Işıl Ayman: Müzik beni özgürleştiriyor
Müzisyen bir ailenin üyesi olarak konserlerde, kulislerde, provalarda, stüdyolarda büyümüş Işıl Ayman. Zorluklarıyla, öğreticilikleriyle müzikte kendi yolunu böyle bulmuş.
Işıl Ayman’ın sesine ve yorumuna “Sensizliğin En Dibi” şarkısıyla kulak verdik. Sonrasında Batuhan Kordel ile seslendirdiği “Sevsek de Olmuyor” geldi. Son olarak da söz ve bestesi kendine ait olan “Kırık Kalpler Mevsimi”ni bizlerle buluşturdu. Henüz çok genç ama müziği hızla büyüyor. Yolun başında ama sahneyi çok seviyor. Dört şarkılık Ep’si “Gece”de de ruh mevsiminin geçişleri anlatıyor.
- “Kırık Kalpler Mevsimi” dingin, melankolik ve dinleyenin ruhuna dokunan bir şarkı. Şarkılarınız yaşananların panzehiri mi?
Müzik duygulardan ibaret. Duygular da bazen en kolay yolumuz bazen de en çok kaybolduğumuz nokta. Yaşadıklarımı, gördüklerimi, etkilendiklerimi şarkı yazarak ifade ettiğimde çoğu şey daha anlaşılır oluyor gibi hissediyorum.
- Müziğin içine doğmuşsunuz, hatta konserlerde, kulislerde büyümüşsünüz.
O dünyanın içine doğup büyüdüğüm için çok normaldi başta ama sonra arkadaşlarımın yaşamlarını görünce daha farklı bir yaşam tarzım olduğunu fark ettim. Hep müzisyen olmak istedim ama müziğin içinde büyümenin getirdiği avantajların yanında dezavantajları da vardı. Mesela daha küçücükken mesleğin zorlayıcı taraflarıyla da yüzleşmen gerekiyor.
-Müzik sektöründe çok deneyimli bir aileniz var. Onlarla müzikal ilişkiniz nasıl?
Onlar benim en zorlu seyircilerim. Ancak insan yakınında, bir şey olmadığında net bir şekilde “olmadı” diyecek birine gereksinim duyuyor. Bir de bu kişiler zaten senin geçtiğin yoldan yıllar önce geçmiş kişiler olunca, söyledikleri, önerdikleri çoğu şey bir anda “puzzle” parçaları gibi birleşiyor.
- Albümdeki şarkılar birer birer geliyor. Her biri bir durak veya yaşanması gereken hikâyeler gibi...
İçimizde yaşadığımız bir hayatımız var. Aynı dünyanın mevsimleri gibi bizim de mevsimlerimiz, duygularımız, gündüzümüz, gecemiz saklı içinde. Bu dört şarkılık Ep’mizin adı da “Gece”. Durmak istediğimiz anlarımıza durak, devam etmek isteyip tıkandığımız yerlere de cevap olur umarım.
-Sanırım 12 yaşından beri YouTube kanalınız var, şu an da 17 yaşındasınız. Müzik için “erken” diye bir şey yok değil mi? Hele mikrofonu üç yaşında elinize aldığınızı düşünürsek...
Müzik içimizden geliyor, “dur” diyemiyoruz. Belki de bizi özgür yapan şey de bu. Youtube çok güzel bir süreçti benim için. Bol disiplin ve içerik isteyen bir yer sosyal medya, o yüzden erken yaşta başlamak iyi geldi.
-Batuhan Kordel ile seslendirdiğiniz “Sevsek de Olmuyor” geldi yakın zamanda. Peki, bazen “Sevsek de olmuyor mu?”
Batuhan’la beraber bir şarkı paylaştığımız için çok mutluyum. Şarkının stüdyo sürecinden klip çekimine ve yayına kadar bir sürü öykü çıktı karşımıza. Şarkı kendi yolunu buldu sanki. “Sevsek de Olmuyor mu?” sorusuna gelirsek onu da şarkıyı dinleyen hepimiz cevaplayalım.
- Müziğinizde, şarkılarınızda hep bir arayış var.
Soru sormayı severim. Kendime de çevreme de… Her sorunun bir cevabı olmak zorunda da değil, önemli olan süreç bence. Yolculuğun kendisi seni mutlu etmeyince vardığın yerin de değeri düşebiliyor bazen. O yüzden güzel enerjiler hep bizimle olsun.
-Kimleri dinlersiniz, kimleri okursunuz? Yaratım sürecinize nasıl yansır bu beslenme?
Ben olay ve durumlardan çok ilham alan biriyim. Yaşanan bir şey bir anda bambaşka düşünmemize sebep olabiliyor. Okumaya ve dinlemeye de özen gösteriyorum. Neyin ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmuyor. Ama tabii ki Sezen Aksu, Nil Karaibrahimgil, Kenan Doğulu, Göksel, Tarkan, MFÖ, Mor ve Ötesi gibi bir sürü isim ve grup sayabilirim etkilendiğim.
- Henüz çok genç yaşta gelen bir görünürlüğünüz var. Öncesinde nasıl bir yaşamınız vardı, şimdi nasıl?
Neredeyse bir fark yok. Özümden geleni hep korumaya çalışıyorum. Değişen en büyük şey çalışma saatleri. Bazen üst üste, günler boyunca durmadan günde 11-12 saat çalıştığım zamanlar oluyor. Yani aslında hayatını buna adıyorsun. Sevmeden yapılabilecek bir şey değil bu.
-Peki, önünüzde neler var, hayalleriniz, yeni projeleriniz neler?
Öncelikle, ekipçe en çok heyecanlandığımız şeylerden biri “Gece”nin tamamlanması. Sonrasında da “mutlu şarkılar yazabilmek” falan dermişim! Şaka bir yana yolun daha başındayız. Bu ara en çok önemsediğim şeylerden biri sahnede olmak.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu