Likya yolunun sonu: Geyikbayırı

Bugün size nefes alabileceğiniz bir yerden söz etmek istiyorum, Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı olan Geyikbayırı doğası, tarihi, manzarası ile sizi kendine âşık edebilecek bir yöre. Geyikbayırı, dünyanın en güzel yürüyüş rotalarından biri kabul edilen ve Fethiye’den başlayan ünlü Likya yolunun bitiş noktası.

Uzunluğu yaklaşık 550 km. olan bu yolu tek seferde yürümek ortalama 25 ile 45 gün arasında sürüyor. Ancak tüm yolu tek seferde almak yerine sırf başlangıcın bir bölümünü yapabilir veya götürdüğü yere kadar gidebilirsiniz. Yani isterseniz Likya yolu turuna Geyikbayırı’ndan da başlayabilirsiniz.

DOĞA YÜRÜYÜŞÜ VE TIRMANIŞ

Geyikbayırı, kayalık ve ormanlık alanlarıyla doğa tutkunlarının ilgisini de çekiyor. Bölgede trekking ve doğa yürüyüşleri çok yaygın. Hem deneyimli hem de yeni başlayan tırmanışçılar için farklı zorluk seviyelerinde hepsi birbirine yürüme mesafesinde 44 sektörde bulunan binden fazla spor tırmanma rotası var.

Tırmanmak için en uygun zaman kasım ve mayıs ayları arasındaki kış ve ilkbahar ayları. Ancak havaların çok sıcak olduğu temmuz ve ağustos ayları dışında, neredeyse tüm yıl kayalıklarda asılı dağcıları görebilirsiniz. Kendi başınıza veya arkadaşlarınızla özgürce tırmanabilir veya tırmanma alanlarına götürebilecek yerel bir rehberden yardım alabilirsiniz. Bireysel veya gruplar halinde kısa sürede alınan tırmanışa giriş dersleri de bir seçenek.

Akdeniz Körfezi ve Toros dağlarının görkemli manzarasına bakan Geyiksivrisi dağına da günübirlik tırmanışlar yapabilirsiniz. Daha kısa bir ölçekte, dağın yamacından antik Likya kenti Trebenna’ya yürüyüş yapmak, vadi panoramasına ulaşmak için ormanda yürümek ve dereleri geçmek, çok tercih edilen rotalardan. Bu yürüyüşler de özel olarak veya bölgenin zengin tarihi hakkında bilgilendirilecek yerel bir rehberin yardımıyla da yapılabiliyor.

YENİ TATİL SEÇENEĞİ

Bir de “The Land”dan söz etmek istiyorum. Geyikbayırı vadisinde yer alan “The Land”, Geyiksivrisi dağına bakan konumunda nar ve zeytin ağacı bahçesinin içinde yer alan 12 sade bungalov, bir ana ev, restoran ve büyük bir yoga platformundan oluşuyor. Buraya yoga, meditasyon, plates, detoks, masaj için topluca gelinebiliyor.

“The Land” ismi nereden geliyor diye düşündüm ve  kurucusu Rima’ya sordum. “Arsayı aldığımızda buraya ‘arazi’ diyorduk, nasıl ifade edeceğimizi bilmiyorduk. ‘Hafta sonları araziye gidelim’ derdik. Sonra isim kendiliğinden oluştu” dedi.

Doğanın içinde birkaç gün geçirirken yoga pratikleri ile bedeni, meditasyonlar ile ruhu besleme, sağlıklı besinler  tüketme ve zamanını sakin bir ortamda geçirmek tercih edilen bir tatil seçeneği oldu. Kentten kısa da olsa bir kaçış, hepimizi bedensel ve zihinsel olarak rahatlatıyor. Söylemeden geçemeyeceğim, dünyanın en güzel falafelini burada yedim. Bir hafta sonu Geyikbayırı’na kaçmak için neden çok.