Kaplanların peşinden koşan köpekler

Hızla yayılan Asya kaplan sivrisineğine karşı patili dostlarımız görevde.

Kaplanların peşinden koşan köpekler
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.10.2024 - 10:11

Eminim birçoğunuz mayınları bulan veya uyuşturucu kaçakçılarını ele veren eğitimli köpekleri duymuşsunuzdur. Hatta bazı köpeklerin çeşitli kanser türlerini hastaların çıkardığı kokulardan ayırt edebildiği bile kulağınıza gelmiş olabilir. Ancak köpeklerin sivrisinekleri yakalamak için kullanıldıklarını biliyor muydunuz?

Asya kaplan sivrisineği (Aedes albopictus) Asya’dan çeşitli yollarla ülkemize ve Avrupa’nın dört bir yanına yayıldı. Mevsimsel küçük saldırılardan söz etmiyoruz. Kendileri oturma iznini geçtim vatandaşlığa başvurmuşlar ve uzun süre boyunca istila ettikleri yerleri terk edeceğe benzemiyorlar. 

Bu sivrisineklerden nasibini alan ülkeler arasında İsviçre de var. İsviçre denince aklımıza gelen şeyler arasında çikolata ve peynirin yanı sıra, İsviçre Alpleri ve soğuk bir iklim gelir değil mi? Küresel ısınma çikolata ve peyniri eritecek seviyelere henüz gelmese de İsviçre’deki buzullar hızla eriyor ve yaz aylarının süresi her geçen yıl uzamaya başladı. Bu gelişme bronzlaşmayı çok seven birkaç İsviçreliyi sevindirse de Asya kaplan sivrsinekleri için de ideal bir üreme ortamı yaratıyor. Artık Zürih, Basel gibi büyük kentlerde bile bu sivrisinekleri gözlemleyebiliyoruz.

HASTALIK GETİRİYORLAR

“Sivrisinekler zaten hep vardı, bu endişe edilecek bir şey değil” diye düşünmeyin. Bu sivrisinek türü dang humması, sarı humma, zika, batı nil virüsü gibi birçok hastalığı başımıza musallat ediyor. Bu yüzden sayılarının dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi, üreme alanlarının kısıtlanması, tuzaklar ile yayılmalarının engellenmesi şart. 

Bilim insanları bu soruna uzun süredir kafa yoruyor ve çeşitli yöntemler deniyor. Kimyasal ilaçların kullanımıysa oldukça kısıtlı. Halk devletle ortaklaşa çalışıyor, sinekleri gördükleri yerleri araştırma kurumlarına iletiyor. Ekipler çağırıldıkları bölgeyi didik didik arıyorlar ancak bu oldukça zahmetli bir iş. Peki size köpeklerin bu savaşta bizim cephemizde savaştığını söylesem... Nasıl mı?

Basel Üniversiesi’ne bağlı İsviçre Tropikal ve Halk Sağlığı Enstitüsü’nde (Swiss TPH) çalışan bilim insanları özel eğitimli köpekler kullanarak sivrisinekleri hızlıca bulmayı hedefliyor. Hem laboratuvar hem de doğada yapılan eğitimler ile köpeklere Asya kaplan sineği larvalarının kokusu sunuluyor. Köpekler sıkı bir eğitim sürecinden geçtikten sonra (tabii ki ödül mamaları havada uçuşuyor) bu türün çıkardığı kokuların diğer sivrisinek türlerinden bile ayırt edebiliyorlar. Yani yarım bardak suyun içerisinde olan bir sivrisinek larvasını bile bulacak kapasiteleri var. Larvayı bulduklarında, kabın yanında oturarak havlamaya başlıyorlar ve eğer tespit doğruysa ödül mamalarını afiyetle mideye indiriyorlar. 

Şimdilik laboratuvarda yapılan deneyler başarılı olsa da patili dostlarımız bahçelerdeki su birikintilerindeki larvaları kolaylıkla bulamıyor. Bunun en büyük nedeni ise bahçede verilen eğitimlerin laboratuvardaki kadar yoğun olmaması ve bahçelerde köpeklerin dikkatini dağıtacak birçok şeyin olması. Bu oyunda bazı köpekler diğerlerine göre çok daha iyi iş çıkarıyor, doğru bulma oranı ise eğitimci ile köpeğin arasındaki ilişkinin gücüyle orantılı. Bilim insanları sivrisinek larvasının çıkardığı kokuyu sentetik olarak üreterek köpek eğitimlerinde kullanmayı hedefliyor. Önümüzdeki dönemlerde bu eğitimler sıklaşacak ve belki de köpekler sayesinde yayılmaya başlayan Asya kaplan sineklerinin yeni obaları hızlıca bulunabilecek. 

Ne diyebilirim ki iyi ki köpekler var, iyi ki bilim var. Sivrisinekler ise olmasa da olur mu acaba? Bu da başka bir yazımın konusu olsun madem.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon