşim gibi oldu ve hâlâ birlikte üretmeye devam ediyoruz. Rumen prodüktör Dj Bonne şarkıya başka bir boyut getirdi. Kesinlikle Türk enstrümanları olması gerektiğine inanıyordum. Şarkının son bölümüne asma davul ekledik ve yabancı bir prodüktöre istediklerimi anlatmak hiç kolay olmamıştı. Jimmy Dub da vokalleriyle şarkıyı bir üst basamağa taşıdı. Şarkının yurtdışında dikkat çekmesinde önemli rol oynayan etnik dokudaki video klipti. Mardin’de İrem Haykır yönetmenliğinde 25 kişi ile çekilen klipte kostümleri Shakira, Rosalia gibi yıldızların tasarımcısı Gustavo Adolfo Tari, koreografileri ise yine dünyaca ünlü koreograf Lorenzo Hannah üstlendi ve danslarıyla eşlik etti. Bu projenin ortaya çıkması iki yılı buldu ama sonucu güzel oldu.
- Sahnedeki Neshe personasının altında yer alan kişi kimdir?
Neshe aslında gerçekten işiyle yaşayan biri, disiplinli, azimli, kararlı yapısının yanında aslında nahif, neşeli, ailesine düşkün, duygusal, maceracı biri olduğunu da söyleyebilirim. Seyahat etmek, yeni kültürler tanımak da en büyük tutkum. Şu ana kadar 31 ülke gördüm ve tüm dünyayı görmek ve gittiğim yerlere müziğimi götürmek istiyorum.
- Geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir?
Daha çok üretmek, sanatçı olarak kendimi daha da ileri taşımak için ne gerekiyorsa yaparak müziğimle ve sahne performansımı da içine kattığım küresel projeler üreterek ülkemi en iyi şekilde yurtdışında temsil etmek ve dünyanın da tanıdığı bir sanatçı olmak istiyorum.
SAHENDE ESMERALDA OLDU
- Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Modern Dans, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikal Tiyatro Bölümleri’nden mezun oldunuz ama sahne deneyiminiz Barselona geziniz sırasında başlamış.
Konservatuvarın son senesinde Erasmus öğrencisi olarak Barselona’ya gittim ve orada seçmelere girmeye başladım. Başlarda küçük tiyatrolarda ve kabarelerde oynadım. Hem dans edip şarkı söylüyor olmam bir oyuncu olarak bana büyük avantaj sağladı. Yılmadan devam ettim. Bu dönem beni büyük prodüksiyonlu müzikallerde hatta Notre Dame de Paris’te Esmeralda oynamaya kadar götürdü. Konservatuvarın daha ilk yılında da ABD’den gelen bir heyetin bir seçme açmasıyla 2009’da Amerika’da Footloose Müzikali’nde oynamıştım. O günden beri de müzikal tiyatro en büyük tutkularımdan biridir.
En Çok Okunan Haberler
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- AKP'den kayyum için ilk açıklama