Laf çok para yok

Konuşmalara bakılırsa iklim krizi dünyayı ve insanlığı bekleyen en büyük tehlike. Ancak iş para vermeye gelince dünyanın en büyük kirleticileri olan gelişmiş ülkelerin cebinden akrep çıkıyor.

Laf çok para yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.12.2023 - 12:00

COP28, 30 Kasım Perşembe günü Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde başladı. 12 Aralık’a kadar sürecek olan zirvede öne çıkacak konuları geçen haftaki yazımda belirtmiştim.

Öne çıkan konulardan biri olan “Daha zengin ülkelerin daha düşük ekonomili ülkeler için kayıp ve hasar finansmanlarını artırmaları” ile ilgili madde BM 28. Taraflar Konferansı’nın ilk gününde gündemdeydi. Delegeler, iklim değişikliğinin yol açtığı kayıp ve hasarlarla savaşan savunmasız ülkelerin kayıp ve hasarlarının telafi edilmesine yardımcı olacak bir fonun yaşama geçirilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Fon, iklim değişikliğinin ön saflarında yer alan ve kuraklık, sel ve yükselen denizler gibi giderek artan aşırı hava olaylarının yol açtığı yıkımın maliyetiyle mücadele eden gelişmekte olan ülkelerin ve hak savunucuların 32 yıllık baskısının da sonucunda gerçekleşen bir kazanım olarak düşünülebilir.

KİM NE VERDİ?

Almanya ve COP28'in ev sahibi Birleşik Arap Emirlikleri kayıp ve hasar fonuna 100'er milyon dolar, Birleşik Krallık 50.5 milyon dolar, ABD 17.5 milyon dolar ve Japonya 10 milyon dolar taahhütte bulundu. AB üye ülkelerinin (Almanya da dahil olmak üzere) ise toplu olarak en az 245 milyon dolar fona katkı sağlaması bekleniyor. Söz konusu fona yani toplanan paranın yönetimini ise dört yıl boyunca Dünya Bankası yapacak.

Böyle bir fonun daha ilk günden oluşturulmuş olması elbette iklim değişikliği ile mücadelede olumlu bir adım. Ancak başlangıç fonuna yatırılan para miktarları eleştirilerin odağında. Dünyanın en büyük kirleticilerinden biri olan ABD’nin katkısının azlığından gelişmekte olan ülkelerden başlangıçta gelen itirazlara karşın fonun yönetiminin Dünya Bankası’na verilmesine kadar tartışılması gereken birçok başlık var.

HASAR MİLYARLARCA TELAFİ MİLYONLARLA

BM tarafından yayımlanan bir rapora göre iklim değişikliği nedeniyle gelişmekte olan ülkelerdeki kayıp ve hasar 2030 yılına kadar yılda 150-300 milyar dolara ulaşabilir. Yeni bir uluslararası kayıp ve hasar fonu için kurallar hazırlayan 14 gelişmekte olan ülke, ağustos ayında Dominik Cumhuriyeti'nde düzenlenen toplantıda kayıp ve hasar fonunun asgari miktarının 100 milyar dolar olmasını talep ediyordu. COP28’den kayıp ve hasar fonu için başlangıç olarak ise yaklaşık 420 milyon dolar taahhüt var.

Nature dergisinde yayımlanan “Aşırı hava koşullarının iklim değişikliğine atfedilebilecek küresel maliyetleri” makalesinden öne çıkanlar:

- İklim değişikliğinin yarattığı zararın küresel maliyetinin 2050 yılına kadar yılda 1.7 trilyon ile 3.1 trilyon dolar arasında olacağı tahmin ediliyor. Buna altyapıya, mülke, tarıma ve insan sağlığına verilen zarar da dahildir.

- İklim değişikliğinin etkileri daha şiddetli hale geldikçe bu maliyetin zaman içinde artması bekleniyor.

- Dünyanın en fakir ülkeleri iklim değişikliğinin ekonomik etkilerinden dolayı en büyük risk altında olanlardır.

DAHA ÇOK PARA LAZIM

Oxfam İklim Politikası Danışmanı Lyndsay Walsh, bir kayıp ve hasar fonu kurulmasını ilerletme yönündeki COP28 kararına yanıt olarak şunları söyledi:

“Acil olarak bu fonun hibe bazlı finansmanla dolu olduğunu görmemiz gerekiyor. Bugün verilen taahhütler COP28 için olumlu bir başlangıç olsa da gereksinim duyulanın çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki kayıp ve hasar maliyetleri halihazırda yüz milyarları bulmuştur. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda zengin ülkelerin milyarlarca dolarlık yeni ve ek para aktardığını da görmeliyiz. Fosil enerji devlerinin devasa kârları ve aşırı milyarder servetinin arka planında hükümetlerin ek para bulmak isteyebileceği çok açık bazı yerler var.”