Kainat kişiye aynadır
Alternatif müzik sahnesinin özgün ismi Bîdar, yeni teklisi “KAPSÜL” ile dinleyicileriyle buluştu. Bağımsız müzisyen Bîdar, evrenin hikayesinde insanı anlatıyor.
Bu güne kadar yaptığı çalışmalarda müziğiyle sanatın diğer dallarını bir araya getiren Bîdar’la bu yıl çıkan ilk albümü “İçi Kafamın” hakkında konuştuk.
- Ender bir isminiz var anlamı nedir?
Evet, Bîdar Farsça kökenli bir isim. Dolayısıyla pek yaygın değil ve genelde orijinal ismim olup olmadığı merak ediliyor. Bîdar'ın hem uyanık halde olan, uyumayan hem de darda olmayan, bahtı açık gibi anlamları var. İsmimi seviyorum ve bana şans getirdiğine inanıyorum!
- İdolünüz var mı?
Tek bir idol değil idollerim var. Çalışkan, yaratıcı ve ayakları üzerinde duran güçlü kadınlar listemin başında geliyor. Beraber şarkı yazmak ve sahnede performans yapmak istediğim dünyaca bilinen birkaç isim var ama onlar bana kalsın, sürprizi kaçmasın. (Gülümsüyor.)
- Yeni tekliniz “KAPSÜL”ün hikayesini anlatır mısınız?
“KAPSÜL”, eski bir taslak üzerinden pandemide tekrar canlanmış bir şarkı. ''Hayat nereye gidiyor, nasıl taşıyor bedenlerimizi'' diye sorarak başlıyor. Hem dünyanın karmakarışık olduğu hem de iç dünyamın çalkalandığı ve bir dönemdi. Zeynep Oktar altyapısını, Özgün Tuncer miks ve mastering'i yaptı. Dilara Başköylü ise yapay zekâ kullanarak harika bir kapak tasarladı. Güçlü altyapısının sözlerle beraber çok iyi aktığını hissediyorum ve şarkının kapağında da o dünyayı görmek mümkün. Her dinleyişimde tekrar heyecanlanıyorum. İçinde emeği olan herkese teşekkür ederim.
- Geçen aylarda çıkan "İçi Kafamın" albümünüzün üretim süreci nasıl geçti?
''İçi Kafamın'' benim için butik, özgün ve çok emek verdiğim bir proje oldu. Toplamda ortalama üç yılımızı aldı. Albümün prodüktörü Özgün Tuncer'le hikâyesinden, görseline kadar her ayrıntıyı titizlikle çalıştık. Müzik tarafında pandemi zamanı daha çok ikimiz çalıştık ama görsel tarafta kalabalık bir ekip vardı. Zaman zaman yorulduk ancak pes etmedik. Bağımsız bir müzisyen olarak bu projeyi dinleyicilerle buluşturmak bize gurur veriyor.
- “İçi Kafamın”ın kliplerinin de ayrı bir hikâyesi ve kurgusu var. Tüm filmler birleşerek bir kısa filmi oluşturuyor. Buradaki sanatsal yaklaşımı da öğrenmek isteriz.
''İçi Kafamın'' mikrodan makroya genişlediğimiz ve koskoca evrende aslında ne kadar da minik olduğumuzu vurgulayan bir hikâye. Zaman ne? Mekan ne? Kaç boyut var? İnsan tüm bunların neresinde? Birinci boyutta (Zaman Zaman) uyuyan insanlar vardır. Mutlu rüyalardaki sevimli kahkahalarının sesi bastırır horultularını. Bazıları uyanır ve gördüğünden başkasının da mümkün olabileceğine uyanır. Böylelikle zaman algısı esner ve başka bir boyutun kapısı açılır. İkinci boyutta (Sarmaşık) kafasının karışıklığı onu daha ruhsal bir arayışa iter. Sadece suretlerden ibaret olmamalı zira hayat. İşte burada "kalbi" bulur. Biraz karmaşık, biraz sarmaşıktır durum ancak büyümek, kaosu dinginlikle kabul etmektir. Üçüncü boyutta (Smokin) cesurdur artık. Becerebilir kötülüğe baş kaldırmayı ve bilir o kötüyü var edenin kendisi (zihni) olduğunu. Çünkü aynadır kainat kişiye, yansımasıdır onun kendinden kendine. Bu nedenle isyanı, reddedişleri ve yeni kuralları hep kendinedir. Ve dördüncü boyut (Lacivert Çarşaflar) araftır. Hem varılmış hem yol henüz yarılanmamıştır. Belki de maddeden (görünenden) ötesini ararken hâlâ zihnin sınırlarını aşamamış, görüntü, zaman, mekân değişse de insanın hep bir şeylere, bir yerlere, belki de gökyüzüne hasret, tutkulu bir "arayan" olması asla değişmemiştir. İnsan arar. Hep aradı ve arayacak. İnsan eksik ve insan olarak kaldığı müddetçe eksik olacak. Bu binlerce boyutta böyleydi, binlerce boyutta daha böyle olacak...
YAPAY ZEKÂ FİKİR VERİYOR
- Çalışmalarınızda teknolojiyi de kullanıyorsunuz. Söz yazarı olarak yapay zekâya eleştiriniz ne olurdu? Size katkısı nedir?
Üretimlerimde klasik veya geleneksel ile teknolojiyi birleştirmeyi ve bir füzyon oluşturmayı hedefliyorum. Yapay zekâyı genel olarak faydalı buluyorum. Özellikle dikkat dağınıklığının çokça arttığı bu dönemde bu tür yardımcı araçlar kullanmak işimizi hızlandırabilir. Ancak yaratıcı süreçte aşırıya kaçmamak gerektiğini düşünüyorum. Geçenlerde yeni bir şarkı taslağı üzerinde çalışırken bir cümledeki eksiği tamamlamak için yapay zekâyı kullanmayı denedim, tam istediğim sonucu alamasam da bolca fikir verdi. Tüm sözleri yapay zekâyla yazmak çok duygusuz ve sınırlı olabilir ama yeniliğe asla hayır diyemeyen biri olarak belki bir gün denerim. (Gülümsüyor.)
2024’TE DAHA ÇOK GÖRÜNECEĞİM
- Önümüzdeki dönemde konser ve üretim programınız nasıl?
Oldukça yoğun bir dönem beni bekliyor. 2024 daha çok görüneceğim, sürekli üreteceğim ve birçok konser vereceğim bir yıl olacak. Ediz Hafızoğlu'nun “Nazdrave” projesinde şarkı yazarlığı ve vokalistliğe devam ediyorum. Hatta yakında Ediz'le başka bir projemiz daha geliyor. Ayrıca 15 Aralık'ta, uluslararası bir sanatçıyla yaptığımız bir şarkıyı yayımlamış olacağız. Takipte kalın. (Gülümsüyor.)
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Ölü ve yaralı var!
- AKP'li isim açıkladı!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki