İstifa için yeşil gerekçe

“Climate quitting” veya Türkçeye “iklim istifası” olarak çevrilebilecek kavram çalışanın, işverenin çevre, sosyal ve yönetim (ESG) taahhütlerinin güncel olmadığını düşünmesi nedeniyle işinden ayrılması veya bir işverenin teklifini reddetmesi anlamına geliyor. Bu yaklaşım özellikle Y ve Z kuşağı tarafından benimsenmiş durumda. Yakın zamanda yapılan bir Linkedln anketine göre katılımcıların yüzde 39’u yeni bir iş ararken iklim değişikliğiyle mücadele eden bir şirkete öncelik vermenin ana ölçütleri olduğunu belirtti. İklim krizi konusunda artan duyarlılık bu konuda bireysel olarak harekete geçme isteği ve temiz enerji sektöründeki gelişmelerin çalışanların dünyasında iklim krizi konusunda büyük bir farkındalık oluşturduğu aşikâr.

KPMG tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre ise ESG etkenlerinin Birleşik Krallık'taki ofis çalışanlarının neredeyse yarısı için istihdam kararlarını etkilediğini, Y kuşağının ve daha genç çalışanların giderek artan iklim istifası eğilimini tetiklediğini ve daha çevre dostu bir iş arayışına girdiğini gösteriyor. Aynı ankette öne çıkan iki durumu da sizinle paylaşmak isterim. Her 10 kişiden biri etkin olarak ESG ile bağlantılı bir iş arıyor. Ofis çalışanlarının üçte ikisi etik nedenlerden dolayı çalışmayı reddettikleri belirli endüstriler olduğunu ifade ediyor.

ESG BU KADAR ÖNEMLİ Mİ?

2019'dan bu yana internetteki ESG aramalarında beş kat artış oldu. Şirketler ESG'yi iyileştirmeye daha fazla kaynak ayırıyor ve raporlar yayımlıyor. ESG'nin yükselen profili yatırımlarda da açıkça kendini ortaya koyuyor. Örneğin, sürdürülebilir fonlara akış 2018'de 5 milyar dolardan 2020'de 50 milyar doların üzerine çıktı, ardından 2021'de yaklaşık 70 milyar dolara yükseldi. Bu fonlar 2022'nin ilk çeyreğinde 87 milyar dolar net yeni para kazandırdı.

DEĞER YARATMA ARACI

KPMG 2023 CEO Görünümü araştırmasına göre küresel CEO’ların üçte yüzde 69’u ESG’yi değer yaratma aracı olarak işlerine tamamen entegre etti. CEO’ların yüzde 35’inin hem şirket içinde hem de şirket dışında -ESG’ye atıfta bulunmak için- kullandıkları dili değiştirdiklerini de belirtti. CEO’ların yaklaşık dörtte biri ise önümüzdeki üç yıl içinde ESG’nin müşteri ilişkileri üzerinde en büyük etkiye sahip olacağına inanıyor ve yüzde 16’sı da ESG’nin markanın itibarını artırmaya yardımcı olacağını düşünüyor.

İKLİM İSTİFASI NASIL ÖNLENİR?

- ESG’ler geliştirilmeli.

- Entegre raporları hazırlamalı ve kamuoyuyla paylamalı.

- Hem yeşil yıkamadan hem de yeşil susmadan uzak durulmalı.

YEŞİL BECERİLER YÜKSELİYOR

İyi haber: “Küresel Yeşil Beceriler Raporu 2023”e göre Şubat 2022 ile Şubat 2023 arasında “en az bir yeşil beceri gerektiren” LinkedIn iş ilanlarının sayısı ortalama yüzde 15.2 arttı. En az bir yeşil beceriye sahip çalışanlar içinse LinkedIn işe alma oranı diğer işgücü ortalamalarından yüzde 29 daha yüksek.