Furkan Andıç Cumhuriyet'e konuştu: 'Hedefleri var acelesi yok'
Furkan Andıç, bir kent filmi olan “39 Derece Aşk”ta İzmir’in karakteristik bir yanını temsil eden karakteri Fatih’i anlattı
İzmir, İzmirli olmayanlar için büyük ölçüde söylentilerle anılan bir yerdir. Havasının, suyunun, kızlarının güzelliği, rahat ortamı ve insanlarının “acelesi olmayan” halleri, bazı şeylere başka isimler vermeleri gibi bir çok özellik herkesin kulağına çalınmıştır. Böylesi kendine özgü bir yerin, kendini anlatabileceği bir filmi olması gerekirdi. “39 Derecede Aşk”, biri kente küskün biri kente aşık iki İzmirli’nin benliğinde ortaklaşan bir âşk öyküsü yaratıyor. Prime Video’da, cuma günü yayıma giren filmi başrol oyunculaırndan Furkan Andıç ile konuştuk.
- "39 Derecede Aşk" bence hem bir romantik komedi hem de bir kent filmi. Bu açıdan İzmir'in karakterleriniz özelinde bir bedene büründüğünü, Kumru ve Fatih özelinde bir kent panoraması ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Böylesi bir yapımda Fatih’i ele alırken nasıl bir süreçten geçtiniz?
Benim için ilk etapta resmin en geniş haline, yani hikâyenin ne anlatmak istediğine odaklanmak karakteri anlama sürecimde çok yardımcı oluyor. Daha sonra karakterin hikâyedeki görevine ve konumuna bakıyorum. Fatih İzmirli genç bir müzisyen. Amaçları, hayalleri ve gerçekleştirmek istediği hedefleri var fakat acelesi de yok gibi. Bu çok insani ve bizden bir durum. Bu yüzden oynaması benim için çok eğlenceli oldu. Kabul etmek gerekir ki sinir bozucu bir rahatlığı var. Karşılaştığı sorunları ele alış şekli de şahsına münhasır. Dışardan çok boş vermiş, tembel biri gibi görünse de ben Fatih’te işini özenle yapmak isteyen birini görüyordum. Tabii ki kendi yöntemleriyle. Bu yüzden onun açısından hayata bakmaya çalışmak beni bu süreçte olduğumdan daha tasasız bir halimle de tanıştırmış oldu. Ve ben de bu hali sevdim açıkçası.
- Filmi izlerken her anı oldukça incelikli düşünülmüş bir yapım olduğunu düşündüm. Örneğin Fatih'in babasının filmin başında "Düğün şarkıcısı mı olacaksın" demesi gibi pek çok “foreshadow” ayrıntısı var. Adım adım örülmüş bir dünyanın içindeki karakterlere rol vermek nasıl bir his?
Ben okurken bir çırpıda bitirebildiğim senaryoları, özellikle romantik komedi türündeki yapımlarda çok seviyorum. Çok akıcı bir hikâye. Zaten bir gün içinde geçiyor olması bir dinamiklik katıyor hikâyemize. Ayrıca ihtiyacı olan duyguları da çok tadında ve dengeli aktarıyor seyirciye. Senaristimiz Uygar Şirin çok güzel bir iş çıkarmış. O açıdan okuması da oynaması da çok keyifli oldu.
- Çevrenizdeki İzmirli tanıdıklarınız filmdeki rolünüzü öğrenince size karakterinizle ilgili ne gibi tavsiyelerde bulundular?
Ben uzun zamandır İzmir’e gider gelirim zaten. Orada da yakın dostlarım var. Dolasıyla çok da yabancısı değilim İzmir’in. İstanbul ile İzmir’in karşılaştırıldığı konseptte bir film yok benim bildiğim. Bu açıdan da böyle bir film yapıyor olmamız ve benim İzmir tarafını temsil edecek olmam çok sevindirdi onları.
- Film özellikle İstanbul'dan İzmir'e önyargılar içeren bir bakış açısını ve İzmir'in buna yanıtını sürekli açarak ilerliyor. Siz bu kıyasta hangi kenti daha haklı buluyorsunuz?
Bu biraz Fatih mi haklı yoksa Kumru mu sorusu gibi duyuluyor benim için. Çünkü aslında iki şehri de kabaca kişilikleri ve hayata bakış şekilleriyle temsil eden iki karakterimiz var. O yüzden bu soruyu benim yanıtlamam taraflı olabilir. Aslında bu kıyaslama şehirlerin handikaplarından değil de Fatih ve Kumru’nun karakteristik özelliklerine yani işlerine geldiği gibi yorumlamasıyla oluşuyor.
İZMİR VE KOZMİK DÖNGÜ
- İzmir'de geçirdiğiniz süre içinde kentin kozmik bir döngüsü olduğuna inandınız mı? Bunu pekiştirecek olaylar yaşandı mı?
Sadece İzmir ile ilgili değil bu döngünün hayatın içinde olduğuna inanıyorum aslında. Özellikle kendimizi tanıma yolculuğumuzda veya ikili ilişkilerimizde daha belirgin bir döngü bu. Ben hiçbir şeyin nedensiz olmadığına inanırım. Bu filmi çekmemizin de bir nedeni vardı. Benim bu filmle ilgili şu ana tanıklık ettiğim kadarıyla gördüğüm, hissettiğim sonuçlar. Harika bir film yaptık ve ben içinde olmaktan çok keyif aldım. Yaratım sürecinde birlikte mesai yaptığım oyun arkadaşlarımla çalışmak çok güzeldi. Kamera arkasında gönlü güzel bir sürü insanla tanıştım. Seyirci izledikten sonra da başka sonuçları olacaktır elbette ama bu kadarı bile benim için yeterli oldu.
- Yaşamın akışına uymak ve kontrolü ele almak arasında bir denge yakalamak mümkün mü sizce?
Kolay olmamasıyla birlikte mümkün. Ölçülü olmanın çok önemli bir erdem olduğunu düşünüyorum. Ama her şeyin her an değiştiği bir dünyada yaşarken bunu dengede tutmak da gerçekçi olmak gerekirse zor. Ben bu yüzden en azından üzerinde etkimin olmadığı şeylerin sonuçlarına çok fazla kafa yormamaya çalışıyorum. Tabii ki sonrasında oturup düşünmek sonuçlarından ders çıkarmak kaydıyla.
- Son olarak İzmir mi, İstanbul mu?
İzmir.
FATİH VE KUMRU’DAN ÇİFT OLUR MU?
- Fatih, Kumru'nun karakter analizine göre "muhafız" özelliklerine sahip. Sizin analizinize göre Kumru ile uyumlu bir çift olurlar mı?
İkisi de çok zıt karakterler bu açıdan bakınca uyumlu olup olamayacaklarıyla ilgili bir şey söylemek zor. Ama birlikte kesinlikle sıkılmayacaklarını söyleyebilirim.
‘ROMANTİK KOMEDİYİ ÖZLEMİŞİM’
- "39 Derecede Aşk" kariyerlerinizde nerede duruyor ve neden "iyi ki bu projede yer aldım" dersiniz?
Kesinlikle iyi ki bu projede yer almışım diyorum. Daha önce romantik komedi türünde işlerde yer almıştım. Bir süredir bu türde bir projede olmamıştım yıllar sonra benim için bu türde bir projenin içinde olmak çok iyi hissettirdi. Özlemişim. Hikâyesi, senaristimizin karakterleri ele alış şekli, karakterlerin hikâye içindeki dönüşümlerinin iyi olmasının dışında. Bu filmi çeken ekip çok kıymetli insanlardan oluşan, işini çok severek yapan bir ekipti ayrıca bu yüzden de iyi ki diyorum.
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!